Paylaş
İçim acıyor...
İlkokula başlayacak bir çocuğun eline bir pankart verilmiş...
Kömür gözlü küçücük bir çocuk...
Minicik ellerindeki kartonu öyle bir tutuyor ki...
Pembe bir karton bu.
El işi derslerinden arta kalmış gibi.
Çocuk sanki okula başlama bayramında.
Ama öyle değil.
Masal yaşının çok ötesinde...
Büyüklerin vahşeti, o pembe kartonda kanlı bir işaret gibi yayılıyor.
Pankartın üzerinde hiç anlayamayacağı bir yazı...
Kandil’in “Çocukları okula göndermeyin” boykotunun pankartıdır bu...
Bölgede “anadilde eğitim hakkı” için çocukları okula göndermeyin kampanyası açılmış...
Minicik çocuklar üzerinden bir tuzak... Bir pusu...
Bu defa mayını küçücük çocukların hayatına döşüyorlar...
Evet, dün Türkiye’de okul zilleri çalarken, Kandil “okul zili boykotu” başlattı.
Ve “Çocuğunuzu okula göndermeyin” pankartı açarken benim aklıma ne geldi biliyor musunuz?
Türkan Saylan’ın Milliyet gazetesiyle birlikte başlattığı “Baba beni okula gönder” kampanyası.
Buradan o kampanyanın mazlum meleği Türkan Saylan’a rahmetler gönderiyorum.
O kampanya nedeniyle açılan kumpas yüzünden hapis yatan sevgili dostum Tijen Mergen’e selamlar gönderiyorum.
Yalnızca bu bile bu memleketin sevenlerini, demokrasi tutkunlarını insan sevgisini anlatması açısından tarihi bir rastlantıdır.
Ve elbette...
Anadolu’daki okulların öğretmenlerine selamlar gönderiyorum...
Her biri bizim için cehaletin terörüne karşı açılan eğitim cephesinin birer kahramanıdır..
Onları hatırlamak için 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü beklemiyorum.
İyi dersler olsun hocam...
Paylaş