Paylaş
Öyle kuru bir kalabalık değil bu. İçinde çok soru işareti olan, ama heyecanlı bir kalabalık. Asansörler yetmiyordu. Danışmadaki iki görevli kimlik alıp vermekten bitkin. Ama o derece nazik... Dün böyle bir AK Parti Genel Merkezi vardı. Heyecanlı. Hareketli. İstekli. Hedefe kilitlenmiş bir görev gücü gibi.
Erdoğan’ın adaylığını açıkladığı Ankara Ticaret Odası’ndan yaklaşık 500 metre yürürseniz AK Parti Genel Merkezi’ne gelirsiniz... Az ileri çaprazında CHP Genel Merkezi var. Eğer bir üçgen çizerseniz, üçgenin ucunda ise MHP Genel Merkezi duruyor...
Türkiye’nin iktidar, muhalefet, yani siyaset coğrafyası işte böyle bir üçgenden oluşur.
Yarın diğer genel merkez binaları ne anlatıyor ona bakacağım. AK Parti’ye dönersek...
SALONDAKİ DÜZEN
Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’le 6’ncı kattaki odasında bir süre sohbet ettik. Erdoğan adaylığını açıklamıştı. Sanki bir rahatlama vardı Çelik’in yüzünde... Hüseyin Çelik belagati güçlü, kelime ve kavram zengini bir siyasetçidir.
Tanıtımdan sorumlu olduğu için ATO’daki düzenin mimarlarındandı. Erdoğan’ın adaylığını açıkladığı salondaki düzeni nasıl kurduklarını anlattı.
BAŞKANLARIN PLANI
Salonun seçimi... Sinevizyon içeriği... Erdoğan’ın tanıtım filmi. Salonda kim nereye oturacak... Hangi renk kart hangi misafire verilecek... Milletvekilleri, bakanlar, başkanlar nereye oturacak... Nasıl disipline edilecek... Bütün bunlar 4 kişilik bir kurul tarafından yürütülmüş.
Tanıtım Başkanı Hüseyin Çelik, Teşkilat Başkanı Süleyman Soylu, Genel Sekreter Haluk İpek, Seçim İşleri Başkanı Mustafa Şentop.
‘ÇOK ŞÜKÜR İYİ BAŞLADIK’
Hüseyin Çelik salondaki düzen için şöyle diyor: “Bu öyle normal bir seçim değil. Tarihi bir seçimdir. Devletin milletinden, milletin devletine geçişin seçimidir. O yüzden salonu günlerce planladık. Tek tek inceledik. Bir şey nasıl başlarsa öyle gider. Çok şükür iyi başladık.”
18 GÜN MESELESİ
Bütün konuşmalardan anlaşılıyor ki, hesaplar Erdoğan’ın 10 Ağustos’ta seçilmesine göre yapılmış.
Peki sonra ne olacak?
Gül’ün görev süresi 18’inde doluyor. Ya 18 gün beklemeden Gül görevi Erdoğan’a bırakacak ya da 18 gün beklenecek. Ve işte bu 18 gün içinde başbakan belirlenecek...
Hüseyin Çelik bunun için şöyle diyor:
“Bizde sorun olmaz. 18 gün bile uzun. Bu olay hemen netleşir...”
VİZYON BELGESİ
Cumhurbaşkanı adayı Erdoğan bir de “vizyon belgesi” hazırlattırıyor.
Bunun için de çok ciddi bir ekip çalışıyor. Vizyon belgesi bazı başlıklar içeriyor.
Türkiye’nin dünyadaki yeri. Aktif dış politika nasıl olmalı? AB hedefi...
Demokrasi standartları. Özgürlükler ve barış süreci...
Makro olarak Türkiye ekonomisinin dünyadaki yeri ve hedefleri...
SİYASET ÜSTÜ DEĞİL
Sohbetlerden anlıyorum ki, Tayyip Erdoğan Bakanlar Kurulu üzerinde makro bir yetki oluşturacak. Anayasa zaten bu yetkiyi veriyor. Bir bakan bu yetkiyi şöyle açıklıyor:
“Aslında yetkiler, kanunlar aynıdır. Ama kullananların üslubu farklıdır. Erdoğan siyaset dışı kalmayacaktır elbette. Bugüne kadar siyaset üstü diye bir şey üretilmiş. Ne demek siyaset üstü? Siyaset kötü, kirli bir şey midir ki siyaset üstü olunsun? Tam tersi... Siyaset içi olunacaktır. Çünkü siyaset millet için yapılır... Erdoğan da böyle bakıyor... O nedenle yetkilerini kullanacaktır.”
SEÇİM TAKTİĞİ
Erdoğan normal seçimlerdeki gibi, il il, ilçe ilçe, belde belde gezmeyecek. Yalnızca büyük illerde mitingler yapacak. Ancak parti teşkilatı ve belirlenen bakanlar, genel başkan yardımcıları, beldelere kadar sorumluluk alacaklar. Türkiye haritası buna göre planlanacak. Her ile bir isim görevlendirilecek. Erdoğan muhtemelen 30 büyük ilde konuşacak.
EKMELEDDİN BEY NEREDE OTURUYOR
Toplantıdan çıkıp da otele geldiğimde öğreniyorum ki, Ekmeleddin Bey’le aynı otelde kalıyoruz. Swiss Otel’in üst katı ağustos ayına kadar tutulmuş. Swiss Otel, Çankaya Köşkü’ne komşudur. Odadan bakınca Cumhurbaşkanlığı’nın bahçesi görünür. Kendi kendime sordum:
m Ekmeleddin Bey, acaba odasının balkonundan bakıyor mudur Çankaya Köşkü’ne?...
İnsan hayal kurmadan olur mu?
ERDOĞAN’IN CUMHURBAŞKANLIĞI
Ankara kulislerini dolaşınca çok daha iyi anladım. Erdoğan AK Parti’yi bırakmıyor. Siyaset üstü ya da siyaset ötesi bir konuma geçmiyor.
Halkın seçtiği bir başkan olarak, daha büyük bir yetki ve güçle... Siyasetten uzakta değil, ama gündelik politikaların uzağında kalıp, Türkiye’nin dünya siyasetindeki yerine hazırlanıyor.
Paylaş