Bir aşk ve adalet hikâyesi

BERLİN’de tanışan Eberhard ve Azize kısa sürede âşık olurlar.

Haberin Devamı

Eberhard Schultz başarılı bir avukattır. Aldığı davalar genellikle devletle meselesi olan insanların Avrupa mahkemelerinde temsil edilmesidir.

Kısa sürede büyüyen aşk ve dostluk iyice köklenir... Ve bir gün
Azize, Eberhard’ı Türkiye’ye götürmek ister. Biletler alınır. Atlarlar uçağa. Türkiye... 

Ama havaalanında polis kontrolünde bir şok...

Polis Azize’nin pasaportunu damgalar. Azize geçer. 

Eberhard pasaportu uzatır.

Polis bilgisayara gösterir. 

O da ne...

Eberhard’a pasaportunu geri veren polis, “Sizin Türkiye’ye girişiniz yasak” der.

Şok!

İlk uçakla Almanya’ya döner.

Sonra anlaşılır ki... Eberhard’ın bürosuna bir süre önce Kenya’da yakalanan terörist Abdullah Öcalan’ın davası getirilmiştir. 

Görüşmeler yapılır. 

Ancak sonradan anlaşma olmaz. 

Hatta PKK da Eberhard’ı “kara listeye” alır. Ama Eberhard’ın birçok avukatla çalıştığı büronun adı, Türk istihbaratının kayıtlarına girmiştir bir kere.

Haberin Devamı

Böylece hem Türkiye’de istenmeyen adam olmuş hem de terör örgütünün kara listesine girmiştir.

Aynı günlerde Azize’nin doğum günüdür. Eberhard bu defa bir Yunanistan’a uçar. Sakız Adası’nda kutlarlar doğum gününü.

Aradan uzun zaman geçer... 

Benim de dostum olan Eberhard’ın Türkiye’ye girebilmesi için hep birlikte mücadeleye başlarız.

Bu arada Azize Tank da sol partiden Alman Federal Meclisi’ne milletvekili olarak girmiştir.

Zaman zaman Türk Büyükelçiliği’ne davet edilir. 

Ancak Azize eşi Eberhard’la birlikte davetlere gidemez.

Dönemin Büyükelçisi Hüseyin Avni Karslıoğlu da bu durumun düzelmesi için mücadele eder.

Bakan Yardımcısı Naci Koru’yla defalarca görüşürüz. Sağolsun onun da yardımıyla Eberhard’a Türkiye yasağı kalkar.

Aynı gün Boğaz’da dostlar arasında bol kahkahalı bir kutlama yemeği yeriz... Ve Eberhard tam bir Türkiye aşığı olur. Hatta Kadıköy’den de bir ev alırlar.

Evet buraya kadar daha çok bir aşk hikâyesi aktardım.

Geldik bugüne...

Eberhard, örnek davaları analiz ettiği bir kitap çıkarttı.

İşte şimdi o kitaptan bir örnek aktarıyorum.

KURAN DAĞITTI DİYE TERÖRİST OLDU

Şu hayata bakın ki... 

Bir dönem Türkiye’ye girişi yasaklanan o Eberhard, bu defa otomobil fabrikasında çalışan bir Türk işçisinin davasını alır.

Haberin Devamı

İşçi sakatlanmıştır. Ve ağır işlerde çalıştırılamaz raporu alır.

Ancak fabrika yönetimi onu hafif bir işe vermek yerine işten çıkartmayı tercih eder. 

Türk işçi buna karşı çıkar. 

Karşılıklı davalar açılır.

Dava sırasında fabrika yönetimi şu iddiada bulunur:

Bu işçi camilerde Kuran dağıtmaktadır. Terörist faaliyetlerinden kuşkulanılmaktadır.”

Nasıl olduysa polisten de böyle bir bilgi gelir.

İşçi Ahmet bir anda terörist olur. İlk davayı kaybeder. 

Avrupa’da artan yabancı ve Müslüman düşmanlığı nedeniyle bu tür örnekleri çok yaşayan sendika Ahmet’e bu tür davaları başarıyla götüren bir avukat olduğunu söyler.

Konu böylece Eberhard’a gelir.

Yıllar önce Öcalan nedeniyle Türkiye’ye girişi yasaklanan Eberhard... Bu defa “Kuran dağıtıyor” diye terörist ilan edilip bu yolla işten atılan Ahmet’in davasını alır.

Veee...

Önce reddi hâkim ister. 

Kabul edilir.

Haberin Devamı

Ardından Eberhard ilk davayı kazanır. Eberhard haksızlığa uğrayan bir Türk işçisine karşı yapılan inanılmaz tezgâhı bozup adaleti sağlamıştır. İşte o nedenle diyorum...

Adalet terazisinde şaşmadan duran hukukçular için sağlam bir örnektir Eberhard Schultz.

Önceki gün Berlin’de 70’inci yaş gününü kutladığımız 68 kuşağı Eberhard, kitabında İslam düşmanlığını kullanarak yapılan benzeri olayları nasıl çözdüğünü aktarıyor.

Uzunca da sohbet ettik.

İslam düşmanlığını kullanarak özellikle Türklere karşı yapılan haksızlıklar karşısında Almanya’da adaleti sağlayan dostumun kendi hayatından da aldığım aşk öyküsü ile kitabında aktardığı örnek davalar...

Adalet konjonktüre göre değil, hukuka göredir” sözünün tam karşılığı değil midir?

Haberin Devamı

İyi ki doğdun sevgili dostum...

İyi ki varsın Azize...

Yazarın Tüm Yazıları