Cumhurbaşkanlığı seçiminde Avrupa oyları kilit olur mu?

Türkiye cumhurbaşkanının seçim sandığı.
Milyonlarca Türkiye kökenli Avrupalı oy kullanacak.
Ve bu oylar mutlaka sonucu etkileyecektir.
56 ülkede yaklaşık olarak 2 milyon 750 bin seçmen var.
Yalnızca Almanya’da 1 milyon 400 bin oy var.
Mesela Berlin’de Olimpiya Stadı’na sandıklar kurulacak. Bir demokrasi şöleni bekleniyor.
Bir stadyum sandığı bu.
Berlin’de çıkan B-Z gazetesi Olimpiya Stadı’ndan bir fotoğraf yayınladı. Ve tribünlerdeki izleyicilerin arasına montajla Türk bayrakları yerleştirdi.
Tam sayfa manşet:
“Dünyanın en büyük seçim lokali.”

ANAHTAR OLABİLİR Mİ?

Avrupa’daki oylar toplam seçmen sayısının yüzde 5’i civarında.
Dün bu konuların uzmanı Tarhan Erdem’e sordum:
“Yüzde 5 oranı, seçim sonucunda kilit rol oynayabilir mi?”
Cevabı şu oldu:
“Yüzde 5 önemli bir oran. Eğer seçim başabaş gidecekse, elbette etkili olabilir. Gerçi ben Avrupa’da seçime katılım oranının düşük olacağını tahmin ediyorum.”
Böyle bakınca Avrupa oylarında seçime katılım yüksek olursa, AB adayı Türkiye’nin Cumhurbaşkanlığı seçiminde Avrupa oyları etkili olabilir.

ERDOĞAN KÖLN STADI’NDA

Avrupa’daki seçmen sayısı üzerine araştırma yaparken ilginç bir de detaya ulaştım.
Mayıs ayı ortalarında Başbakan Tayyip Erdoğan Almanya’ya gidiyor.
Aynı günlerde Köln Arena Stadı’nda önemli bir kutlama var. Avrupalı Türk Demokratlar Birliği’nin kuruluş yıldönümü Arena’da yapılacak.
Ve muhtemelen Erdoğan, Arena’da bir konuşma yapacak.
Başbakan bu konuşmasında önemli mesajlar verebilir.

GÜL NE DEMEK İSTEDİ?

Dün Ankara ve Kütahya’dan aynı saatlerde çok önemli iki mesaj geldi.
Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı adaylığı için yapılacak istişarelerin takvimini açıkladı.
Ve son istişareyi de Cumhurbaşkanı Gül’le yapacağını söyledi.
Aynı dakikalarda Gül, Kütahya’dan çok önemli bir mesaj verdi.
Dedi ki:
“Putin-Medvedev formülü olmaz.”
Yani, Cumhurbaşkanlığı olmaz ise başbakan olmayacak.
Bu söz, Erdoğan’la Gül’ün yer değiştirme ihtimalinin olmadığını gösteriyor.
Ve Gül, bu sözüyle bazı senaryoları da silmiş oldu.
Sonuç olarak olay gelip Erdoğan’ın kararına kalmış durumda.
Evet, mayıs ayı itibariyle Türkiye çok önemli bir döneme giriyor.
Halkın seçtiği cumhurbaşkanı dönemi.
Yani bir siyasi partinin gücüyle değil, kendi gücüyle halktan oy almış bir cumhurbaşkanının fiilen başkanlık psikolojisine gireceği bir dönem.
Yaşayacağız.