Aziz Kocaoğlu bıraktı ama CHP’de çarşı karışmış gibi...

Dün İzmir’den AK Parti adayı Nihat Zeybekci’yle yaptığım sohbetten çıkardıklarımı yazdım.

Haberin Devamı

Onun rotası rutin siyasetten önce kendi deyişiyle “insana dokunmak”. 

“Bu şehrin sokaklarında her gün 10 kilometre yürüyeceğim” diyerek yola çıkmış. Çok da sıkı gidiyor.

Peki ya CHP... İzmir’de Aziz Kocaoğlu ile de sohbet ettim.. Aziz Bey çok açık yürekle “Ben bırakıyorum” dedi.

Tamam da...

İzmir’in kulislerine bir girdik. Durum çok ilginç. Neredeyse bütün ilçe başkanları büyük şehir adayı. Aziz Bey’e defalarca sordum:

Sizce aday kim olmalı? Kimi desteklersiniz?”

Hiçbir isim vermedi.

Benim bir adayım yok” dedi.

Ama öyle bir şey olmuş ki...

Kocaoğlu o kadar yıl sonra başkanlığı bıraktığını açıklayınca...

Neredeyse ilçe belediye başkanlarının tamamı gözünü o koltuğa dikmiş.

Hepsi de kendisinde bir “hak” görüyor.

Yani tam olarak tarif edersem şöyle:

Her biri ayrı ayrı “Benim neyim eksik” diyecek. Hele ki bir de bir ilçenin belediye başkanı aday gösterilirse...

Çarşı tam karışacak.

Haberin Devamı

Tabii bir de Alaattin Yüksel adı var.

Aziz Bey’e onu da sordum:

“Alaattin Bey’i siz mi önerdiniz?”

Cevabı net oldu: “Kesinlikle böyle bir şey yok, önermedim.”

Yani “Alaattin Yüksel’i Aziz Kocaoğlu destekliyor” sözü de palavra çıktı. Bütün bunları alt alta yazıp sorguladığımda...

Yıllardır orada ilçe belediye başkanlığı yapan bir isim şöyle dedi:

Eğer bu şekilde giderse çok sıkıntı olur. Yani bir ilçe belediye başkanı aday yapılırsa diğerleri çok bozulur. Dahası Aziz Bey’in onaylamadığı bir isim olursa o daha da sıkıntı yaratır. Bana göre en iyisi Aziz Bey son bir kez abilik yapsın. Belediye başkanı olsun ama abilik yapsın...”

Bütün bu sözler, kulisler bana, “Aziz Kocaoğlu hâlâ ihtimaldir” diyor. Göreceğiz...


‘BEN YAPTIM’ PANKARTLARI ARTIK BİTSE


DİKKAT
edin... Belediye başkanları mesela bir köprü yapar.

O köprüden belediye başkanının kocaman bir posteri sarkar...

Ben yaptım” der gibi.

Yani “Ey şehir ahalisi bakın size bir köprü bağışladım” der gibi.

Oysa o pankartın asıl amacı şehir ahalisine değil...

Partisinin genel başkanına “Çalışıyorum” mesajıdır.

Hadi hep birlikte soralım...

Dünyanın hangi gelişmiş ülkesinin bir şehrinde, bir yol, bir viyadük, bir park inşa edildiğinde o şehrin belediye başkanının “kocaman posterini” görürsünüz.

Haberin Devamı

BENNNN YAPTIM...” 

Arkadaş bu zaten senin işin değil mi?

Niye pankartlardan bağırıyorsun.

İstanbul’dan Kars’a kadar, hangi şehre gitseniz bir köprünün üzerinden bir belediye başkanının posteri sarkar:

“Ben yaptım...”

Pekiiiii... Berlin’de, Paris’te, Roma’da, Sydney’de böyle bir şey var mı?

Elbette yok.

Eğer biz de dünya ülkeleri arasında “İlk 10’a gireceğiz” diyorsak... Bari şu yerel seçimlerde adaylar bir söz verseler de...

“Ben yaptım”lardan vazgeçseler.


SALDIRAN KÖPEĞİ DEĞİL ONU CANAVAR HALİNE GETİREN  RUH HASTASI SAHİBİ YARGILANSIN

ARKADAŞLAR
birkaç gündür Türkiye’de kanayan bir yara olan “hayvanlara eziyet çektirenleri, ruh hastası sahiplerini ve dövüş mafyasını” yazıyorum. Farklı görüşlerde medeni bir tartışma gelişti.

Haberin Devamı

Çünkü amaç, hayvanları mahkûm etmek değil. O hayvanları birer canavar haline getiren ruh hastalarını ve onları birer bahis haline getiren dövüş mafyasını mahkûm etmekti...

Sonunda anlaştık. 

Çok değerli, çok özverili birçok köpek sahibinden, hayvanseverden mesajlar aldım. 

Onları da anladım. Ama onlara da şunu söyledim:

Ne olur siz de korkan insanları anlayın...

Gaziantep’te parçalanan çocuğu anlayın.

Elindeki köpeği kurtarmak için saldırgan köpeğe direnen anneyi anlayın.

Elbette o köpeği saldırgan hale getiren ruh hastası sahibi yargılanmalı.

Ama ne yazık ki sahiplerini değil köpekleri yargılayan bir sistem var.

Bunu değiştirmek için çalışmak gerekir.

Haberin Devamı

O nedenle bana mesaj atan “hayvanlara fısıldayan kadın”ın önerisini ciddiye alıyorum.

Arkadaşlar... Köşemdeki yer sınırı daha uzun yazmama yetmiyor.

Hayvanları değil, onları canavarlaştıran sahiplerini yargılayalım” doğru bir öneridir.

Devam edeceğim...

 

Yazarın Tüm Yazıları