Paylaş
Orman Bakanı Bekir Pakdemirli kardeşimiz Hakan’a şöyle demiş:
“Ben pilotum, bana yutturamazlar.”
Bir bakan için “kardeşimiz” denir mi?
Diyorum, çünkü...
Babasıyla hem arkadaşlığımız hem de onun pilotluğunda uçmuşluğumuz vardır.
Bir gece rahmetli Özal’la sohbet ediyoruz.
Konu Bekir kardeşimizin babasına geldi.
O zaman sanıyorum Ulaştırma Bakanı...
Dedi ki:
“Bu Ekrem Bey var ya...”
Biz de siyasi bir haber bekliyoruz. Yani şöyle iyidir ya da şöyle kötüdür falan...
Devam ediyor:
“Çok iyi pilottur. Hayalleri çok iyidir. Feci çalışkandır. Amaaaa... Onunla sakın el sıkışmayacaksın, parmaklarını kırar. Bilek güreşi yapmayacaksın.”
Ekrem Bakan’ı o dönem Ankara’da siyasetin sıkı muhabiri Muharrem Sarıkaya daha iyi tanır.
Yanlışım varsa düzeltsin.
Meseleye dönersek...
Orman yangınlarıyla ilgili Ahmet Hakan bir eleştiri yazdı.
Ve sordu:
“Türk Hava Kurumu’nun yangın söndürme uçaklarını kötülemek yerine sorunu çözseniz ya...”
Bekir Pakdemirli de Ahmet’i arayıp görüşlerini anlatmış.
Cevaplarını beğenen de vardır, beğenmeyen de...
Amaaaaa...
Uçaklar uçardı uçmazdı tartışması için...
Bakan Bey “Ben pilotum, yutmam” diyor ya...
İşte o noktada bir şey hatırlatmam gerekti.
Sayın Bakan, defalarca bilek güreşi yaptığımız, bileği bükülmez babanız...
Rahmetli Ekrem Pakdemirli...
Şimdi sizin yerinizde olsa...
Konuşmak yerine...
Bir sabah gün ağarırken o uçakların olduğu hangarları açtırır...
Pilotları çağırtır...
Birisine de kendisi binerdi.
Çalışmayınca da...
Hiç konuşmadan gereğini yapardı.
Hafızamdaki bu anıları size hatırlatmak istedim.
Selamlarımla...
ÖZLEM
Bir sabah telefonum çaldı.
Kararlı bir ses:
“Fatih Bey, ben Türkiye Yelken Federasyonu Başkanlığı’na adayım. Siz de denizci ve yelkencisiniz. Yönetim kurulu listemde olur musunuz?”
Bir an durdum.
“Ama ben şu anda Tenis Federasyonu yönetimindeyim. Yoksa elbette...” dedim.
O sene seçimleri kaybetti.
Ama bırakmadı. İzmir’deki yelken disiplininden hiç ödün vermedi.
Aynen devam etti.
Projeleri, hayalleri hiç eksilmedi.
Bir sonraki seçim zamanı geldi. Yine aday oldu.
Ve kazandı.
Büyük bir özveriyle çalışmaya başladı.
Şimdi bir mesaj geldi ondan:
“Anadolu’nun fethi Malazgirt Zaferi’nin 948’inci yıldönümü etkinlikleri kapsamında Bitlis Ahlat’ta yelken yarışları düzenlenecek. Bu arada bu yaz sezonunda 2 dünya şampiyonluğu ve çok sayıda madalya aldık. Ve en önemlisi 2021 Dünya Optimist Şampiyonası’nı Bodrum’a kazandırdık. 68 ülkeden sporcular 2 yıl boyunca antrenmana gelecek. Çok mutluyuz.”
İşte böyle arkadaşlar...
Bu mesajı bana gönderen Özlem Akdurak.
Türkiye’nin birkaç kadın federasyon başkanından birisi.
Daha da önemlisi...
Sevgili arkadaşım Özlem, mücadele etti.
Ve kendi hayatından bir başarı hikâyesi çıkardı.
İşte ben bu bireysel serüvenleri seviyorum.
Helal olsun...
ANNELİKTEN ŞEHİT OLDU
‘Ölmek istemiyorum kızım’
diyen anne ölür mü?
Öldü...
Eski kocası olan alçak yaratık, kızının önünde annesini delik deşik etti.
Ve bir kadın daha...
Annelikten “şehit” oldu...
Peki, “Annecim lütfen ölme” diyen
10 yaşındaki kızın acısı diner mi?
Dinmez...
O da annesini kaybetmenin “gazisi” oldu.
Paylaş