İğrendim

NASIL bir ülke olduk...

Haberin Devamı

Artık insanlar “dijital bir linç”le katlediliyor.
Sanal cinayet...
Seri kaset...
Sahte belge...
Kara virüs...
Bir sabah uyandığınızda kendinizi size benzeyen bir porno figürü olarak bulabilirsiniz...
Daha önce birçok kişi, “Bana komplo kurulmuş. Bilgisayarıma virüs yüklenmiş” diye isyan etmişti.
Son kurban Numan Kurtulmuş...
Üretilen bir kaset yüzünden kim bilir neler hissetti?
O sahte görüntüler yüzünden kim bilir kimlere cevap vermek zorunda kaldı.
Ve daha da çirkini...
Önüne gelen utanmaz, sosyal medyada neler yazdı... Ağızlarından salyalar akan bir güruh atladı üzerine...
Neden Kurtulmuş?
Utancımdan arayamadım...
Niye, kimler yapıyor? Amaç nedir?
Bir bakıyorsunuz bir tweet...
Bir You Tube görüntüsü...
İnanılmaz bir kirlenme, çamur, pislik.
Rögar siteleri...
Hep dediğim gibi tükürük hokkasına dönmüş bir sanal âlem..

GAZETECİLER YAZMADAN DA HER ŞEYİ ANLATABİLİR

Nasıl bir gerilim halindeyiz...
Nasıl bir kamplaşma...
“Benim savcım” “senin polisin”den “benim gazetecim” “senin yazarın”a kadar...
Büyük bir çığlıkla sormak istiyorum:
Geldiğimiz noktanın farkında mıyız?
Nazlı Ilıcak atıldı.
Ahmet Taşgetiren “Ayrılmak zorundayım” diyerek ayrıldı...
Ve daha önce işsiz kalan meslektaşlar...
Ece Temelkuran’dan Mehmet Altan’a... Nuray Mert’ten Can Dündar’a kadar...
Onlarca gazeteci, onlarca değerli kalem...
Hangi kamptan, hangi görüşten olursa olsun...
Eğer kalemlere susturucu takılıyorsa...
Tarafsız ve özgür düşüncenin yerini fanatik taraftarların çığlıkları alıyorsa...
Susmuş gazetecilerin sessizlikleri benim için en büyük manşet olur!

Yazarın Tüm Yazıları