Paylaş
- Bu bölgede Kürtler vardır ve demokratik hakları vardır. Ama bu insan hakkı, terör örgütüne bir prim gibi algılanmamalıdır.
Benim bu görüşüme karşı gelen mesajları görseniz.
İşte o hakaret dolu mesajlara bakınca gördüm ki...
- Türkiye’de bitmeyen bir faşist, narsist, bencil, ırkçı ve düzenci bir gelenek var.
- Ve ne yazık ki kendisini...
Hâlâ başka halkların üzerinde gören bu kafa tarihten bir ders almamış.
İşte size cevabım:
- Sevgili kardeşim, bugüne kadar “Kürt yoktur, dağda yürürken ayakkabıdan gelen kart kurt sesi vardır” diyen o faşist zihniyetin ülkeyi ne hale getirdiğini hâlâ görmüyor musun?
- Sen gözünü kapatınca, gece mi olduğunu zannediyorsun.
- Yıllarca Ermenistan düşmandır dedin, korktun sınırları kapattın. Kürt devleti kurarlar diye güney sınırlarımızı kapatıp mayın döşedin.
- Komünizm gelecek diye gencecik çocukları zindanlarda çürüttün, kitapları yasakladın, şiire susturucu taktın.
- Yunanistan saldıracak diye yıllarca silah tüccarlarına bu halkın emeğini sömürttün. Halkı fakir, ordusu güçlü bir üçüncü dünya ülkesi oldun.
VE ŞİMDİ HÂLÂ KORKUYORSUN
Bakıyorum da şimdi hâlâ korkuyorsun. O melanet yüklü korku yüzünden...
- Irak’ın kuzeyinde bir Kürt otonom bölgesinin olmasını istemiyorsun.
- Suriye’deki halkların özgür ve demokratik bir hayatı yaşamalarına karşısın.
- Halkların üzerindeki ırkçı devlet yapısının, dikta kafalı yönetimin dağılmasından korkuyorsun.
Çünkü bencilsin...
Çünkü kabile yerine halk olmayı, tebaa yerine vatandaş olmayı isteyenleri anlamıyorsun.
Çünkü demokrasiyi yalnız senin istediğin şekliyle seviyorsun...
Şu acıtıcı tesadüfe bak ki...
Yıllar önce bir diktatör Halepçe’de kimyasal silahlarla çocukları eritti, insanların ciğerleri kan oldu aktı.
Şimdi bir başka diktatör Halep’te kendi halkının kanını döküyor. Birisi Halepçe, diğeri Halep.
Neden?
Diktatör sarayının bahçesindeki çiçeklere karşı rahat uyusun diye.
Oysa farkında değil ki...
O bahçedeki çiçekler bile...
Bahçıvanları için ayaklanmaktadır.
Sana gelince...
Yıllarca bu halka karşı devleti yalnızca jandarma karakolu ve Halk Bankası şubesiyle temsil etmek isteyen o zihniyet bitti.
Madem demokrasiye inanıyorsun...
O zaman halka da inanacaksın.
Türk olmuş, Kürt olmuş, Ermeni olmuş, Rum olmuş, Japon ya da Arap olmuş... İnsanın kalbinden gelen taleplere saygı duyacaksın...
İnsana saygı duymayanların hali ortada.
Ve son soru:
- Birileri madem Ortadoğu’ya demokrasi getirmek için, askerlerini birer özgürlük savaşçısı gibi göstermek istiyor... O zaman Suudi Arabistan’da kadınlara oy hakkını bırak, araba kullanmayı bile yasaklayan o çağdışı krallık kafasına neden ses çıkarmıyor?
Halklara karşı ırkçı bir düşmanlık yapacağına bu sorunun cevabını aramak daha anlamlı değil mi?
Paylaş