Bakan Özhaseki: 110 bin kişilik bir orduyla çalışıyoruz

Doğaldır, kayıp yaşayanda bir “moral kayıp” da olur. 

Ama bir konu var ki her şeyin üzerinde... Depreme karşı önlem ve inşaat.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki ile bu sohbeti yaptım.

Önce şunu söylemeliyim.

Çok tecrübeli bir şehirci ve siyasetçi olarak Özhaseki; moral olarak yine “tam gaz yola devam” ruh durumunda. Sesindeki heyecan katsayısı hiç eksilmemiş. Önce şu sözünü başlığa alıyorum:

“Deprem geldiğinde hiç kimsenin dinine, imanına, siyasi düşüncesine bakmaz. Hangi partiden olduğuna da bakmıyor. Alıp götürüyor. O nedenle biz var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz. Deprem bölgelerinde 1000’den fazla şantiyemiz var. Buralarda tam 110.000 kişilik bir inşaat ordusu çalışıyor. Yani 110.000 kişilik bir orduyla çalışıyoruz.”

Muazzam bir rakam bu.

110 bin kişilik bir inşaat ordusu...

Soruyorum:

-Seçim boyunca deprem meselesi çok konuşuldu. Eleştiriler de oldu. Ne diyorsunuz?

-Bir ara sordular nerede bu evler? AK Parti mensuplarına mı dağıtılıyor? Dedim ki işi gücü bırakacağım soranları şantiyelerde dağıtılan evlerde tek tek gezdireceğim. Gelin bakın, ama ne olursunuz şu kötü dili bu meseleden çekin lütfen. 

4 ŞEHRİN MERKEZİ YENİDEN YAPILIYOR

Bakan Özhaseki bu noktada çok önemli bir bilgi veriyor. Deprem belasını nasıl bir fırsata çevirdiklerini şöyle anlatıyor:

“Dört şehrimizin merkezinde yıkım var. Gaziantep’in bazı yerlerinde, İslahiye Nurdağı. Adana’da bazı merkezlerde. Ama en önemlisi Kahramanmaraş, Malatya, Adıyaman ve Hatay’ın merkezlerinde yıkımlar var. Elbette bu bir belaydı. Ama dedik ki gelin bunu bir fırsata çevirelim.”

-Nasıl yaptınız?

-Şimdi bu şehir merkezlerini alt yapı yapılarıyla birlikte yeniden oluşturuyoruz. Yani batılı anlamda bildiğimiz bir şehir meydanı. Bu meydana açılan ana caddeler. Bildiğiniz gibi şehirlerimizde genellikle rastgele gelişmeler olduğu için, plancılar baştan giremediği için şehir meydanları yoktur. İşte şimdi bu belayı bir fırsata çevirip oralara şehir meydanları kuruyoruz. Bu dört şehirde meydanları ve meydanlara açılan ana caddeleri biz yapıyoruz. Ayrıca o şehrin tarihine ve kültürüne uygun yapılar planlıyoruz. Bunları kentsel tasarım rehberleri ile yapıyoruz.

KENTSEL TASARIM REHBERLERİ

-Kentsel tasarım rehberi ne demek?

-Şehirlerin tarihini, kültürünü bilen uzmanlar ve mimarların rehberliğidir. Bu rehberliğe göre yapıların pencere tipinden balkon tiplerine kadar geleneğine uygun mimari çalışmalar yapılıyor. Mimari olarak dışardan baktığınızda şehrin ve binaların silüeti şehrin tarihine ve kültürüne  uygun oluyor. Böylece o şehirlerin mimari kimliği ortaya çıkıyor.

-Bu merkezlerdeki çalışmalar şimdi ne aşamada?

-Merkezlerde başladık. Üç ay boyunca bu merkezlerde fore kazıklar çakıldı. Yani böylece depreme karşı merkezlerin zeminlerini sağlama almış olduk. Şimdi binalar yükselmeye başladı. Bakın üç ay sonra orada binaları yükselmiş göreceğiz. Ana caddelerin inşaatlarını görürüz. 

-Ne kadar zamanda tamamlanır?

-Bir yıla kalmaz oralardaki bütün yapıları bitiririz. 

-Peki bütün bunlar çok maliyetli olmuyor mu?

-Dünya Bankası’ndan 2 milyar dolarlık bir kredi oluşturduk. Bu kredi işte bu faaliyetlere gidiyor.

4300 KÖYE ÇELİKTEN EV

Bakan Mehmet Özhaseki depremle yıkıma uğrayan köylerle ilgili çok önemli bir detayı daha paylaşıyor. Çelikten köy evleri.

Nasıl olduğunu da şöyle anlatıyor:

“Deprem sonrasında hocalarımızın tavsiyeleri üzerine özellikle bu köy evlerine başladık. Evleri çelikten yapıyoruz. Çelik yapının içerisine on santimlik eritilmiş taş yerleştiriyoruz. Dışına beton atıyoruz. İçinde ahşaptan çalışılıyor. 

Dokuz şiddetinde deprem olsa bu çelikten evleri yıkamaz. Çünkü birbirlerine sağlam raptiyelerle tutturulmuş çelik yapı bunlar. Bir dağdan aşağıya yuvarlasan ufak tefek eziklik dışında hiçbir şey olmaz.”

-Köy evleri nerelere yapılıyor?

-Kaç köyde yapıyoruz biliyor musunuz bunları. 4 bin 333 köyde yapıyoruz. Ne kadar eksik varsa o köyde bu evleri yapıyoruz. Ve şu anda yüzbinlerce inşaat devam ediyor.

SEÇİM BİTTİ HAYATA DEVAM

Mesela ben bu akşam yine oralara gidiyorum. Konteynerkentlerde bunları anlatacağız. Zaten her gün deprem bölgesindeyiz. Mesela şu anda bir bakan yardımcısı arkadaşımız oralarda. En azından bitirdiğimiz evleri kısa bir süre içerisinde verelim istiyoruz.

Çevre Şehircilik ve iklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki ile yaptığımız sohbetten çıkarttığım önemli başlıklar böyle.

Evet arkadaşlar.

Seçimler bitti. Millet iradesini ortaya koydu. Türkiye iktidarıyla muhalefetiyle demokrasiye olan bağlılığını bütün dünyaya gösterdi.

Şimdi artık, nefret ve öfke dilini bir kenara bırakıp demokrasinin en güzel tarafı olan paylaşma kültürüyle yaşamaya devam etmektir.

Başta Bakan Özhaseki olmak üzere kolaylıklar diliyorum.

Deprem bölgesinde çalışan bu 110 bin kişilik neferin de her birinin alınlarından öpüyorum.

İyi hafta sonları...