Paylaş
İHANET gecesi. Saat 23.00 suları...
O hain, elindeki silahı dönemin Genelkurmay Başkanı Org. Hulusi Akar’ın alnına dayamıştı:
“Dediklerimizi yapmazsanız sıkacağız...”
Akar’dan anında cevap:
“Sık ulan şerefsiz...”
Sonradan öğreniyorum ki...
Hulusi Akar
Akar o sinirle aslında şöyle diyor:
“Sık ulan i...”
Darbeyi daha o gece hiyerarşik olarak püskürten bu keskin cevap, savcılık kayıtlarına “Sık ulan şerefsiz” olarak geçiyor...
Daha sonra neler olduğunu hepimiz yaşadık.
Önceki gün, dönemin Genelkurmay Başkanı ve daha sonra Milli Savunma Bakanı olan Hulusi Akar’la 15 Temmuz darbe girişimini konuştuk.
O gecenin kilit isimlerinden Akar, ilk kez o anları ve sonrasını anlatıyor.
O gece ne oldu?
Hainlerle ne istedi?
Nasıl cevaplar verdiler?
Daha sonra TSK’da emir komuta nasıl sağlandı?
Ve ordunun içinden çıkan bu ihanet nedeniyle subay astsubay eksiğine rağmen Türk Silahlı Kuvvetleri moral motivasyonu nasıl sağladı?
Dönemin Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar darbe girişiminin ardından kuvvet komutanlarıyla birlikte, 15 Temmuz gecesi bombalanan Gölbaşı Özel Harekât Merkezi’ni ziyaret etmişti.
İşte cevaplar.
Soruyorum:
- Sayın Akar darbe girişimi öncesinde durum neydi?
- FETÖ/PYD terör örgütü ile yürütülen mücadele özellikle 17-25 Aralık sürecinden sonra başlatılmıştır. Genelkurmay Başkanlığım süresince kurumsal olarak bu mücadele azami hassasiyetle yürütülmüştür. 2016 yılında yapılacak Ağustos Şûra’sı için de her türlü hazırlık tamamlanmıştı.
- Şûra’da ne olacaktı?
- TSK içine yuvalanmış terör örgütü o Şûra’da ağır hasar alacaktı. Tayinler, terfiler ve göreve son vermeler planlanmıştı.
- Sayın Bakan, o dönem bu yuvalanmayı ve kalkışmayı nasıl sezdiniz?
- MİT’ten gelen bir istihbari bilgi üzerine hemen arkadaşlarımla toplantıya geçtim, durumu büyük bir ciddiyetle ele aldık. Ve her türlü ihtimale karşı öncelikle tüm hava sahasının kapatılmasını emrettim.
- Neden hava sahası?
- Çünkü MİT’ten helikopterlerle olağandışı bir hareket yapılacağı ihbarı alınmıştı. Bunun dışında da tüm birliklere tedbiren talimatlar gönderildi. Bu talimatlar en uçtaki birliklere kadar ulaştırıldı. Ayrıca hem Ankara Garnizon Komutanı’nı hem de Kara Kuvvetleri Komutanı’nı iddiaları tetkik ve birlikler ile helikopter hareketlerini kontrol altına almak üzere ilgili birliklere gönderdim. Daha sonra da darbecilere karşı kararlılıkla direndik.
ALNIMA SİLAH DAYADILAR
- O gece size silah çekilmişti. Nasıl bir ruh halidir bu? Emrinizdeki subay size silah çekiyor. O an ne hissettiniz?
- Evet o gece unutamadığım olaylardan biri de alnıma silah dayanmasıydı. Silahı dayayan hain sürekli olarak “Oturun, sakin olun yoksa sıkarım” diye tehdit ediyordu. Daha o onda “Sık ulan sık şerefsiz” diye bağırdım. (Bakan Akar bu noktada sanki o anı yaşarmışçasına keskin ve heyecanlı bir ses tonuyla konuşuyor.)
15 Temmuz gecesi komutanların darbecilerce derdest edilişi güvenlik kameralarına böyle yansımıştı.
Ve sonra şöyle devam ediyor:
PSİKOLOJİLERİ BOZULDU
“Askerlik yapanlar bilirler, emir komuta zincirinde zafiyet olmaması esastır. Benim ve başta Genelkurmay II. Başkanı olmak üzere vatanına ve milletine bağlı silah arkadaşlarımın darbeci emir subayına ve yanındakilere karşı alenen rest çekmemiz psikolojik üstünlüklerini kaybetme noktasında ilk hamle olmuştur.”
