O genç mühendisin oturduğu evi görünce

BELKİ istese daha iyi bir evde oturabilirdi. Ne kadar maaş alıyor, onu da bilmiyorum.

Haberin Devamı

Ama tüp gazla intihar eden 28 yaşındaki mühendis Erdem Uğur’un evinden gelen fotoğrafları görünce sormadan edemedim.
Türkiye’nin en büyük savunma elektronik projelerinde çalışan genç ve başarılı bir mühendis, neden böyle bir evde oturur?
Neredeyse metruk. Dökülüyor. Niye acaba? Maaşı mı yetmiyor?
Ya diğerleri...
Bugüne kadar ASELSAN’da çalışan ve esrarengiz ölümleriyle bildiğimiz 5 mühendisin de bir ortak özelliği var.
Çoğu ODTÜ’lü. Ve okullarından şeref derecesi, birincilik ya da dereceyle mezun olmuşlar.
Yani en hafif deyimiyle birer dâhiler.
Türkiye savunma sanayisinin milyarlarca dolarlık projeleri üzerinde kafa yoruyorlar.
Ama 1000 liralık metruk dairelerde oturuyorlar.
Yanılıyorsam ASELSAN yönetimi düzeltsin. Çünkü ben hâlâ onların iyi niyetine güveniyorum.
Ancak ortada bir gariplik var.
O yüzden sormadan edemiyorum:
-Acaba orada çok katı ve askeri bir disiplin mi var?
-ODTÜ’lüler bilir; elektronik mühendisliği bölümü biraz “çılgınlar yurdu”dur.
Yaratıcı zekâ, duygusal zekâyla yarışır. Bizden farklı olurlar.
Aklımızın alamayacağı o buluşlar ve projeler başka türlü nasıl gelişebilir?
Türkiye’nin en kritik projelerinde çalışan bu genç bilimadamlarının yaşam standartları araştırmaya değer doğrusu.
Öyle suikast, esrarengiz cinayet gibi komplo teorilerinden önce, burnumuzun önündeki bu soruya bir cevap bulmamız gerekiyor.
Türkiye savunma teknolojisinin “manyetik alanları” üzerine çalışan bu genç mühendisin metruk “yaşam alanı”nı merak etmeyelim mi?

YA DİĞERLERİ?

Haberin Devamı

Gelin bu sorunun kapsama alanını biraz daha genişletelim...
Üniversiteden mezun olup da iş bulamayan gençler zaten bunalımda.
Bir de şu sorular var:
-Üniversiteden mezun olan bir genç ilk işe girdiğinde aldığı maaşla hangi geçim standardını yakalayabilir?
-Baba ocağından çıkıp normal bir evde tek başına kirada yaşayabilir mi? Hafta sonu eşi ya da sevgilisiyle güzel bir lokantada yemek yiyebilir mi?
-Bir spor merkezine ya da bir tenis kulübüne üye olabilir mi?
-Yılda bir kez kayağa gidebilir mi? Bir yaz tatili... Ya da bir dağ turizmi.
Niye kızıyorsunuz? Neden şaşırıyorsunuz?
Bunlar lüks değil artık. Bütün gelişmiş ülkelerde normal yaşam standardıdır.
Yoksa bu çocukları neden büyütüyoruz... Başarılı ve yaratıcı birer deha olarak yetiştiriyoruz... Hayatımızı onların geleceklerine harcıyoruz!?
Bir cevap var mı?

Yazarın Tüm Yazıları