Paylaş
(Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?)
Çünkü siz bana ölümün en güzel fotoğrafını gönderdiniz.
Sayın Mr. Cooper...
Bu metni bir şişeye koyup okyanusa bırakmak istiyorum.
Avustralya’ya, size ulaşsın diye.
Çünkü Avustralya’da bir ambulans görevlisi olarak Mr. Graeme Cooper öyle bir şey yaptınız ki...
İşte onu anlatıyorum okurlarıma...
Ölüm döşeğinde bir kadın hastanız son saatlerini geçirmektedir...
Ve yolda sizden ricacı olur:
“Lütfen beni son arzum olarak okyanus kıyısına götürür müsün?”
Ambulans hastaneye gitmek zorunda. Tıbbi kurallar var.
Ama Mr. Cooper... Siz her türlü riski alıp, ambulansın rotasını okyanus kıyısına çevirdiniz...
Queensland eyaletinin Harvey plajına...”
Sonraki sahne şu arkadaşlar:
Mr. Cooper kadın hastasını indiriyor.
Okyanus kıyısına götürüyor.
Kadın okyanusu tatmak istiyor.
“Bir yudum okyanus”... Yani...
Hepsi bu.
Sonra ölüyor.
Mr. Cooper kadının ailesine bir tek şey söylüyor:
“Huzur içindeydik.”
Arkadaşlar, ben bu fotoğrafı görünce tutulup kaldım.
Aklıma Sadun Boro Abimiz geldi.
İstanbul’da hastanede yatarken öleceğini anlayınca...
“Beni Gökova’ya götürün demişti.”
Sağ olsun, Osman Karadeniz ve Haluk Karamanoğlu bir helikopterle Gökova’ya getirdiler.
Öyle uğurladık “Sadun Abi”yi...
Son isteği... Denize açılmaktı...
Acaba sizin ölmeden önce yapmak istediğiniz nedir?
Hiç düşündünüz mü?
TAZELENME ÜNİVERSİTESİ
EGE Üniversitesi kendi içinde çok özel bir akademik kariyer birimi açtı.
Adı: “Tazelenme Üniversitesi.”
60 yaş üstü öğrenciler için. En sevdiğim dersin adı ise şu:
“İleri yaşta günlük yaşamın zevkleri.”
Şu an 120 öğrencisi var. Ve 4 yıllık bir eğitim bu.
Zorlukları da var elbette.
Mesela...
“Örgü öremeyen erkekler bir üst sınıfa geçemiyor.”
Ben bu üniversiteyi çok destekliyorum.
Ama bir tek adına taktım.
“Tazelenme” de ne demek?
Sanki yaşlanan insanlara biraz “sebze muamelesi” yapılmış gibi.
Başka bir isim bulsalar...
Mesela, klasik de olsa...
“İkinci bahar” gibi...
Paylaş