Leyla Zana’nın mektubu her şeyi anlatmıyor mu?

LEYLA Zana’nın BM’ye yazdığı mektup ibrettir.

Haberin Devamı

Nettir, açıktır ve her şeyi anlatmaktadır.

Arkadaşlar, bu mektup...

Tarihi bir belgedir.

Anlatayım...

Önce, “Biz yerel ve kültürel bir yapıyız. Bize yardımcı olun” dedi.

Ardından, “Bana yardımcı olun, kendimi dünyaya anlatayım. Ben Türkiye’yi seviyorum” dedi.

Bunun üzerine...

Türkiye Cumhuriyeti, yurtdışına çıkabilmesi için kendisine Türkiye pasaportu verdi.

Aradan zaman geçti.

Fırsatı buldu.

Körfez Savaşı’nda ABD’nin yerel gücü oldu.

Sonra...

Döndü bize...

Kürt kedisini bile vermem” dedi.

ABD ve İsrail’in desteğini alınca da...

Bağımsızlık düğmesi”ne bastı.

Barzani’nin referandum süreci işte budur.

Yani Leyla’nın “Amca” dediği Barzani...

Ve geliyoruz Zana’nın “Amcası” BM’ye yazdığı mektuba...

Diyor ki:

Bu demokratik talep sadece Kürdistan halklarının iradesine, onayına bırakılmalı. Haklı ve meşru bir adım olarak ele alınmalıdır.’’

Ve en kritik cümle:

Haberin Devamı

“Bu referandum yeni bir umuttur.”

Neyin umudu?

Kürdistan halkları” sözü sizce ne anlama geliyor?

Demek ki bu bölgede “Kürdistan halkları”nın bağımsızlığı isteniyor.

Açıktan açığa mesajı veriyor:

Orası başarsın... Sıra bize gelsin.

Doruk noktası işte budur.

O nedenle diyorum...

Vay! Kurtuluş Savaşımızda şehit düşen Kürt kardeşlerim...

Vay! Laz’ı, Rum’u, Ermeni’si, Çerkez’i, Arap’ı...

Vay benim Türk kardeşlerim...

Ne yapmak istiyorlar?...

Anadolu’nun gücü olan bu yapıyı parçalayınca kim ayakta kalacak ki...

Ne Türk’ü, ne Kürt’ü...

Dağıtmak istiyorlar arkadaş.

Daha anlamadık mı?

Leyla Zana’nın bu mektubu “Barzani referandumu”nun arkasındaki tezgâhı açık eden bir belgedir.

Yazıklar olsun.

Evet arkadaşlar!

Türkiye Cumhuriyeti tarihi bir dönemden geçiyor.

Bu açıdan Millet Meclisi’nin önceki gün verdiği karar...

 Kurtuluş Savaşımızın Gazi Meclisi’ne yakışan tarihi bir karardır.

Umarım, bu kirli oyunun bir parçası haline gelenlerin aklı başına gelir de...

Bu coğrafyanın masum insanları daha fazla acı çekmez.

Yoksa biz çok iyi biliyoruz ki...

Bin yıldır bu topraklarda yaşayanlar...

Alparslan’dan Mustafa Kemal Atatürk’e kadar olan bu koskoca mirası...

Kimseye yedirtmezler.

Yazarın Tüm Yazıları