Darbe girişimini hiyerarşik olarak püskürten ilk hareket buydu.
- Ama hareket özgürlüğünüz kalmamıştı...
- Evet doğru. Hareket özgürlüğüm kalmamıştı ama konuşma özgürlüğümü sonuna kadar komutan tavrı içinde sürdürdüm. Bu da onların psikolojisini bozdu, dirençlerini kırdı. Sayın Cumhurbaşkanı’mızın çağrısı ve asil milletimizin sergilediği mücadele ile Türk Silahlı Kuvvetleri’nin şerefli mensuplarının da jandarma ve polislerimiz ile omuz omuza karşı duruşu sonucunda başarısız oldular.”
FETÖ TEMİZLİĞİ
- Akar’la oldukça duygusal bir üslupla yaptığımız sohbetin bir bölümünü buraya alamıyorum.
Ancak şunu söyleyebilirim ki:
Darbeye kalkışan hainlerin dışında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin şerefli personeli o gece canla başla mücadele etmişler. Komutanlar hiyerarşik olarak bu hain girişimi püskürtmüşler ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın millete yaptığı çağrıyla darbe girişimi başarısız olmuş. Bu noktada emniyet teşkilatının vatansever ve demokrat personelini de hatırlamak gerekiyor.
Sohbete dönersek...
Hulusi Akar, TSK’nın FETÖ’cülerden temizlenmesiyle teröre karşı en yoğun ve etkin mücadelenin verildiğini söyledi.
Şunu sordum:
- Sayın Akar, darbe girişimi püskürtüldükten sonra neler yaşadığınızı hatırlatır mısınız?
Bakar Akar yine aynı keskinlikte cevap veriyor:
“Bu menfur darbe girişimi sonrasında daha önce başlamış olduğumuz FETÖ/PYD temizliği artan bir tempoyla devam etti. Bu kapsamda 20.000’in üzerinde FETÖ ile bağlantılı personel ihraç edilmiştir. 15 Temmuz sonrası Türk Silahlı Kuvvetleri Cumhuriyet tarihimizin en yoğun ve en etkin faaliyetlerini sürdürmüştür. 2016 Fırat Kalkanı, 2018 Zeytin Dalı, 2019’da Barış Pınarı ve 2020’de Bahar Kalkanı harekâtları yapılmıştır. Aynı zamanda Irak’ın kuzeyinde Pençe-Kilit Harekâtı’yla teröristlere ağır darbeler indirilmiştir. Böylece sınır hattında kalan son bölge de kapatılarak sınırlarımızın güvenliği tam olarak sağlanmıştır.”
- O dönemde ne kadar terörist etkisiz hale getirildi?
- Terörü kaynağında yok etme stratejisi ve taarruzi bir anlayışla icra edilen operasyonlar sonucunda yaklaşık 40.000 terörist etkisiz hale getirildi. Bu başarının ardında tüm güvenlik kuvvetlerimizin yoğun ve kahramanca mücadelesi vardır.
ALGI OPERASYONUNA KARŞI
- FETÖ temizliği sonrasında TSK’yı nasıl tanımlıyorsunuz?
“Ordumuz FETÖ’den temizlendikçe daha da güçlenmiştir. Şunu söylemek isterim ki FETÖ’yle mücadele devletimizin tüm kurum ve kuruluşları tarafından tavizsiz bir şekilde yürütülen bir mücadeledir. Buna karşı terör örgütü, yerli ve yabancı işbirlikçileri ile her türlü algı operasyonunu, fitneyi ve fesadı yurtiçinden ve yurtdışından ısrarlı bir şekilde ortaya koymaktadır. Fakat FETÖ’nün oluşturmaya çalıştığı algıya karşı biz de olgularla cevap veriyoruz, vermeye de devam edeceğiz.”
Evet...
15 Temmuz’da dönemin kilit isimlerinden Hulusi Akar’la yaptığımız sohbetin özeti böyle.
Türkiye elbette bu olaydan büyük dersler çıkartmıştır...
Demokrasinin, hukukun üstünlüğünün ve millet iradesinin esas olduğu Türkiye Cumhuriyeti, bir daha böyle hain girişimler görmesin.
15 Temmuz Milli Birlik ve Demokrasi Günü hiç unutulmasın.
Paylaş