Paylaş
Dünya lojistik sektörünün krize girdiği haftada...
Mısır’ın kanal geçişinden büyük zararlar ettiği bir dönemde...
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Mısır Dışişleri Bakanı Sami Şükrü’yü arıyor.
Ve aralarında şöyle bir diyalog geçiyor:
MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU: Sayın Bakan çok geçmiş olsun... Umarım bir an önce kanal açılır. Bu arada bizim yapabileceğimiz bir şey var mı diye sormak istedim. Bizim donanımlı kurtarma gemilerimizden yardım için gönderebiliriz.
SAMİ ŞÜKRÜ: Sayın Çavuşoğlu. Nazik teklifiniz için çok teşekkür ederim. Şimdi değerlendiriyoruz. İhtiyaç olursa sizi mutlaka arayacağım...
Ve önceki gün Mısır Dişişleri Bakanı Şükrü, Bakan Çavuşoğlu’nu arıyor:
- Sayın bakan size yardım talebiniz için çok teşekkür etmek istedim. Neyse ki sorun çözüldü. Bu vesileyle mübarek ramazan ayınızı tebrik etmek istedim...
Çavuşoğlu’nun cevabı:
- Sağolun Sayın Şükrü, ben de ramazan ayınızı tebrik ederim.
İşte diplomasinin en güzel örneği...
DERİN DİPLOMASİ
Aslında bu telefonun çok daha gerisinde ve derinlerinde diplomasinin “kuyumcu işi” çabaları vardı...
20 Ocak’ta Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Ankara’da gazetecilerle yaptığı sohbette çok önemli mesajlar vermişti.
Ben de 21 Ocak günü şöyle yazmıştım:
“Devletler arasındaki krizler kamuoyu önünde şiddetli bir gerilim olarak devam etse de...
Karşılıklı keskin ve suçlayıcı açıklamalar olsa da...
Alt tarafta...
Diplomasinin engin, derin ve ıssız sularında bir temas vardır.”
TAKVİM 20 OCAK’TA VERİLMİŞTİ
20 Ocak’ta Bakan Çavuşoğlu bir de takvim vermişti:
“Fransa ile de ilişkilerin yeniden rayına oturması için Fransa Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreteri ile Paris Büyükelçimiz bir yol haritası üzerinde çalışıyorlar.”
Bugün ne oldu...
Çavuşoğlu’nun mesajından 4 ay sonra Fransa ile yeniden bahar havası oluştu.
Neden?
Çünkü yazının başında dediğim gibi:
“İki tarafı da rencide etmeden çözüm bulma sanatçıları” olan diplomatlar sessiz ve derinden çalışıyorlardı.
Mısır’a gelirsek... Yine aynı dönemde Bakan Çavuşoğlu aynen şöyle demişti:
“Mısır ile Türkiye arasında dışişleri bakanlıkları ve istihbarat yetkilileri arasında diplomatik düzeyde temaslar var.”
Ve en kuvvetli vurgu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan gelmişti:
“Mısır’la istihbari, diplomatik, ekonomik olarak zaten işbirliği sürecimiz devam ediyor. Bu en üst düzeyde değil de şöyle bir tık altında devam ediyor. Gönlümüz ister ki Mısır ile olan bu süreci çok daha güçlü bir şekilde devam ettirelim. Onun için bu istihbari, diplomatik ve siyasi görüşmeler netice verici olduktan sonra biz bunu daha ileri kademelere taşırız.”
İşte Erdoğan’ın aylar önce söylediği bu sözler, Mevlüt Çavuşoğlu ile Mısırlı Bakan Şükrü arasındaki telefon görüşmesiyle resmen netlik kazanmış oldu.
Şimdi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Biz bunu daha ileri kademelere taşırız” sözünün anlamı daha da önemli bir hale geliyor...
İSRAİL ÖNGÖRÜSÜ
Bakan Çavuşoğlu, 20 Ocak’ta yaptığı açıklamada İsrail’le ilişkilerimiz için de çok önemli bir mesaj vermişti:
“İsrail’le ilişkilerin normal seyredebilmesi için İsrail’in saldırgan politikasından vazgeçmesi lazım. İsrail’le ilişkilerimizde normalleşme olursa elbette karşılıklı büyükelçi atayabiliriz. İsrail’in ihraç edebilecek miktarda doğalgazı olursa bunun Türkiye üzerinden geçişini görüşebiliriz.”
Bu “doğalgaz vurgusu” İsrail’e uzatılmış bir elin mesajıydı...
Dedim ya:
Diplomasi derinlerde sessizce süren “kuyumcu işi” bir sanattır.
Türkiye, kendisini Doğu Akdeniz’de yalnızlaştırıp, bir kıyıya sıkıştırmak isteyenlere karşı muazzam bir mücadele veriyor.
Başarıyor da...
Bunun diplomatik karşılığı Süveyş Kanalı için açılan bir telefonla resmen hayat buldu.
Umarım Türkiye’nin uzattığı bu dost eli Akdeniz’in doğusundan batısına kadar görülür...
Paylaş