‘Beni asıl acıtan yumruk değildi’

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’la kısa bir sohbet yaptık...
Yaşadığı o anı şöyle anlattı:
“Yumruklu saldırıdan sonra yerime gittim. Ve o sırada Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na da durumu anlattım. Ama baktım ki benden sonra konuşan Sayın Kılıçdaroğlu olayı kınamadı bile... Beni işte asıl o acıttı...”
Bozdağ’ın anlattıklarının dahası var:
“İşin daha da üzücü yanı CHP genel başkan yardımcıları saldırgana destek olurcasına yanındaydılar. Sanki saldırıya ben uğramamışım gibi.”
Doğrusu Bozdağ anlatınca ben de üzüldüm.
Çünkü Hacıbektaş ruhuna uygun olan Bozdağ’dan sonra kürsüye çıkan Kılıçdaroğlu’nun o ortamda ve o anda olayı kınamasıydı...
Çünkü Türkiye’nin artık inanç temelli ve etnik kökenli çatışma ve kamplaşmalardan çıkıp siyaset üstü ve insan endeksli bir kucaklaşmaya ihtiyacı vardır.

Gökçek’ten bir Ankara sürprizi

YENİ açılan 15 km yolun iki tarafında yüzlerce işçi çalışıyor...
24 saatlik bir vardiya sistemi... Ve Melih Gökçek direksiyonda anlatıyor...
Sakın hemen “Yol kanal propagandası mı?” diye düşünmeyin...
Belediye başkanlarından yeni açılan yolları, bulvarları dinliyor olmak sıradan gelebilir.
Ama bu yolun sonunda büyük sürpriz var.
O yol bir hayale açılıyor...
500 milyon dolara yakın bir yatırım.
İki buçuk milyon metrekarelik bir alan...
10 futbol sahası kadar kapalı alan.
Ne mi geliyor buraya?
Dünyanın sayılı eğlence merkezlerinden birisi kuruluyor.
Özetle Disneyland benzeri teknolojik bir düş bahçesi...
Gökçek diyor ki:
“Benim yurtdışı seyahatlerim sayılıdır. Ama yalnızca bu yatırım için dünyanın en ünlü eğlence merkezlerini dört ay boyunca gezdik”.
80 metre boyunda bir dinozorla başlayan dinozor bölgesinden uçan adaya, 120 metrelik lazerli fıskiyeden 55 metrelik sıçrama platformuna kadar son teknolojinin oyunları.
Doğrusu yalnızca anlatılsa size bir hikâye gibi gelebilir.
Ama Gökçek hem anlattı, hem gösterdi...
Devasa havuzlar, devasa roller coaster ve sayısız oyunlar. Hepsi gelmiş, montajı bekleniyor.
Düşünün ki yalnızca bir roller coaster 120 tırla gelmiş.
Tek tek gösteriyor.
Orada çalışan ekipte öyle bir heyecan var ki...
Gökçek’in sağ kolu Vedat Bey, sanki o roller coaster’a binecek bir çocuğun heyecanıyla anlatıyor:
“İşte şu yoldan gidince hayvanat bahçesine çıkıyorsunuz. En büyük roller coaster da şurada”.
Gökçek ekliyor:
“Hayal ediyoruz ve yapıyoruz”.
Peki ne zaman bitecek?
- İnşallah bu sömestr tatiline yetiştirmeye çalışıyoruz.
Yazının başında, “Yeni açılan 15 km’lik bulvar aslında bir hayale açılıyor” demiştim.
Hayale, çılgın olmayı da ben ekliyorum...
Çünkü artık dünyanın mega şehirleri ancak çılgın hayallerle bir marka olabilir.
Mesela Las Vegas da işte böyle bir hayalin çılgınlığıydı.
Yıllarca takım elbiseden ve bürokrasiden ibaret görülen kravatlı Ankara, şimdi dünya çapında böyle bir hayale kavuşuyor.
Bu bir şehre yapılabilecek en önemli turizm yatırımıdır...
Azerbeycan’dan İran’a, Emirlikler’den Rusya’ya kadar Ankara yeni bir turistik cazibe merkezi haline gelebilir.
Yılda 10 milyon civarında turist kapasitesi öngörülüyor.
O muazzam ve hummalı park alanını görünce doğrusu ben etkilendim.
Orlando’ya kızım Eylül’ü, Paris’teki Eurodisney’e Kuzey’i götürmüştüm.
Şimdi onlar büyüdü...
Siz genç anne-babalar, artık o kadar uzağa gitmeye gerek yok.
O çılgın eğlence, son teknoloji sinemalar Ankara’ya geldi...
Şubat ayında açılacak eğlence merkezinde hangi oyuncakların olduğunu merak ediyorsanız aşağıdaki linkte bulabilirsiniz.

http://webtv.hurriyet.com.tr/2/53594/0/1/disneyland-geliyor.aspx