Kavga mı kazanacak olgunluk ve proje mi

-Yeni anayasa
-Barış süreci
-İşsizlik
Bu sıralamayı istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz...
Önümüzdeki iki ay yaşayacağımız seçim yarışının en kritik kavramı ise şudur: “İnandırıcılık!”
Aday listeleri inandırıcılığın ilk aşamasıydı.
Şimdi propaganda başlıyor...
Bakalım partilerin seçim stratejileri nasıl olacak. Her seçimde siyasi parti karargâhlarında aynı soru gelişir:
“Meydanlarda, reklamlarda, daha çok rakiplere mi yüklenelim? Yoksa projelere ve çözümlere mi ağırlık verelim?”
Başarılı siyasetler kavgayla değil, projeyle anılır. Ama rakipsiz, rekabetsiz de siyaset olmaz.
İşte önümüzdeki iki ay, hangi siyasi partinin hangi ‘kavga/proje’ dengesinde olacağını göreceğiz...
-Çok bağıran mı?
-Yoksa çok anlatan mı?
-“Vur vur inlesin” ile “Dur bir dakika dinlesin” yarışacak.
-Acaba kaç seçmen şarkıya, slogana göre, kaç seçmen partilerin program ve projelerine bakarak oy verecek?

Daha doymadınız mı?

BODRUM Pina Yarımadası yine katlediliyor. O Halep çamlarını kesen eller...
Rahat mısınız?
Bodrum’u betondan bir puta çeviren o açgözlülük, o nobranlık, o habis külhanlık bir türlü doymuyor...
Gözünü sit ilan edilmiş koylara diken, sizlere diyorum:
-Bu topraklar, bu kökler, bu sarmaşıklar, bu ağaçlar, bir gün bu açgözlü kemiklerinizi yüzümüze tükürecek...

Koskoca bir seçim tek soruya kalır mı

Herkesin ağzında aynı soru:
-HDP barajı geçebilecek mi?
-Eğer geçerse AK Parti kaç milletvekili çıkarır, geçemezse kaç olur?
Özellikle Güneydoğu’da iki parti var. HDP ve AK Parti... Bu nedenle iktidar dengesini etkileyecek bir sorudur bu...
Bu yüzden de seçim gelip neredeyse bir partinin barajla sınavına dayandı. Yalnızca böyle bakınca bile... Yüzde 10 seçim barajının ne kadar antidemokratik bir ucube olduğu anlaşılıyor.

Ah sevgili Füsun Hocam

CHP, İzmir’den Zeynep Altıok Akatlı’yı aday gösterdi...Ve herkes onu şöyle tanıttı:
Şair Metin Altıok’un kızı...
Metin Altıok elbette ruhumuzu kollayan ve sevdiğimiz bir şairdi. Ama Zeynep’in bir de annesi var...
Felsefeci Füsun Akatlı Hocamız. Ankara’daki gençlik yıllarımızda bize en keskin soruları tanıtan Füsun Hoca...
Estetiğin öğretmeni...
Seni de ben hatırlamış olayım...

O sözler Babacan için mi?

BAŞBAKAN Davutoğlu, üç dönem kuralına takılan bazı isimlerin dışarıdan bakan olabileceğini söyledi.
İlk akla gelen isim elbette Ali Babacan...
Hangi yabancıyla konuşsanız aynı soruyu soruyor:
Babacan kalacak mı?
İster kalsın ister kalmasın...
Siyasette böyle anılmak ve böyle aranmak bir siyasetçi için ne kadar güzel olsa gerek...