O çarpı hepimizin evine kazındı

Gitti İzmir’de bir eve ‘X’ işareti koydu. 

O çarpının ne demek olduğunu biz daha önce Maraş olaylarından biliyoruz.

Metin Altıok gibi bir şairin katlinden biliyoruz.

Madımak Oteli’nden biliyoruz.

Önce İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “O ev bizim evimizdir” dedi.

Ve ardından söz verdi:

“İzmir’de bir evin işaretlendiğini öğrendik. O eve yapılan işareti kendi evime yapılmış olarak gördüm. Bizim arkadaşlarımız bu kişiyi bulacak. Bizzat tarafız. Bu kişi bulunacak ve bedelini ödeyecek.” 

Çok iyi biliyorum ki... 

Süleyman Soylu böyle diyorsa, bütün kolluk teşkilatı... 

Yani polisinden jandarmasına kadar, bu işin peşindedir.

Ve yakında gerçek mutlaka ortaya çıkar...

Ve dün Adalet Bakanı Abdulhamit Gül şöyle dedi:

“O eve yazılan yazı, hepimizin evine yazılan yazıdır.”

Yani...

Türkiye Cumhuriyeti’nin güvenliğinden ve adaletinden sorumlu iki bakan da...

“Çarpı işaretinin konulduğu ev bizim evimizdir. Ve yapanlar mutlaka yakalanacaktır” dediler.

Doğru... O ev, hepimizin evidir...

Sonuç olarak...

Alevi vatandaşlarımıza yapılan bu iğrenç muamele ortada...

İki bakanımızın da hassasiyeti ortada...

Sana gelince ey alçak...

Çok iyi biliyorum ki...

Yakalanacaksın.

Çok iyi biliyorum ki...

O kumpas kafanla Türkiye’yi yakamayacaksın.

Ve çok iyi biliyorum ki sen...

İnsan olmadığın gibi...

Müslüman falan da değilsin.

Çok iyi biliyorum ki...

O sinsi ve alçak halinle saklandığın kumpas gölgelerinin arasından seni çekip alacaklar.

İşte o zaman...

Karanlık bir çukur gibi duran gözlerine doğru bakıp haykıracağız:

“Bu milletin ufuklarını karartamayacaksın!”

EY ÖĞRETMEN! EĞER O KİTABI FIRLATTIYSAN...

İzmir’de Mustafa Urcan İlkokulu’nda 4’üncü sınıf öğrencisi Sahra Saygılı, “Öğretmenim, kitabımı evde unuttum” deyince...

Öğretmen çılgına döndü ve...

Koca kitabı kıza fırlattı. Öyle bir fırlattı ki...

Kitap kızın kafasına çarptı.

Sahra şimdi beyin sarsıntısı şüphesiyle hastanede...

Ne yaptın sen öğretmenim? 

Fırlattığın kitap, senin varlık nedenin.

Çocuklara “Okuyun” diye anlattığın şey.

Kitabı fırlattığın kişi...

Senin en değerli varlığın.

Öğrencin...

Sizden hâlâ kaldı mı?

Cetvelle çocuk döven... Kafasına tebeşir, silgi fırlatan... 

Ahhhh Hababam Sınıfı’ndan Mahmut Hocam...

İnek Şaban’a dayanmış olan sen...

Bunlar en kızdığın anda bile sendeki sevgi ve öğretici sabrı hiç görmediler mi?

Bunlar seni hiç mi izlemedi yahu...

Net bir öneri: Öğrenciler için psikolojik test yapılıyor da... 

Ya öğretmenler?

Her yıl öğretmenlere de psikolojik test yapılmalı...

Kim bilir hangi nedenle psikolojisi bozulmuş öğretmenler ortaya çıkacaktır.

Üstelik...

Onlar da bu durumlarını bilmiyor olabilirler...

Her şey KPSS ile anlaşılmıyor ki...