Paylaş
Tek bir söz, muazzam gerilimleri, savaşın eşiğine gelen dengeleri değiştirir.
İşte örneği...
Yunanistan’ın üst üste Türkiye’yi kızdıran NAVTEX ilanları...
Ocak ayı başlarında Girit’teki Suda Hava Üssü’nde tatbikata hazırlanan savaş uçakları...
Derken...
- Sabah saatleri: 11 Ocak Pazartesi...
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, KKTC Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu’nu ağırlıyor.
Ve elbette konu Kıbrıs, Yunanistan ve Ege...
İşte böyle bir günde...
Çavuşoğlu Yunan tarafına bir mesaj gönderiyor:
“Gelin bu istikşafi görüşmeleri başlatalım.”
Bu çağrı anında Atina’da dışişleri koridorlarına ulaşıyor.
Dedim ya, bazen bu diplomasi kanalları “sesten ve ışıktan hızlı” işler.
Öyle de oluyor...
- Aynı gün, öğle saatleri: Atina büyükelçimiz Burak Özügergin, jet hızıyla çağrılmış. Atina’da Yunan Dışişleri Bakanlığı’nda kendisine sorulan soruya cevap veriyor:
“Elbette biz hazırız. Ve bu konuda Sayın Bakanımız çok ciddi. Hadi başlatalım artık bu görüşmeleri... Daha fazla beklemeyelim.”
- Öğleden sonra: Atina büyükelçimiz Burak Özügergin, Ankara’ya Yunan tarafının görüşmeler konusunda istekli olduğunu bildiriyor. Dahası, izlenim olarak da “Yunan tarafı hemen başlayalım noktasında” mesajını gönderiyor.
- Akşam saatleri, saat 21.00 suları: Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy’un telefonu çalıyor.
Karşı tarafta Yunanistan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Alexandros Papaioannou.
“Mr. Aksoy... Selamlar... Bu çağrıya çok sevindik. Hiç vakit kaybetmeden görüşmeleri başlatmak istiyoruz.
- Elbette, uygun olur.
- O zaman hiç vakit kaybetmeyelim. Bu akşam aynı saatte bir ortak açıklamayla duyuralım.
- Biz hazırız.
- Saat farkına göre... Sizin saatinizle 21.00 olur mu?”
Ve açıklamalar aynı saatlerde yapılıyor.
Böylece...
Sabah Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun bir mesajıyla açılan hat...
Akşam saatlerinde tarihi derecede önemli olabilecek görüşmelerin başlama duyurusuyla kapanıyor.
ANTALYA DAVETİ
İşte böyle başlıyor Ege’de yeniden bahar rüzgârları...
Dahası var...
Atina’dan heyet geleceği netleşince, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu bir jest yapmak istiyor.
Yunan heyetini Antalya’ya davet ediyor.
Antalya’da, tarih, deniz ve barış dekorunda ağırlansınlar istiyor...
Sıcak bir başlangıç olsun istiyor...
Yunanistan bu davete teşekkür ediyor...
Görüşmeler ayın 25’inde İstanbul’da olacak.
Aslında heyetin İstanbul’u istemesini de anlıyorum. Görmedilerse, mutlak gezmek isteyeceklerdir.
Bence sevgili Saffet Tonguç onlara İstanbul anlatsa, ne kadar anlamlı olur...
Ama öğreniyorum ki heyet aynı gün dönecek.
Olsun...
Bu da bir başlangıçtır...
Çünkü Ege’nin iki yakasındaki çocuklar, yıllarca bu gerilimlerden çok çektik.
İki tarafın gerilim dolu günlerinden, silah tüccarları kazandı...
Bir taraf denizaltı aldıysa, diğeri de aldı. Birisi savaş uçağı mı aldı? Öteki hemen sıraya girdi...
Böylece silah üreten ülkeler satış yaptı.
İki ülkenin de bütçeleri bu silah alımları yüzünden hep açık verdi...
Yıllarca, Ege’nin iki yakası bir araya gelemedi.
Çok iyi biliyorum ki pandemi ve gerilim yüzünden, Ege adalarının esnafı, halkı çok sıkıntı çekti.
Bu nedenle ben, 25 Ocak’ta gerçekleşecek Türk-Yunan görüşmelerini çok önemsiyorum.
“Tarafları rencide etmeden makul çözüm bulma sanatçısı” dediğim diplomatlar, umarım bu kapıdan geçip, Ege için bir bahar rüzgârı estirirler.
Önümüzdeki dönemde 2021’in dış politikada pozitif bir yıl olacağına yönelik önemli bilgiler alıyorum.
Onları da pazartesi günkü yazımda anlatacağım.
İyi hafta sonları...
Paylaş