Paylaş
1- Bu pazar size birden fazla başarı hikâyesi anlatacağım. Ama önce bu başarıların ana kahramanı öğretmen Cemil’den şu cümleyi aktarmalıyım: “Adım Cemil Yıldız. Çiftçi bir ailenin çocuğu olarak Diyarbakır’da doğdum. Öğretmenim. En büyük hayalim İrlanda’da edebiyata devam etmek. Orada James Joyce okumak...”
Bu müthiş cümleden sonra hikâyemize başlayabiliriz.
Evet... Diyarbakır’dan iki öğrenci çıkıyor...
İşte Gül Karen.
Bahçeşehir Hevsel Kampusu’nda okuyor. Ve şimdi dünyanın en önemli iki üniversitesinden “kabul” alıyor. Stanford ve Harvard... Dahası dünyada en parlak 100 öğrenci arasına giriyor...
İşte Avjin...
New York Üniversitesi’ne kabul alıyor. Ayrıca dünya çapında 8 üniversiteden daha yine kabul alıyorlar.
Niye? Nasıl?
Arkadaşlar bu başarı bir tesadüf değildir. Çünkü arkada başarılı bir eğitim ailesi var.
Bahçeşehir.
Ve elbette bir öğretmen...
Cemil Yıldız...
Cemil Öğretmen’in hikâyesi bu başarıyı özetliyor. O da dünyada yılın eğitmeni adayı seçiliyor. Öğrencileriyle birlikte yarışacak.
Dün öğretmen Cemil Bey’le uzun bir konuşma yaptım.
32 yaşında genç ve idealist bir öğretmen.
Gördüm ki hiçbir şey tesadüf değil.
Buradan sonrasını öğretmen Cemil Yıldız’la yaptığım sohbete bırakıyorum.
- Hocam, öncelikle sizi kutluyorum. İki öğrenciniz ve iki takımınız dünya çapında başarı sağladı. Gül Karen ve Avjin... Nasıl geldi bu başarı. Herkes bu başarılı öğrencileri konuşuyor. Ama ben onları hazırlayan bir öğretmen olarak sizi merak ettim. Siz nasıl hazırlandınız ki bu çocukları böyle hazırlayabildiniz?
(Gülerek) Ben hayata nasıl hazırlandım? Ne güzel bir soru. Bir çiftçi ailenin çocuğu olarak Diyarbakır’da doğdum. Lisans eğitimimi Ege Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünde tamamladım. Oradaki hocalarımın özellikle de Gülden Hatipoğlu Hoca’nın büyük etkisi oldu entelektüel gelişimime...
- Dil ve edebiyatı özellikle mi seçtiniz?
Hep dünyaya açılma isteğim vardı. Çocukken TRT’nin hava durumu yayınlarında çalan Vivaldi’den “Dört Mevsim”i dinlerken köyümün ötesinde bir dünya olduğunu fark ettim. Müziğin tınısı çok farklıydı. Lise hayatımda dışarı açılmak için yabancı dil gerektiğini gördüm ve böyle devam ettim.
- Öğrencilerinize dönersek, nasıl hazırlıyorsunuz onları?
Ben öğrencileri hazırlık sınıfından alıyorum. 5 yıl boyunca takip ediyorum öğrenciyi, birlikte hazırlanıyoruz. 12’nci sınıfta da başvurularını yapıyorum.
2- HİKÂYEMİZ 2021’DE BAŞLADI
- 5 yıl boyunca öğrenciyi takip etmek kolay değildir sanırım. Nasıl başarıyorsunuz?
Aslında bizim hikâyemiz 2021’de başladı. 2 kız öğrencimiz Harvard’a girdiler. 1 öğrencimiz Brown’a girdi. Geçen sene 3 öğrencimiz yine ABD’ye gitti. İtalya, İngiltere, Belçika olmak üzere Avrupa’ya öğrenciler gönderdik.
- Peki her sene nasıl oluyor da bu başarı sürüyor?
Bu sürdürülebilirliği bir prensiple sağlıyoruz. O da şu: 5 yıl boyunca üzerinde durduğumuz en önemli konu İngilizce’dir. Ciddi bir eğitim veriyoruz. Kitap kulübü, felsefe, bilim, sinema kulüplerimiz var. Buralarda çok vakit geçiriyoruz. Yurtdışındaki yaz okullarına gidiyorlar. Orada araştırma nasıl yapılır, kaynak nasıl bulunur gibi deneyimler kazanıyorlar.
- Hazırlıktaki çocuğu nasıl yönlendiriyorsunuz? Nasıl seçiyorsunuz? Her sene bu başarı nasıl sürüyor?
