O bayrak yine geldi ve Suriye’deki ‘sınır savaşı’ ‘sinir savaşı’na dönüştü
Önceki gün PKK/YPG araçlarının yanında ABD bayrağının yine dalgalandığını görünce...
Dedim ki:
Bu artık bir “sınır savaşı”nı aştı...
Doğrudan “sinir savaşı”na dönüştü...
Oysa ki...
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’la ne zaman sohbet etsek...
Konu ne zaman Suriye’nin kuzeyindeki PKK/YPG oluşumuna gelse...
Bakan Bey konuşmasını her defasında şu özet cümleyle bitirir:
“ABD bir NATO müttefikimizdir. DEAŞ’la göğüs göğüse mücadeleyi yapan tek ordu biziz. Terörist oluşumlara değil, bize güvenmeleri gerekir...”
Peki sonuç ne olur?
Suriye’nin kuzeyinde PKK/YPG’ye olan destek bir “kalkar” bir “geri gelir”...
Bir bakarsınız PKK/YPG’nin kampında ABD bayrağı dalgalanıyor. Bir bakarsınız kalkmış.
Türkiye Pençe-Kılıç Harekâtı’ndan sonra kara harekâtına girebileceğini açıklayınca o bayrak yine ortaya çıktı.
Üstelik bu defa...
ABD Savunma Bakanlığı’ndan çok net bir açıklama da geldi.
ABD Savunma Bakanlığı Sözcüsü Ryder, “ABD adına şunu ifade edebilirim, Suriye Demokratik Güçleri ile ortak operasyonlarımız yeniden başladı. 9 Aralık itibarıyla tam bir şekilde başladı. Tekrar söylüyorum, orada yerel ortaklarla çalışma odağımız DEAŞ’ın yeniden toparlanmaması üzerinedir” dedi.
Oysa ara vermişlerdi. O bayrak gitmişti yani.
Şimdi yine geri geldi Amerikan bayrağı...
Yani diyor ki: “Sakın kara harekâtı yapma...”
RUSYA NE YAPIYOR
Dahası var...
Geçen hafta bir fotoğraf yayınlamıştım. Amerikan ve Rus askerleri birlikte poz veriyorlar.
Fotoğrafı da bir YPG/PKK’lı çekiyor.
Durumun vahametini hatırlatmak açısından o fotoğrafı tekrar buraya alıyorum...
Anlayacağınız, Rusya da öyle çok yakın durmuyor.
Herkesin menfaati ayrı.
Rusya’nın da tek amacı Esad’ı ayakta tutarak ele geçirdiği Doğu Akdeniz’in en değerli limanlarındaki varlığını korumak.
Bu durumda Rusya, Esad’la aramızın düzelmesi için değişik formüller geliştirebilir.
Yakın zamanda Suriye ile üst düzey görüşmelerin başlama ihtimali bu nedenle yüksektir.
Ancak ben hâlâ Esad’la normalleşmenin öyle çok kolay olacağına inanmıyorum.
Mısır, BAE ve İsrail’le normalleşme sağlandı.
Ama onlarla bir sınır sorunumuz yok ki...
Suriye ile çok uzun sınırlarımız var. O sınırlarda terörist oluşumlar var.
Ve en önemlisi 5 milyonu aşan mülteci meselesi var.
Ve elbette ABD’nin PKK/YPG’ye verdiği destek var.
Ayrıca Rusya’nın PKK/YPG ile ilişkisi olduğunu da zaten biliyoruz.
Bu durumda soru şu:
- Esad’la birleşerek Rusya desteği ile PKK/YPG’nin üzerine gitme ihtimali olabilir mi?
O noktada da yine geliyoruz önceki gün yeniden ortaya çıkan ABD bayrağına.
Evet arkadaşlar.
Yine dönüp yazının başına geliyoruz.
Suriye ile yaşadığımız “sınır meselesi”.
Artık bir “sinir meselesi” haline gelmiştir.
Peki çözüm ne?
Çözüm, diplomasinin “kuyumcu işi” tecrübesindedir.
Dışişleri Bakanlığı’mızda bu konuda çok deneyimli diplomatlar var.
Bir başka önerim de şudur:
Nasıl Ermenistan meselesinin çözümü için tecrübeli bir diplomat olan Serdar Kılıç gibi bir isim görevlendirildi.
Suriye meselesinin çözümü için de Esad’ın, ABD’nin ve Rusya’nın “makul göreceği’ bir ismin yetkili kılınmasıdır.
İlla aktif diplomat olması da gerekmiyor.
Mesela Hikmet Çetin gibi, Afganistan’da NATO görevi yapmış, tecrübeli bir siyasetçi de olabilir.
Büyük devletler her zaman böyle önemli isimleri devreye sokarlar...
İyi haftalar...
