Hayallerin için amma da uçtun derlerse bir cevabın olsun!

O sabah Denizli’nin Çameli ilçesi bir başka heyecanlıydı.

Belediye başkanı erkenden Yaylacık Dağı’na gelmişti. Esnaf, muhtar, öğretmenler ve öğrenciler...

Herkes orada.

Sanki bir bayram havası...

Dora araçtan malzemeleri çıkardı. 

İplerini tek tek düzelttiği paraşütünü yamaca serdi. Sonra giysilerini giydi.

Çameli ahalisi heyecanla bekliyordu.

Dora Göksel kaskını taktı. 

Rüzgârı ölçtü. Her şey uygundu.

Ve 2 bin 150 metre yukarıdaki yamaçtan aşağı bıraktı kendini.

Heyecan dolu alkışlarla Dora süzülmeye başladı.

Peki nereye?

Evet arkadaşlar işte asıl mesele de burada.

Milli sporcu Dora, Çameli’nden süzüldü. Dağları, ovaları, nehirleri, gölleri, şehirleri, köyleri geçti.

Ve tam 9 saat süren bir uçuştan sonra Eskişehir’in Sivrihisar ilçesine indi.

İnanılmaz değil mi?

Motor yok... Rüzgârdan ve hava akımlarından başka bir güç yok.

Tam 356 kilometre uçtu Dora.

Denizli-Eskişehir arası.

Haritaya bakarsanız, bu motorsuz ve inanılmaz uçuşun büyüklüğünü daha iyi anlarsınız.

Ters rüzgârlar... Isınan hava ayarları... Ters dönüş ihtimalleri... Tehlikeli rüzgâr kırbaçları...

Ve 9 saat havada... Yalnızca enerji yiyecekleriyle...

Evet işte bu bir Türkiye rekorudur.

Ve yine Gülşah Hoş...

O da Çameli Yaylacık Dağı’ndan havalandı. 7 saat 42 dakikada 239.2 kilometre uçarak Afyonkarahisar’ın Çobanlar ilçesine iniş yaptı.

Hoş, yaptığı bu uçuşla Türkiye Yamaç Paraşütü Kadınlar Mesafe Rekoru’nu kırdı.

Dora’nın bu yaptığını o kadar iyi anlıyorum ki. Fethiye Babadağ’dan Ölüdeniz’e 30 dakikalık hoca eşliğinde bir yamaç paraşütü inişi yapmıştım. Muazzamdı.. Düşünün ki 9 saat gökyüzünde süzülüyorsunuz...

Dora’nın indiği yerin havacılıkta önemli bir yeri vardır. Atatürk, 1935 yılında planörle uçuş ve sivil havacılık için bir yer aramaktadır. Sonunda Rusya’dan pilotlar getirtilir, testler yapılır. Ve en uygun yer olarak Eskişehir’deki bu alan seçilir. Şimdi bu pistte THK eğitim vermektedir. Dora’nın oraya süzülerek indiğini düşününce, yerden motorsuz bir şekilde yükselip hava akımlarından ve rüzgârdan faydalanarak gökyüzüne tırmandığımız o uçuş geldi aklıma. Muazzamdı...

Orada gençler paraşüt ve pilot eğitimi alıyor. Dünya çapında başarılar ortaya çıkıyor. 

Bana göre THY dahil, özel havayolları buraya yatırım yapmalı.

NE YAPARSAN YAP AMA İSTEDİĞİN GİBİ YAŞA

Arkadaşlar...

Bu hikâyeyi şunun için paylaştım:

Dora aslında bir jeolog. Ama gönlü gökyüzünde. Yamaç paraşütünde, dağ rüzgârlarında.

O nedenle Dora “kendi istediğini yaşayacak” bir yol bulmuş.

Yani genç kardeşlerim...

“Hayatta ne yaparsanız yapın... Ama mutlaka gönlünüzden geçeni yapın... Belki çok zordur. Ama mutluluk da işte budur.”

‘GELİN BENDE DENİZ VAR’ DEMEK YETERLİ DEĞİL

Çameli İlçesi Belediye Başkanı’nı da ayrıca kutluyorum. 

İlçesinde yamaç paraşütü için bir tanıtım yapıyor. Çünkü artık turizm, “Bende deniz var gelin” demekle olmuyor.

Hobi yaratacaksın. Farkındalık yaratacaksın. Oraya gelen turiste bir şeyler sunacaksın..

İşte Babadağ... Çin’den Kanada’ya kadar her yıl on binler oraya akıyor. Dünyanın sayılı bir turizm hobi merkezi. Düşünün ki gökyüzünden süzülüyorsunuz. Altınızda bir cennet. Ölüdeniz’e iniyorsunuz...

Evet arkadaşlar...

Bu bayram size gökyüzünden bir hikâye anlattık.

İşte bir daha söylüyorum..

Genç kardeşim, “Ne yaparsan yap, ama hayal ettiğin şeyi yap”.

Evet zordur ama... “Özgürlük de mutluluk da budur”...

Ve eğer birisi size hayalleriniz için “Amma da uçtun” derse...

Dora’yla Gülşah’ın uçuşunu göster...