Paylaş
Arayan eski bir dostuydu... Ve şöyle diyordu:
“Korkmaz, biliyorsun babam bir süredir Miami’de tedavi görüyor. Ama artık ölüm döşeğinde ve bana vasiyet etti. Türkiye’de ölmek istiyor.”
Karaca bu isteği hemen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a iletti.
Erdoğan, anında Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na talimat verdi:
“Son arzusu vatan toprağında ölmek olan bu değerli insanın isteğini yerine getirelim.”
Bakan yardımcısı Yavuz Selim Kıran devreye girdi.
Ve son arzusu vatan toprağına defnedilmek olan “Türkiye çınarı”, kendi evinde huzur içinde gözlerini kapattı.
Peki, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yardımıyla Türkiye’ye getirilen bu yaşlı çınar kim miydi?
Anlatayım...
*
Artık 95 yaşındaydı ve uzun zamandır Miami’de tedavi görüyordu.
Amansız hastalık giderek zorluyordu.
Sırasının geldiğini anlamıştı...
Oğlundan rica etti:
“Beni doğup büyüdüğüm topraklara götür. Vatanımda ölmek istiyorum.”
Yıllar nasıl da su gibi akıp geçmişti...
Bir Yahudi olarak 1925 yılında İstanbul’da doğmuştu.
Kendisine “Türk Yahudi” diyordu.
Türklüğüyle, vatanıyla hep gurur duymuştu.
İlk gençlik yılları...
Üniversite ve iş hayatı...
Meşakkat dolu çalışma yıllarının ardından, Türkiye’nin en büyük sanayicilerinden biri olmuştu.
Ama kazandığını millete kültür-sanat olarak geri veren bir sanayiciydi.
Jak Kamhi... Profilo holdingin kurucusu...
Ondaki vatan sevgisinin en güzel örneğini Hıncal Uluç yazdı.
Türkiye’nin Kıbrıs Barış Harekâtı’nı yaptığı yıllarda...
ABD’deki Rum, Ermeni lobileri bir Türkiye düşmanlığı kampanyası başlatmışlardı. Türkiye yalnızlığa itiliyordu. İşte o günlerde Türk Yahudisi olarak Jak Kamhi, yanına bazı işadamlarını da alarak ABD’deki Yahudi lobilerini ziyaret etmişti. Türkiye karşıtlığı kampanyasına karşı müthiş çalışmalar yapmış ve olumlu sonuçlar da almıştı.
Uzun yıllar Türk sanayisinin lokomotifi olmuştu.
Evet, önceki gün bir Türkiye çınarını daha kaybettik.
CEFİ KAMHİ: ‘600 YILDIR BU TOPRAKLARDAYIZ’
Korkmaz Karaca’yı arayan Jak Kamhi’nin oğlu Cefi’ydi.
Dostum Cefi de babası gibi yüreği temiz bir Türkiye sevdalısıdır.
Dün bir “başsağlığı” telefonu açtım.
Aynen şöyle dedi:
“Fatih, babam son arzusu olarak vatan topraklarına gelmek istedi. Tabii 600 yıldır bu topraklarda yaşayan bir aile olarak bu vatan sevgimiz, Türkiye sevdamız hiç bitmez...”
‘GURUR DUYDUK’
İnsanın son arzusu olarak vatan topraklarında ölmek istemesi nasıl bir duygu yoğunluğudur...
Nitekim önceki gün Cefi, Korkmaz Karaca’yı arayıp aynen şöyle diyor:
“Cumhurbaşkanımız bizi aradı. Hem ailemizi ihya eden kelimeler sarf etti, hem de bizi çok onurlandırdı. Hayatını bu devlete, millete vakfeden babamız için çok teşekkür ediyorum.”
Ve elbette Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Jak Kamhi’nin bu arzusunu yerine getirmek için devreye girmesi, Türkiye’nin İsrail hükümetiyle olan meselesini “Yahudi düşmanlığı” gibi göstermek isteyenlere karşı ne kadar anlamlı bir mesajdır...
Hem de kalpten bir mesaj...
Hayat hikâyesi bir insanlık dersi olan Jak Kamhi gibi bir Türkiye sevdalısını rahmetle anıyorum...
Paylaş