Paylaş
“Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir’i İzmir’e davet edelim”.
Denizli o zaman Sanayici ve İşadamları Derneği başkanıydı.
Ve o zaman...
“Türkiye’de akan kan nasıl dursun” sorusuyla uğraşıyorduk.
“Türkiye nasıl barışacak” diye soruyorduk.
Hatırlıyorum, Denizli’nin önerisi üzerine büyük tartışma çıkmıştı.
Önce İzmir sonra, Türkiye ikiye bölünmüştü.
Ben açıktan desteklemiştim. Destekledim diye de olmadık hemşeri hakareti yemiştim.
Bir taraf “Olmaz öyle şey. Teröriste terörist demeyen kişiyi İzmir nasıl konuk eder” diye soruyordu.
Diğer taraf, “Birbirimizi anlamalıyız. Kabul etmeliyiz ve konuşmalıyız” diye cevap veriyordu.
Aradan aylar geçti...
Türkiye yeniden bir barış iklimine kavuştu.
Karşı çıkanı da var, eleştireni de var, hakaret edip susmayanı da var...
Ama bütün bu tartışmanın arasında gelişen bir süreç de var.
İşte tam böyle bir atmosferde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu kalktı Ege’den büyük bir heyetle Diyarbakır’a gitti.
Güllerle gitti, dostlukla karşılandı.
Bir dönem İzmirlinin Diyarbakırlıyı, Diyarbakırlının İzmirliyi kucaklamaktan korktuğunu hatırlarsak...
Diyarbakır sokakları İzmir’in çocuklarını doyasıya kucaklamış oldu.
CHP İZMİR’DE KARIŞTI
İzmir heyetinin Diyarbakır gezisinden hemen sonra birkaç telefon konuşması yaptım.
Baktım ki bu geziye sevinen kadar, kızan da var.
CHP bölünmüş. Birisi “Olmaz” diyor, diğeri “Olur” diyor.
İzmir’in bir tarafı, “Başkan bu geziyi yaparak AKP’nin politikasına alet oldu” diye suçluyor,
Diğer tarafı, “İşte Türkiye’nin bu görüntülere ihtiyacı var” diye alkışlıyor.
İzmir de bazı CHP’lilerle konuşunca gördüm ki Kocaoğlu’nun bu Diyarbakır gezisi genel merkezin de hoşuna gitmemiş.
Yani kızgınlık var.
Bense neye şaşırdım biliyor musunuz?
Sonuçta bir belediye başkanı, bir başka kente heyet halinde bir ziyaret yaptı.
Ama bu ziyaret, sanki Soğuk Savaş dönemlerinde bir kampın bir başka kampı ziyareti gibi algılandı.
Yazık olan işte budur.
Oysa İzmir, savaşın kol gezdiği denizleri barış gölü ilan etmek için defalarca Ege’nin karşı kıyısına ziyaretler yapmıştır.
Hadi onu da bıraktım...
Gazeteciler, işadamları, yerel yöneticiler, siyasetçiler ve sivil toplum kuruluşları olarak...
Tayland’a heyetler halinde gidiyorsun. Paris’e gidiyorsun...
Ve bu gezileri hiç tartışmıyorsun...
Ama Diyarbakır’a gelince bir tartışma var...
Niye?
Dedim ya...
Ben İlknur Denizli’nin Baydemir’i İzmir’e davetini desteklemiştim.
Şimdi Kocaoğlu’nun Diyarbakır gezisini de destekliyorum.
Keşke Denizli de o gezide olsaydı...
Gelelim “Niye?” sorusuna...
Bende çok cevap var...
Ama önce o tartışmadan süzülecek cevapları dinleyeceğim.
Bu arada.
Dün, Avrupa’da sosyalist enternasyonalle ilgili önemli bir gelişmeyi yazdım...
Türkiye’de sosyal demokrat hareketin yeni bir tartışma zeminine doğru gideceğini söylüyorum...
Çok sayıda öneri geldi.
Ona da devam edeceğiz.
Paylaş