Paylaş
Sonra devam etmişti:
- Yakalandıklarında, ‘Artık devletin güvencesi altındasınız’ diyoruz.
Bu sözün benzerini Genelkurmay Başkanı Org. Hulisi Akar’dan da duymuştum.
Şöyle demişti:
- Şehir çatışmasında kayıplar çok oluyor. Çünkü sivillere zarar vermek istemiyoruz. Ateş edilen yer tespit ediliyor. Terörist sivil kayıp için tuzak mı kurmuş bakılıyor.
Günlerdir süren çatışmalar, kayıplar ve kan...
Bizim olmadığımız bir dünyada ve belki de hiç göremeyeceğimiz kahramanlık anlarıyla örülüyor her şey.
İşte bu yüzden bu sözlerin önemi artıyor.
Çünkü bu sözler, ‘devlet olmanın’ en açık delilidir.
Devlet olmak zordur.
Kahramanlık ister... Hukuk ister... Şefkat ister...
Türkiye son dönemde bunu yapıyor.
Terörle demokratik mücadele...
Teröristle halk böyle ayrışıyor.
Umarım yakında sokaklarına hendekler kurulup pervazlarına ‘ölüm tuzakları’ kurulan bu şehirlerde yaşayanlar, ‘hendek’le ‘sandık’ arasındaki demokrasi farkını göstereceklerdir.
Bu nedenle devletin, hukukun ve demokrasinin orada hâkim olması önemlidir.
Asker orada sivil ayrımı yaparak kayıp verme pahasına mücadele veriyor.
Terörist ateş etmeden cevap vermiyor.
Cevap vermeden önce de orada bir ‘sivil var mı’ diye kontrol ediyor.
Bu yüzden bazen kayıplar veriliyor. Halkla devleti karşı karşıya getirme tuzağı bozuluyor.
Kahramanlık budur.
Dahası askeri hep ‘antidemokratik’ kavramlarla ananlar, gösterilen bu kahramanlıkların Türkiye’nin demokrasi mücadelesine nasıl bir katkı yaptığını anlayacaklardır.
Bir kez daha orada şehit düşen kahramanlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum.
Orada görev yapan ve sivil halka zarar vermemek uğruna canını veren askerimize, polisimize rahmet diliyorum.
LOJİSTİK SUİKAST
BİR ülkeyle resmen savaşmadan o ülkeyle yeraltından nasıl savaşırsınız?
‘Lojistik suikastlarla...’
Belli ki, içlerinde Suriyeli askerlerin de bulunduğu militanlar... Belli ki, YPG’yle tecrübe edinip birlikte savaşmış militanlar...
Bu tonlarca bomba... Füzeler... Roketler... Nereden gelir?
Yolları havaya uçuruyor... Şehirleri yakıp yıkıyor...
Barajlara, köprülere saldırıyor.
Halkı sindiriyor... Göç yaratıyor... Milleti yerinden yurdundan ediyor...
Sözde ‘kanton’ istiyor. Ama bu ateşten kaçan milletin hiçbiri Suriye’deki kantona gitmiyor. Memleketinde kalıyor.
Van’a geliyor... Erzurum’a geliyor... İzmir’e geliyor...
Bu ‘lojistik suikast’ bu nedenle tutmuyor.
Çünkü bu devlet... Sur’u yeniden yapacak...
Nusaybin’i eskisinden daha medeni bir kente dönüştürecek kadar büyüktür.
Vesselam.
RUSYA VE KABAK TADI AMBARGOSU
RUSYA bir gün, ‘marul’u serbest bırakıyor...
Sonraki gün, ‘portakal’ı yasaklıyor...
Bir bakıyorsunuz, ‘Rus vatandaşlarına tur yasağı’ geliyor...
Bir bakıyorsunuz, ‘Türk şirketlerine denetim’ başlıyor...
Bakmayın siz bunlara.
Sonuçta milyarlarca dolarlık ‘nükleer santral ihalesi’...
Ve Asya-Avrupa arasında dünyanın en büyük ‘enerji akım projeleri’ var.
İşin aslı buradadır.
Yakında Putin’den ‘tamamen duygusal’ mesajlar alabiliriz...
Paylaş