Paylaş
- Hamas’ın Siyasi Büro Başkan Yardımcısı Salih el-Aruri Beyrut’ta öldürüldü.
- İran’ın Kirman şehrinde DEAŞ’ın üstlendiği iki bombalı saldırıda 103 kişi hayatını kaybetti.
- Devrim Muhafızları’nın önde gelen komutanlarından Rıza Musevi Suriye’de vuruldu.
- Haşdi Şabi’ye bağlı milis gücü Nuceba hareketi liderlerinden Ebu Takva es-Saidi Irak’ta öldürüldü.
- Yemen’de Husiler Kızıldeniz’den geçen gemilere saldırdı.
- ABD’nin üslerine dronlu saldırı. ABD 3 askerini kaybetti.
- ABD Husiler’i terör listesini aldı ve İran’ı suçladı.
- Kuzey Irak’ta görev yapan Türk askerlerine saldırılar başladı.
- MİT Türkiye’deki İsrail casuslarını yakaladı.
- İran, Suriye’ye, Irak’a (Erbil) ve Pakistan’a (Belucistan) balistik füzelerle saldırdı..
- Pakistan misilleme olarak İran’ın Sistan-Belucistan vilayetindeki “ayrılıkçı teröristlere” saldırı düzenledi.
- Ürdün, Suriye’nin Süveyda kentini bombaladı.
- ABD ve İngiliz jetleri Yemen’de Husi hedeflerini bombaladı.
- Türkiye Suriye’deki YPG hedeflerine hava saldırıları düzenledi.
- ABD Dışişleri Bakanı Blinken Ortadoğu turunda.
- Husiler ve Yemen, ABD ve İngiltere’ye misilleme sözü verdi.
OKURKEN YORULUYORUZ
Çevremizi kuşatan şu kanlı cendereye bakar mısınız?
İnsan son 2 ayda akan kanı, yapılan saldırıları, suikastlerı okurken yoruluyor.
Kelimenin tam anlamıyla bir saatli bombanın yanı başındayız.
Her türlü provokasyona açık...
Her türlü istihbarat örgütünün iş çevireceği bir ortam.
Washington ABD askerlerine yapılan dronlu saldırıdan İran’ı sorumlu tutuyor.
İran bu iddiayı reddediyor ve ABD’yi suçluyor.
Ama dikkat edin kimin ne yaptığı konusunda hiçbir delil yok.
Ortada bir cephe yok.
Yalnızca pusu var. Suikast var.
CIA DİREKTÖRÜNÜN UYARISI
Sonuçta ne oluyor?
İsrail’in Gazze’deki soykırımına olan tepkiler soğutuluyor.
Dahası var.
Ortadoğu öyle bir noktaya geliyor ki...
Basra Körfezi’nden Akdeniz’e kadar bir mayın tarlası.
Dünyanın kanayan noktası. Bölgeye defalarca gelen, incelemeler yapan CIA Direktörü Burns, bir makalesinde şöyle diyor:
“Son 40 yılda Ortadoğu’yu patlamaya hazır bir halde ve bu kadar karmaşık bir durumda nadiren gördüm...”
Bunu diyen CIA Direktörü. Gerisini siz düşünün.
KALKINMA YOLU
Oysa biz bambaşka hedeflerin peşindeyiz. Türkiye Çin’den Avrupa’ya uzanacak muazzam bir ticaret yolu için uğraşıyor. Düşünün ki;
Irak’ın Basra Körfezi’ndeki Faw Limanı’na gemiler gelecek. Yüklerini boşaltacak. Oradan Türkiye’nin Ovaköy kapısına kadar 1200 kilometrelik demir ve kara olu ile taşınıp;
İster Akdeniz’e ister Karadeniz’e ister Avrupa’ya bağlanacak.
Bütün bunlara bir de Ermenistan Azerbaycan hattından açılacak Zengezur kapısını eklerseniz. Böylece dünya ticaretinde lojistik olarak muazzam bir kolaylık sağlanmış olacak. Türkiye’nin dünya ticaretindeki yeri ciddi şekilde artacak.
Bunun bölgeye getireceği refahı düşünebiliyor musunuz?
Ama nasıl olacak?
Basra’dan Kuzey Irak’a, oradan Yemen’e kadar kan akıyor. Huzur yok.
Çıkarlar öylesine iç içe geçmiş ki.
Büyük devletlerin çıkarları, yerel oyuncuların, kuklaların küçük menfaatleri.
Bölge devletlerinin bir türlü bir araya gelip sonlandıramadığı terör.
Ve İran’ın Irak’ta Yemen ve birçok bölgede “güç devşirme” faaliyetleri.
Bütün bunlara ABD ve İsrail’in Hamas’a verdiği gizli destekten, PKK/YPG’ye kadar uzanan oyunlarını ekleyin.
DEAŞ’ın çıkışını düşünün. DEAŞ’ın yerine YPG’nin yerleşmesini hatırlayın.
İşte bu yüzden yazının başlığını “Kötü Kokular” koydum.
Çünkü bu bölgede bizden başka kimse kendisi gibi değil. Tam bir maskeli ve kanlı bir balonun içindeyiz.
Böylesine bir kaostan huzur ve refah nasıl çıkabilir?
Türkiye böylesine zor bir coğrafyada muazzam bir “saha ve masa mücadelesi” vermektedir.
İzlemeye devam.
Paylaş