Paylaş
- Başkanı cezalı...
- Stadı cezalı...
- Taraftarı cezalı bir şampiyon...
Fenerbahçe...
Ama yine de durmuyor atan kalpler.
Erkeklere yasaksa...
Dünyanın en uzun kadın kuyruğu oluşuyor Kadıköy’de.
Kadınların çığlıklarında yükseliyor şampiyonluk sevinci.
Büyük bir onurla.
Yalnızca onlar mı?
Herkes alkışlıyor bu kuyruğu, bu özveriyi.
Beşiktaş alkışlıyor, Galatasaray alkışlıyor... Hepimiz alkışlıyoruz.
Erkek taraftarlar alınmıyor ya...
Şimdi her ev bir koltuk, her ekran bir bilet oluyor...
Her kahvehane bir tribün oluyor Şükrü Saracoğlu’na.
Ateş mi yakacağız çiçek mi açacağız
BUNDAN 3 yıl önce, baharın gelişinden gizli gizli korkardım.
Karlar eriyecek, çiçek açmış dağlardan nehirler akacak ya...
3 yıl önce gencecik fidanlar eriyor, kanlı nehirler akıyordu.
O yüzden bu çözüm sürecine bütün gücümle destek verdim, veriyorum.
Gönderilen öfke dolu mesajlara, hakaret dolu tepkilere rağmen o çağrıya destek verdim.
Barış süreci ve demokratik Türkiye çağrısı...
Çünkü mesele Türklerin, Kürtlerin ya da başka halkların meselesi değildir.
Mesele Anadolu’ya hâkim olacak demokrasi ve özgürlük meselesidir.
İşte yine bir bahar geliyor.
Önceki gün bir grup BDP’li İmralı’ya gidip Öcalan’la görüştü.
Öcalan’ın şu sözlerini önemsiyorum:
“Özellikle hükümetin atacağı adımlar, çatışma olasılığını ortadan kaldıracağı gibi, çözümü de yeni formatta derinleştirerek geliştirebilir. Çok zorlamama rağmen süreci bugüne taşımaktan pişman değilim, hatta çok önemli buluyorum. Süreç Türkiye’nin derinlikli, dışa açılımcı, demokratik hamlesine en önemli katkıyı sunacak bir yetkinliktedir.”
Eğer acıların üzerinden nefreti aramak yerine, olgunluğun üzerinden barışı arayacaksak bu sözler önemlidir.
Kan üzerinden değil, akıl üzerinden konuşacaksak “silahı bıraktıracak dönüş yasası” bir an önce çıkarılmalıdır.
Bu yasal düzenlemeler artık büyük bir cesaretle yapılabilir.
Çünkü halkın büyük çoğunluğu hükümete bu onayı vermiştir.
Eğer Türkiye, bir hukuk devleti olma yolunda, hedefinde AB standartlarıyla demokrasi istikametinde ilerleyecekse, bu aşamaları cesaretle geçmelidir.
Bakın etrafınıza...
Ortadoğu bataklığının en habis çamuru olan faşizm, çatışma ve kaos sınırlarımızı nasıl bir salgın halinde kuşatıyor.
O yüzden soruyorum:
Bu bahar ateş mi yakacağız, yoksa çiçek mi açacağız?
Polisler rekor kırıyor ‘sen çok yaşa Veli dayı!’
BİR tepki bu kadar mı güzel anlatılır?
Bir sorun, bir özlük hakkı meselesi ancak böyle bir zekâyla acı bir kahkahaya dönüşür.
Yıllardır polislerin çalışma koşulları tartışılır. Sosyal medyada binlerce mesaja dönüşür. Çığlık olur. Tepki olur...
“Allah rızası için” diye başlayan yakarışlar gelir. Ama hiçbiri “Veli Dayı”nın videosu kadar etkili olmadı.
Veli Çakı, bir gece yarısı polis arkadaşlarıyla nöbet tutarken bir büfenin önünde çekti videoyu.
Aldı büfeden bir cips paketi 40 saniyede özetledi o çığlığı:
Dedi ki: “Doritos 24 saat çalıştırır. Siz de yiyin, bizim gibi 24 saat çalışın...”
Şimdi izlenme rekorları kırıyor.
İzlerken ben de kahkahalara boğuldum. Zaten gelen mesajları okuyun, yorumlara bakın anlarsınız durumu.
İzlemek isterseniz:
“www.facebook.com/photo.
Paylaş