İki kıyının balıkçıları... Siyasilerin kıta sahanlığı dediği yerde... Hücumbotları, kruvazörleri erketeye alıp... Balık avı sonrası... Ay ışığında ve yakamoz eşliğinde... Gizli gizli sahanda yumurta kırıp yiyordu. Yani kıta sahanlığı denilen yer... Aslında Egeli balıkçılar için yumurta kırılacak bir sahandı... Ama yetmedi. Her Allah’ın günü o sahanlıkta, Türk ve Yunan jetleri birbirine girdi. Kanat kanada it dalaşı yaptılar. Tahrik üstüne tahrik. Ağır ve ırkçı manşetler. Bir kaya parçasından cehennem çıkarmak istediler. Ve Ege’nin iki kıyısındaki halklar. Bu horoz dövüşü için silah tüccarlarına milyarlarca dolar ödediler. Yunanistan F-4 mü aldı. Türkiye F-5 alır. Vaaay Türkler F-5 almış, o zaman biz de F-16 alalım. Ona göre firkateynler, denizaltılar, füzeler, roketler... Ve onlar horoz dövüşü yaparken... O silahları onlara satan tüccarlar... Şeytani bir gülüşle Ege kıyılarında tatil yapıyordu. Onlar lüks yatlarıyla Ege’nin turkuaz sularında gezerken... Yukarıda sattıkları milyarlarca dolarlık jetler it dalaşı yapıyordu. Sonuca bakınca... Ortada ne savaş var ne de barış. Sürekli bir itişme hali. Ve bitmek tükenmek bilmeyen silah alımları sayesinde... Ege’nin iki yakasında... Halkı az gelişmiş, ordusu çok gelişmiş iki ülke oluştu. Hadi diyelim biz son 10 yılda müthiş bir atak yaptık. Ekonomi parladı. Büyüme hızlandı. Milli gelir arttı. Peki ya 50 yıldır kaybettiğimiz zaman ne olacak? Ve şimdi Yunanlı kardeşimin haline bak. Halkı kriz içinde kıvranan... Ordusu çok silahlı bir Yunanistan. Hiç mi anlamıyoruz bundan... Hiç mi ders çıkarmıyoruz Ege’deki o sahanlıktan. Bütün bunları neden mi yazıyorum? Bıktım bu silah yarışından da ondan. Bıktım silahlı haberler görmekten. Bıktım tetik kafalı, ırkçı, silahçı, cepheci zihniyetlerden. Stinger füzesi şöyle vurur. Füze kalkanı şöyle korur. Tanklarımız toplarımız böyle vurur. Şimdi Suriye için çalınan tamtamlar. Vurmak ve öldürmek üzerine inşa edilmiş bir coğrafyada... Kan ve gözyaşı üzerine çizilmiş bir haritada... Sınırlarında dostluk kapıları değil... Tel örgülü mayın tarlaları uzanan ülkelerin önü açılır mı? Kimse Karaburun’daki balıkçı Serçe’nin... Karşı adadaki Yorgo’yla ne konuştuğunu merak eder mi? Halep’teki Hüseyin’in, Kilis’teki Muhammet’le içtiği mırranın tadı unutulur mu? Kazancakis’i İzmir’de seslendiren opera... Faranduri’yi Ege’ye bağlayan çığlık duyulmaz mı? Durdurun şu savaş tamtamlarını artık. Tahrik etmeyin daha fazla. Bitmekte olan bir yönetimin... Kendi halkının kanını döken ve o kanda boğulmakta olan bir diktatörün oyununa gelmeyin. Nedir büyüklük? Silah gücü müdür? Evet Türkiye büyük bir devlettir. Ama o büyüklüğü üç tane ABD yapımı füzeden değil... Kurtuluş Savaşı’yla dünyaya verdiği özgürlük dersinden sonra... Barış dolu tarihinden gelmektedir.