Paylaş
Kavga, itişme, hakaret mi göreceğiz?
Yoksa İstanbul’un yönetimini, projelerini, ufuklarını, hayallerini mi seçeceğiz?
Asıl mesele işte budur...
Dün Binali Yıldırım Erzincanlılarla iftar açıyor.
Dikkat ettim. Önce gülümsüyor.
Yani klasik bir “siyasetçi propagandası” yok...
Yani “Onu da yapacağım, bunu da yapacağım, İstanbul’a deniz getireceğim” diyen bir ucuzluk yok.
Bu durumda ne yapsın Binali Bey...
Mesela...
Erzincan’ı nasıl ihya ettiğini anlatsa...
Az gelecek...
Dönüp İpek Yolu’nun Çin’den, Hindistan’dan, İran’dan Marmaray’a nasıl bağlandığını anlatsa...
Çok gelecek...
Çıkıp İstanbul’a üçüncü havalimanını nasıl tasarladıklarını...
Tüp geçidi Cumhurbaşkanı Erdoğan’la birlikte nasıl hayal ettiklerini...
Körfez’deki Osmangazi’yi...
İzmir-İstanbul arasını 4.5 saate indiren otoyolunu...
Mersin’den yük indiren geminin Akdeniz’i Karadeniz’e bağlayan geçitlerden, yollardan geçip ilerleyişini söylese...
Yani son 15 yılda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde yaptıklarını anlatmaya başlasa...
Çok gelecek...
Belki de sıkacak...
İşte o nedenle gülümsüyor.
Ramazan Bayramı’nı söylüyor.
Kadir Gecesi’ni anıyor.
Seçim için bayram diyerek gülümsüyor...
İMAMOĞLU NİYE GÜLÜMSÜYOR?
Ne yaparsanız yapın, kızmıyor.
“Proje” diyenlere “Ben bir Cumhuriyet projesiyim” diyerek gülümsüyor...
En kızacağı anda tebessümle karışık bir cevap veriyor...
Biliyor ki...
Uzun uzun projeler anlatmaya kalksa...
Karşısında Binali Yıldırım var...
O nedenle, rol yapmak yerine...
İnsana dokunup gülümsüyor...
İşte bu yüzden diyorum ki...
Birisi yaptığı onlarca projeyi, milyarlarca dolarlık yatırımı anlatmak yerine önce gülümsüyor.
Diğeri geleceğe dönük hayalleri, projeleri anlatmak yerine gülümsüyor.
Sonuç olarak...
Ne kadar tartışmalı olursa olsun...
Hâlâ “gülümseyen” bir İstanbul seçimimiz var... Değerini bilelim...
FATİH TERİM NEDEN ‘İMPARATOR’DUR?
FENERBAHÇE’nin başına Türkiye’nin en zengin ailesinin yetişmiş bir ferdi geldi...
Yönetim ünlü bankacılardan, profesyonel yatırımcılardan oluştu.
Yönetime açık destek, tam güven vardı...
Kasada sorun yoktu... Dünyanın en ünlü isimleri gündemdeydi...
Peki ya aynı günlerde Galatasaray’da durum neydi?
Bir teknik direktör düşünün ki başkanı ibra olmamış...
Yönetim krizle boğuşuyor.
Futbolcular “Ne olacak yönetim? Paralarımızı alabilecek miyiz?” diye kuşku içinde sahaya çıkıyor.
Moraller sıfır...
“Falanca başkan gitti, falancası geliyor” dedikoduları arenayı sarmış...
İşte böyle bir takımı şampiyon yaptı Fatih Terim...
Bana göre, teknik direktörlüğü yanında... Asıl onu imparator yapan şey...
Böylesine kaosla dolu bir yönetimden, başkansız takımdan şampiyonluk çıkartmaktır... Helal olsun...
Paylaş