O suikast silahlarıyla kim bilir hangi canımızı yakacaklardı
Yine Mersin...
Yine provokasyon...
Ama bu defa çok fena...
Önce Mersin Valisi’ni, Emniyet Müdürü’nü ve bu operasyonu yapan bütün polis kardeşlerimi kutluyorum.
Çünkü...
Belki de çok büyük bir provokasyonu...
Belki de büyük bir felaketi engellediler.
Çünkü...
12 suikast silahı yakaladılar. Öyle eski püskü falan da değil. Pırıl pırıl silahlar. Aksiyon filmlerinde gördüklerimizden.
59 tabanca, 12 suikast silahı ve 10 otomatik tüfek...
Polis eğer boş bulunsaydı kimbilir hangi canımız yanacaktı.
Düşünün...
Toroslar ilçesinde bir otomobil durduruluyor. Polis içindekilerden şüpheleniyor.
Bir arama. 3 ruhsatsız silah çıkıyor.
Yakalananlar işlem yapılıp mahkemeye gönderilmek yerine ısrarla sorgulanıyor. Ve suikast silahlarının bulunduğu hücre evinin adresi alınıyor.
Ve baskınla birlikte silahlar bulunuyor.
NEDEN MERSİN
Bu olayı görünce Mezitli’deki polis evine yapılan saldırı geldi aklıma.
Ve Mersin’de zaman zaman denenen o provokatif olaylar...
Peki neden Mersin?
Cevabı da Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın şu sözlerinde:
“Mehmetçik karşısında Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyinde duramayan hain teröristlerin, alçakların bu saldırıları Suriye’de organize ettiği bilgisine sahibiz. Yeri ve zamanı geldiğinde bu saldırıları yapanların altyapısına, üstyapısına, bunlara mutlaka gereği yapılacaktır.”
MİT’İN NOKTA OPERASYONLARI
Uzun namlulu suikast silahlarını görünce ister istemez sordum:
- MİT uzun zamandır Suriye’de ve Irak’ta müthiş operasyonlar yapıyor. Özellikle terör örgütünün üst düzey isimlerini etkisiz hale getiriyor. Daha önceki gün yine üst düzey bir isim Sincar’da yakalanıp Türkiye’ye getirildi. Bir sohbetimiz sırasında operasyonları anlatan bir yetkili gülerek şöyle demişti: “O kadar çok sözde üst düzey isim yakaladık ve etkisiz hale getirdik ki, yerlerine yeni isim bulmakta zorlanıyorlar. Üst kademeye çıkmak istemiyorlar...”
Özet olarak MİT, yurtdışında filmleri aratmayacak operasyonlar yapıyor.
İçeride güvenlik kuvvetleri nefes aldırmıyor.
Bu silahları görünce sormadan edemedim.
- Acaba terör örgütü seçim öncesinde provokatif amaçlı suikastler mi planlıyor?
Neyse ki Türkiye’de ve yurtdışında koordine çalışan bir güvenlik teşkilatımız var...
TOPRAKTAN GELEN 32 MUCİZE KADIN
Geçtiğimiz hafta Ankara’dan bir buluşma vardı...
Emine Erdoğan Hanım “toprağa iz bırakanlar” başlığıyla “çiftçi kadınlara” destek için bir toplantı organize etmişti.
Kazakistan gezisinde üşüttüğüm için o davete katılamamıştım.
Ama sonradan öğrendim ki...
Emine Hanım Afrika gezilerinden derlediği kitap gibi, bu konuda da insan hikâyelerinden oluşan harika bir kitabı kazandırmış bize.
34 mucize kadının hikâyesi...
Her biri topraktan, doğadan bir mucize yaratmış. Yokluktan filizler yaratmış.
O mucize kadınlarla konuştum.
Ve bu pazar başlıyorum...
Buyurun efendim mucizelere...
KARGOYLA ÇİÇEK SİPARİŞİNDE ROMANTİZM NE OLUR
Soru şu:
- Sevgilinize, eşinize doğum gününde kargoyla çiçek sipariş ederseniz...
Nasıl bir romantizmdir bu?
- Ellerinizle, gözlerinizle seçmek yerine fotoğraftan seçerseniz o aşk nerede kalır?
Ve daha keskin bir soru:
- Hadi diyelim bir hata ettiniz ve kargoyla çiçek göndermeye kalktınız. Çiçek de solmuş bir şekilde gitti... Eyvahhhh...
O zaman da şöyle oluyormuş:
- Çiçek sipariş ettiğiniz şirketi aradığınızda, ‘önce 1’e basınız, sonra 2’ye’ işkencesinden sonra eğer ulaşabilirseniz, ‘kargo şirketini arayın, ürünü götürün. İade işlemleri başlar’ falan...
Sonuç:
Kargoyla ne aşk olur ne de romantizm arkadaşlar.
