Kral terörist mi?

Senato 1.1 milyar dolarlık silah satılması için o ülkeye yeşil ışık yaktı.

Hangi senato?

ABD senatosu.

Kime satılacak?

Suudi Arabistan’a.

Şimdi aynı ABD, Suudi Arabistan’a ‘terör destekçisi’ diyor.

Senatodan çıkarttığı yasayla, 11 Eylül’de hayatını kaybedenlerin yakınlarına Suudi Arabistan’a dava açma hakkını veriyor.

Yani Kral’a terörist muamelesi çekiyor.

Nasıl oluyor bu?

Bir taraftan dünyanın en gelişmiş silahlarını satıyor.

Ardından “Sen teröriste destek veriyorsun” diye yasa çıkarıyor.

Arkadaşlar...

Bugün ABD’nin dünyadaki en büyük silah müşterisi Suudi Arabistan’dır.

Neyle yönetildiğine, demokratik değerlerine falan bakmaz.

Daha kısa süre önce ABD, Suudi Arabistan’la tam 33 milyar dolarlık silah anlaşması yapmıştı.

Bu para dünya silah ticaretinin en büyük pastasıdır.

Ardından Körfez ülkeleri gelir. Yani petrol ülkeleri.

ABD en büyük silah satışlarını bu petrol ülkelerine yapar. Mesela, yalnızca 2010-11 yıllarında, dünyada 85 milyar dolarlık silah satışı gerçekleşirken, bunun 66 milyar dolarını ABD yapmıştı.

İşte o 66 milyar doların yarısı Arabistan’dan.

Bir nevi, “Sizin petrolünüzü ve iktidarınızı koruyorum. Bu da bedeli” der gibi.

Peki şimdi ne oldu da Suudi Arabistan gibi bir müşteriyi kızdıracak böyle bir yasa çıkıyor?

Taşın altına bakarsak... Mesele yine tamamen ‘duygusal’...

Petrol fiyatlarının düşmesi nedeniyle son dönemde Suudi Arabistan ekonomik kriz yaşamaya başladı.

IMF tasarruf önerdi. (lüks yatlar, uçaklar, konu dışı.)

Önemli olan soru şu:

Peki bu borç krizinde, bu silahların taksitleri, ödemeleri nasıl yapılacak?

İşte bu noktada işler karıştı.

Washington, Hollywood’dan hatırladığımız senaryolardan birisini devreye sokuyor gibi.

İster kral ol ister emir... Demokratik standart falan önemli değil.

Silah paralarını ödersen mutebersin.

Değilse... 11 Eylül teröristisin.

Tabii, bu durumda her zamanki gibi...

“iyi polis, Beyaz Saray... Kötü polis senato...” oluyor.

Kaddafi’ye savaş uçağı satmak için, Roma’nın ve Paris’in merkezinde çadır kurdurup ağırlayanları bildiğimize göre...

Ben artık sahnesi değişik, senaryosu aynı olan bu filmi izlemekten çok sıkılmış bir seyirciyim.

EY EŞBAŞKANLAR! BÖYLE BELEDİYE Mİ OLUR

DİYARBAKIR Belediyesi eşbaşkanları...

Bu yaptığınız da iş mi?

Ankara’yı protesto etmek için...

Diyarbakırlıyı cezalandırmak hangi belediyecilik kitabında yazar?

Hükümeti protesto etmek için belediye otobüslerini garajlara kilitlediniz.

Millet işine gücüne gidemedi.

Bak Aynur Ateş ne diyor... Seve Tosun otobüs durağında saatlerce bekledikten sonra ne diyor...

Hacı Çiftçi nasıl isyanda...

Artık üniversite kampuslarında bile bu kadar amatör protestolar olmuyor.

Ben anlamadım...

Hangi ‘alt akıl’dır bu.

TURİZM BÖLGESİNE ÖZEL YÖNETİM

DÜNYANIN en güzel turizm merkezlerini bir ilin belediye yönetimine bırakmak yanlıştır dedim.

Çok sayıda mesaj geldi.

Muğla’yı yazdım. Antalya’nın da farkı yok. Marmaris de şikâyetçi, Ödemiş de...

Mesele belediyelerin değil. Mesele bu turizm merkezlerine alt ve üstyapı olarak sağlam bir yönetim kurulmasıdır.

Mesele partiler üstüdür.

(Bu konuya devam edeceğim.)