Mardin Valisi o kahramanlığı anlatınca gözlerim doldu

CİZRE de sokağa çıkma yasağı ilan edildikten hemen sonra...

Haberin Devamı

Televizyonlar o görüntüyü verirken...

Öğretmenler ellerinde bavullar... Gidiyorlar...
Dün zaten evlerini terk eden Deriklileri görmüştük...
Sırtında kırmızı bavuluyla kaçan o kardeşimizi...
İşte tam o saatlerde...
Mardin Valisi Ömer Faruk Koçak’la konuşuyorum...
Televizyondan gelen görüntüler içimi öylesine acıtıyor ki...
Nusaybin, Dargeçit ve Kızıltepe...
TEOG sınavları ertelenmiş...
İşte böyle hüzünlü bir tablonun içinde konuşuyoruz.
Ama Vali Koçak öyle şeyler anlatıyor ki... Gözlerim doluyor, tüylerim diken diken oluyor.
O yüzden son sözü baştan söylüyorum:
“Helal olsun sana Vali Bey... İyi ki oradasın...”
Ve helal olsun o gönüllü kahramanlara...
Vali Koçak diyor ki:
“Fatih Bey elbette bir mücadele veriliyor. Ama en önemlisi nedir biliyor musunuz?
Moraldir...
Bakın Dargeçit’te çatışmalar oldu, teröristler hasta almaya giden ambulansları kurşunladılar.
Ama Mardin’de gencecik doktorlar bana gelip “Oraya gitmek için gönüllüyüz” dediler.
Ve o doktorlar, hemşireler, sağlık görevlileri hiçbir talimat olmamasına rağmen gönüllü olarak gittikleri çatışma bölgelerinde sivil halka, yaralılara hizmet ettiler...”
Benim vatansever kahraman doktor kardeşim... Vefakâr ve cesur hemşirem...
Ve orada bütün güçlüklere rağmen hizmet veren öğretmenim...
Ve elbette ölüm tuzaklarında nöbet tutan askerimiz, polisimiz...
Vali Koçak’a dedim ki:
-Sayın Valim ben sizi bir haber almak için aramadım. Yalnızca elimden gelen tek şey olarak sizlere “Bu kahramanlığınızı unutmuyoruz” demek istedim.
Vali Koçak:
-Fatih Bey, Mardin çokkültürlü, zengin ve kadim bir şehirdir. Hele Midyat... Ben sizin aracılığınızla buradan bir şeyi söylemek istiyorum. Bu tarihi, kültürü ve güzellikleri görmek isteyenler lütfen teröristlerin yaratmak istediği bu olumsuz havadan etkilenmesinler. Onları Mardin’e bekliyoruz. Hiçbir güvenlik korkusu olmasın, ben söz veriyorum.”
Ve ben de söz veriyorum:
“Terörizmin yaratmak istediği bu korkuya prim vermeden.... Mardin’i teslim almaya çalışan bu korkuya karşı oraya festivaller için gideceğim.”
Evet, gideceğiz... Güle oynaya gideceğiz...
Onlar karartmaya çalıştıkça biz aydınlatacağız...
Onlar korku salmaya çalıştıkça biz kahkahalarımızla geleceğiz...
Türk’üyle, Arap’ıyla... Kürt’ü, Ermeni’si, Süryani’siyle
Kalplerimizden ‘telkâri’ dokuyacağız...

 

Haberin Devamı

TÜRKİYE’NİN SINIR ÖTESİ HAKLARI

 

Haberin Devamı

Artık her şey açık...
Kandil Kürt halkının yürümek istediği demokrasi yoluna hendekler açmak istiyor.
Okullar kapansın, kepenkler insin, doktorlar kaçsın ve böylece bu şehirler kararsın...
Kandil’in istediği budur...
Kırlardan şehirlere doğru bir milis hareketi başlatmak isteniyor.
Burada en büyük destek de Suriye’den geliyor.
Şimdi bu durumda Türkiye’nin Esad’ın destek verdiği bu yuvalanmaya karşı bir önlem alması hak değil midir?
Bir NATO ülkesi olmayan Suriye’den bir NATO üyesi olan Türkiye’ye açılmış örtülü bir savaştır bu.
Tetikçisi ve maşası Kandil’dir.
Ve son sözüm de şudur:
Biz barış ve demokrasi isteyenler, siz hendekçilerden daha cesuruz...
İşte o gönüllü doktor kardeşim var ya...
Genç öğretmenim... Ambulansı kullanan şoför kardeşimim fotoğrafları...
Bu, cesaretin “sınırsız” garanti belgesidir...

Yazarın Tüm Yazıları