Paylaş
Tamam ilk dönemde bunu anladım.
Bazı şeyler ortaya dökülmemeli.
Gizli olmalı. Olgunluk gerektirir çünkü.
Olgunlaşma ister.
Ama ya şimdi...
Türkiye, en kritik dönemini yaşıyor.
Demokratik Türkiye ve kardeşlik projesi diye anlatılan süreç artık şekillendi deniliyor.
Ama yine bir gizlilik.
Yine bir “örtülü görüşme trafiği”... Ketum bir hal.... Halkların üzerinde bir “devlet ağzı”...
Yok “Öcalan’la görüştün mü görüşmedin mi?” tartışmaları.
Yok “Ben görüşmedim, o görüştü” cevapları.
Ne olur yani şu cevap verilse:
“Görüşüyoruz kardeşim...”
Neden korkuluyor?
Siyaset eğer çözüm üretecekse, öyle MİT’le polisle üretemez.
Bu kadar büyük meselelerde çözüm, siyasetin özgür düşüncesiyle filizlenebilir ancak.
Çünkü siyaset özgürlük ister.
Özgürlük de cesaret ister.
Barışın gizlisi olmaz.
Açıklık ister.
Ağaçları kesme odun olursun
YEŞİL mercimek bulgurla karıştırılır...
Bir güzel haşlanır.
Ve soğuk yenir...
Tokat yöresinde adına “bat” derler.
Amasya’daki parkın adı işte oradan gelir.
Bat Parkı...
Nereden çıktıysa, o parkı satmışlar.
Alan uyanık da üzerine akaryakıt istasyonu yapacak.
Yani paraya para demeyecek.
Bunun için de parktaki ağaçları kesmek gerekiyor.
Getirmişler hızarları, dayamışlar ağaçlara. Başlamışlar kesmeye...
15’inci ağaç kesilirken, vatandaş dallardan kopan çığlıkları duymuş.
Emine Teyze, Fatma Abla, Hatice Nine, Kadir Çavuş..
Dikilmişler önüne...
Dikilmişler, çünkü yıllarca o parka su taşımışlar.
Diktikleri fidanlar koca ağaç olmuş.
Her sabah sulamışlar, akşamları gölgesinde çay demlemişler.
Amasya Bat Parkı’nda şimdi bir mücadele var.
Ağaç sevgisiyle para hırsının mücadelesi.
Neyse ki, polis Gezi’deki o masumiyetin çadırlarına döktüğü benzini burada dökmüyor.
Çünkü çadır yine çadır.
Gençler yine genç...
Oturmuşlar Bat Parkı’na, direniyorlar.
Bingöl’deki gibi yol kesmiyorlar.
Kesilecek ağaçları önlemek istiyorlar. Hepsi bu.
Birisi bu masumiyete kulak versin.
Amasya Valisi, Belediye Başkanı, TCDD Genel Müdürü...
Duyuyor musunuz?...
Asırlık dalların Bat Parkı’ndan gelen çığlıklarını...
Paylaş