Aslında biz çocuğu seçmiyoruz. Ben onlarla çok vakit geçiriyorum. Örneğin kitap kulübü ya da felsefe kulübünde sohbetler ediyoruz. En büyük avantajım bu. Çünkü onlarla çok sohbet ediyorum. Böylece çocukları tanıyorum. Mesela ‘Şöyle bir yarışma var katılalım mı?’ diye soruyorum. Ve bu yarışmalara 9’uncu, 10’uncu, 11’inci, 12’nci sınıflardan öğrenci alarak yıllara göre sürdürülebilirliği sağlıyoruz. Kopma olmuyor.
3- OTORİTEYİ ÇOCUKLARA VERİYORUM
- Hangi çocuğun hangi takıma ya da projeye katılacağı nasıl belirleniyor?
Ben bu konuda otoriteyi çocuklara bırakıyorum. Ben biraz daha danışman gibi hareket ediyorum.
4- ÇOCUKLARA YETİŞMEK İÇİN SÜREKLİ OKUYORUM
Bu sohbetler sırasında konu bazen fizik oluyor, bazen kimya oluyor. Ben bir İngilizce öğretmeniyim, diğer konuları çocuklarla konuşabilmek için sürekli okuyorum.
- Anladığım kadarıyla çocuklarla birlikte siz de eğitim alıyorsunuz.
Kesinlikle öyle oluyor. Mesela son yarışmamızda 116 ülkeden 1290 takım katıldı. Ve ilk 10’a kalan takımlar arasında bizden iki takım oldu. Yani iki takımı finale kalan tek okuluz biz.
5- YILIN EĞİTMENİ ADAYI
Öğretmen Cemil Yıldız bu başarı nedeniyle yılın eğitmeni olarak aday gösteriliyor...
Soruyorum:
- İki takım hangi projelerle ilk 10’a kaldı?
Birisi çamaşır makinesine entegre edilecek bir aparat yaptı. Ve bu aparat sayesinde su ve elektrik kullanımını yüzde 90 azaltıyor. Diğeri plastik üretimi.
- Projeleri nasıl seçtiniz?
İşte önemli olan da bu. Biz burada birbirimize sorular sorarak karar verdik. Doğru sonucu bulduk. Soru sormak olayın esası oldu. Bu projeler için kaynak aradık. Ben İngilizce metinlerin tamamını okudum. Öğrencilerle konuşabilmek için okudum yani. Düşünün ki ilk 10’a kalan iki projenin başındaki iki kızımız dünyanın en önemli üniversitelerinden kabul aldı. İşte Gül Karen ve Avjin... Onları gören genç öğrenciler “Avjin Aktop ablam, Gül Karen ablam başardı” diyorlar.
- Anladığım kadarıyla siz neredeyse okulda yaşıyorsunuz.
Evet, neredeyse öyle. Elbette çocuklara çok katkım oluyor. Ama inanın onların da bana çok büyük katkısı var. Onlarla birlikte öğreniyorum. Mesela bir öğrencimiz felsefe konuşmak isterse benim de onunla konuşabilmem için felsefe öğrenmem lazım. Okuyorum. Kimisi fizik konuşuyorsa benim de kuantumu okumam gerekiyor. Olasılık konuşmam gerekiyor. Böylece onlardan çok şey öğreniyorum. Benim şu anda olduğum kişi olmamda o öğrencilerin çok büyük katkısı var.
6- JAMES JOYCE OKUYAN BİR ÖĞRETMEN
- Hedefiniz ya da hayaliniz nedir?
İrlanda’da edebiyat okumaya devam etmek.
- Niye?
Çünkü James Joyce var. Yazları oraya gidip Joyce yaz okullarına katıldım. Ulysses’i üç kez okudum. Benim de hayalim bu...
Bu sözlere inanamadım. Belki 10 kere okumaya başlayıp bir türlü bitiremediğim Ulysses... Ve şimdi öğreniyorum ki...
Diyarbakır’dan genç bir İngiliz dili edebiyatı öğretmeni öğrencileriyle birlikte yılın eğitmeni olmaya aday gösteriliyor.
Ben hedefin ne dediğimde “İrlanda’da edebiyat” diyor. James Joyce diyor...
Müthiş etkilendim. Ve dedim ki:
İşte bu çocukların başarısının ardındaki öğretmen Cemil Bey.
Sevgili öğretmenim Cemil Yıldız.
Diyarbakırlı bir çiftçi çocuğu olarak dünyaya gelen Cemil Yıldız...
Şimdi Stanford, Harvard gibi dünyanın en saygın üniversitelerine öğrenci gönderen sınıf öğretmeni Cemil Yıldız...
Dünyada yılın eğitmeni adayı seçilen Cemil Yıldız...
Ne kadar mutlu ettin beni bilemezsin...
Demek ki bu öğrencilerin başarıları hiçbir şekilde tesadüf değil.
Ve elbette eğitim kalitesini sürekli yükselten Bahçeşehir eğitim ailesini ve Enver Yücel’i de gönülden kutluyorum.
İyi pazarlar...
Paylaş