Fatih Çekirge bizi yazamaz. Yazarsa işinden olur...”Bu söz beni çok etkiledi...Acaba neden böyle düşünür o solcu ya da sosyalist genç?Nedir onda bunu yaratan?Oysa ben Hürriyet Gazetesi’nde inanılmaz bir özgürlükle yazıyorum...Örneğin hurriyet.com.tr’de inanılmaz bir özgürlük var. Hakaret olmadığı sürece dileyen dilediği yorumu yapabiliyor...Peki nereden geliyor bu bakış?Bende bir cevap var... Bakalım sizce doğru mu?Bu eylül ayında oylayacağımız 12 Eylül 1980 sonrası bizim kuşağın üzerinden öyle bir silindir geçti ki;Evler basıldı. Elinde Nâzım Hikmet kitabı olanlar aylarca hapiste yattı. İşkence gördü... Elinde sosyalist bir yayın olan herkes tutuklandı. Örneğin sokağa çıkma yasağı ilan edilmişti... Tiyatrolar kapatılmıştı. Sinema için “sansür heyeti” vardı. Sansüre uğrayan film dışarıda ödül alıyordu...Üniversiteler bastırılmış, dernekler, sendikalar, yayınlar susturulmuştu...İşte böylece, bir kuşak donduruldu... Bir kuşak sürgün edildi.Neredeyse bir sonraki kuşakla bir önceki kuşak arasına “zifiri bir uçurum” yerleştirildi... Örneğin şimdi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi’nde töreni yapılacak olan TİP Genel Başkanı Behice Boran yıllarca hapiste yattı. Daha kimler mi?Yalnızca Nâzım Hikmet mi? Çelenk’ler, Aybar’lar, Öz’ler...Bugün adına ödüller verilen, itibarı iade edilen kim varsa o zaman hapis yattı işkence gördü...Sol ya da sosyalist muhalefeti olmayan bir siyaset üretildi...İşte şimdi bunun acısı çekiliyor...Halkın muhalefetinin olmadığı bir iktidar ilişkisinin kendisini tekrar ettiği bir acıdır bu... Çünkü siyasi hareketler, siyasi bürokrasiye dönüşmüştür artık...İçinde halk yoktur. Yenilen, seçim kaybeden gitmez...Çünkü artık, siyasi parti yöneticisi kendisini bir devlet dairesindeki müdür gibi algılamaya başlamıştır.Üstelik burada yaş haddi de yoktur. Siyasetin içindeki halk hadım edilmiştir... İsyanına susturucu takılmıştır...Budur işte kayıp kuşaklar arasındaki “zifiri uçurum”un bugünkü acısı...Bu üç şey varsa hayat güzeldirBUGÜN köşemden biraz “kasvet sızıyor”...O yüzden İskenderiye’deki dostum İzzet Güçyener’den gelen bu mesajı hepimiz için çoğaltıyorum. “EĞER BU ÜÇÜ VARSA HAYAT GÜZELDİR”Köy sakinleri yağmur duasına çıkmışlardı. Bütün köy ahalisi toplandı.İçlerinden yalnızca birinde şemsiye vardı.BU İNANÇTIR.Babalar bebeklerini havaya hoplatır, çocuklar gülmekten bayılır. Yere düşeceklerini akıllarına bile getirmezler. Çünkü babaları onu tutacaktır.BU GÜVENDİR.Yatağımıza girerken yarın uyanıp yaşamaya devam edeceğimize dair garantimiz yoktur. Ama yine de ertesi güne dair planlar yaparız.BU ÜMİTTİR.Ve işte bu üçü varsa, hayatınız güzeldir...Üçünün de sizde olması dileğiyle iyi haftalar...","author": [{"@type": "Person", "name": "Fatih ÇEKİRGE", "url": "https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/fatih-cekirge/"}],"publisher": {"@type": "Organization","name":"hurriyet.com.tr","logo": {"@type": "ImageObject","url": "https://image.hurimg.com/i/hurriyet/100/0x0/590c24950f25442978242248.jpg","width": 230,"height": 60}}}