Paylaş
İki saatlik tarihi bir yürüyüştü bu...
İşte o görüntüleri izlerken bir şey dikkatimi çekti.
Katılanlar arasında birtakım gençler vardı. Heyecanlıydılar. Sürekli olarak köprünün kolonlarını gösteriyor, köprünün ayaklarına uzun uzun bakıyor, fotoğraflar çekiyorlardı.
Ve Bakan Karaismailoğlu’nu soru yağmuruna tutuyorlardı.
Gazeteci değillerdi. Orada çalışanlardan değillerdi.
Peki kimdi bu gençler...
Bakan Adil Karaismailoğlu’na sordum:
“Kimdi bu gençler?”
Bakan Bey, bana bir video gönderdi. Kendisi hazırlatmış. Harika bir video.
SİYASETTE VEFA
İşte o videoyu izlerken gördüm.
Kafasında baret, ışıl ışıl gözleriyle bir genç şöyle diyordu: “Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümü’nde okuyorum. Bakan Bey, bu köprüyü görmemizi istedi. Davet etti. Sağ olsun. Böylesine muazzam bir projeyi yaşadık. Harika bir duygu...”
Bu sözler o kadar hoşuma gitti ki...
Bir Ulaştırma ve Altyapı Bakanı olarak Adil Bey, kendisinden önceki bir bakanın adının verildiği bir üniversiteden bir mühendis çocuğu davet ediyor. Ve onun sözlerini tanıtım videosuna koyuyor.
Binali Yıldırım, Anadolu’daki her köprüden trenyoluna, tüp geçidinden otoyoluna, oradan havalimanına ve dijital altyapılara kadar Türkiye’nin her yatırımında alın teri olan bir isimdir.
Adil Karaismailoğlu’nun Binali Bey adına Erzincan’da kurulmuş bir üniversiteden gençleri davet etmesi ve o gençlerin görüşlerini bakanlığın tanıtım videosuna aldırması harika bir jest.
Siyasette vefa ve olgunluk olarak gösterebileceğim bir örnek...
Bu olay beni iki şekilde etkiledi:
1)Adil Bey’in kendisinden önce Türkiye’nin en uzun süreli Ulaştırma Bakanlığı’nı yapmış olan Binali Yıldırım’ın adını bu şekilde genç bir mühendisin ağzından tanıtım videosuna aldırması çok anlamlıdır.
2) Dünya çapında bir mühendislik eseri olan bu köprüye Bakan Adil Karaismailoğlu’nun Türkiye’nin mühendislik fakültelerinden öğrencileri davet etmesi, onlara bu gerçeği böyle sunması harika bir açılımdır...
BİR ÖĞRENCİ: ‘TARİFİ İMKÂNSIZ’
Bulutların üzerindeki köprüde yürüyen bir öğrenci videoda şöyle diyor: “Bursa’dan geldim. Harika bir duygu. Geometri mühendisliğinde proje öncesi çok önemli şeyler gördüm.”
Bir başkası: “Bu muazzam yapıyı görmek tarif edilmez, ancak yaşanır.”
EBRU ÖZDEMİR’İN MÜHENDİS KIZLARI
318 metre yüksekte... Bulutların üzerindeki bu mühendislik harikasında bir başka fotoğraf daha dikkatimi çekiyor.
İki genç kız... 1915 Çanakkale Köprüsü’nde... Ve bulutların üzerinde poz veriyorlar...
Solda köprüyü yapan Limak Holding’in yönetim kurulu başkanı Ebru Özdemir...
O da bir mühendis...
Yanındaki ise projede çalışan bir başka genç mühendis... O köprünün satın alma işleri yapıyor.
Ebru Özdemir, Limak’ın bütün yatırımları için bir proje geliştirdi.
Adı, “Mühendis Kızlar”...
Yusufeli Barajı’ndan İstanbul Havalimanı’na kadar bütün şantiyelerde “mühendis kızları” görebilirsiniz.
Kızların mühendis fakültelerine özendirilmesi için özel burslar da veriyor.
Ve böylece...
“Şantiyelerdeki erkek egemen yapı” biraz olsun dengeleniyor.
Dün “nükleer mühendisleri” yazmıştım... Rusya’da kimseye kolay kolay verilmeyen ve adı “kırmızı diploma” olan birincilik ödülünü alan Özlem Arslan’ı yazmıştım. Özlem, Çorum’un bir köyünde doğup, Rusya’nın en önemli mühendislik diplomasını almış bir mucizeydi.
Bugün de bulutların üzerindeki mühendis adaylarını yazdım...
Ve en önemlisi...
Köprüler, yollar, nükleer santrallar, barajlar yapılır... Çimentodur, betondur, statiktir, teknolojidir...
Ama asıl önemlisi oradaki “insan mucizeleri”dir.
Bizim işte o mucizelere ihtiyacımız var.
TERÖR ÖRGÜTÜNDEN ALÇAKLIK
Terör örgütünden yine bir alçaklık. İçimiz kan ağlıyor. Ama ben inadına cumhuriyetinizin geleceği olan bu gençlerimizi yazmaya devam edeceğim. Kaybettiğimiz evlatlarımız nurlar içinde yatsın.
Paylaş