Paylaş
- Evet...
- Efendim öncelikle görüşmelerimiz kayıt altındadır. (Yani küfür etmeyin lütfen.)
- Buyurun kardeşim. (Biraz da öfkeyle yükselen ses tonu. ‘Kardeşim’in ‘R’ ve ‘Ş’ harflerinde yüksek basınç.)
- Efendim, bildiğiniz gibi siz şu internet hattını kullanıyor ve bilmem ne kadar cigabayt için ayda şu kadar ödüyorsunuz.
- Evet...
- Sizin için bir kampanyamız var. Öncelikle bu tür kampanyalarımızı bildirim yapmamıza onay verir misiniz?
- Evet... Kampanya nedir?
- Efendim paketinizi 24 aylık yapıp 100 cigabayta çıkaracağız. Bunun karşılığında ayda şu kadar lira 90 kuruş ödeyeceksiniz.
- Ben 24 ay bağlanmak istemem.
- Peki bir de şöyle bir kampanyamız var...
- Yok kardeşim. Lütfen beni aramayın.
O verdiğim onayı da kaldırın.
- Biz kaldıramayız efendim. Size en yakın bayimize şahsen başvurmanız gerekiyor.
- Yahu arkadaş, 1 dakika önce siz aldınız o onayı, şimdi kaldırın.
- Kaldıramayız. Yetkimiz yok. Sistem... Bayimize başvurunuz gerekir.
İŞTE BÖYLE ARKADAŞ
Bir abonelik için diller döken abonelik şirketleri. Fiber hatlar... Kanallar...
“Ben artık istemiyorum” dediğinizde önünüze öyle bir yokuş koyar ki...
Dekoder cihazını al... Bayi bayi dolaş... Oradaki görevliyle dalaş...
Kurtulamazsın.
Zaten kurtulama diye bu sistem.
Şikâyet edecek yer de bulamazsın.
Her saniye telefonun ucunda bir taciz sesi.
Sistemin adı da şudur:
“KOLAY KURULUM ZOR KURTULUŞ!”
CEM’İN ERMENİ MESELESİ
ADAM soruyor:
- Yeşiller Partisi’nin başkanı Cem Özdemir Almanya Parlamentosu’ndan geçen “Ermeni tasarısı”nı neden bu kadar ateşli destekliyor? Bir de Türk olacak...
Özdemir’le sohbet etmiş bir kişi olarak şunu söyleyebilirim:
1) Özdemir hiçbir zaman bir Türk vekil olarak görmez kendisini. Bir Alman olduğunu söyler. Kökenim Türk der.
2) Son dönemde Almanya’da Yeşiller Partisi sürekli geriliyordu. Birkaç kez yönetim sorunu yaşandı. Bana göre Cem Özdemir partisindeki silinmeyi, böyle bir çıkışla durdurmak istedi. Bir hareket olsun yani...
3) Ben artık kafamızın üzerinde sallandırılan bu “Ermeni tasarısı”ndan bıktım. Her defasında bu ülkedeki Ermeni arkadaşlarıma karşı garip bir psikoloji yaşatıyorlar bana. Ya kardeşim, benim arkadaşlarım var. Dostlarım var. Sevan ver. Cezo var. Saffet var... Siz orada iç politika uğruna tarihçilerin işini yapmaya çalışıyorsunuz. Ne haliniz varsa görün de... Her defasında bizi birbirimize karşı böyle sinsi bir psikolojiye düşürmeyin.
Umursamıyorum artık sizi.
Paylaş