Ateş çemberinde diplomasi kazanır mı

İşte yine bombalar patladı. İşte yine çocuklar yanıyor.

Haberin Devamı

Gazze’deki ateşi ve zulmü anlamak için; Önce şu haritaya bakalım. Suriye...

Ateş çemberinde diplomasi kazanır mı

ABD’NİN POZİSYONU: Hemen güneyimizdeki PKK/YPG bölgesini koruma altına almış.

Öncelikle İran’a karşı. Ve elbette Rusya’ya karşı denge.

RUSYA’NIN POZİSYONU: Doğu Akdeniz’in en stratejik limanlarını sonsuz süreyle almış. Sıcak denizler hayalini gerçekleştirmiş. Kıbrıs’a 50 mil mesafedeki Tartus, Lazkiye limanlarını askeri üs haline getirmiş...

Karşılığında Esad’ı koruyor. Ve şimdi Esad ile Türkiye arasında arabuluculuk başlatıyor. Çünkü Esad’dan vazgeçemiyor. Yoksa limanlar gider. Akdeniz’e inme hayali biter.

GOLAN SALDIRISI: ABD ve İsrail’den başka bütün dünya devletlerinin İsrail’in işgal ettiği topraklar diye tanımladığı Golan’da yine bombalar patladı. Lübnan’dan gelen roketlerin futbol oynayan çocukların bulunduğu sahaya düşmesi. İsrail’in hastaneyi vuruşu. İsrail’in katliamları.

Haberin Devamı

Bir daha hatırlamakta fayda var. Haritanın güneyinde Golan tepelerine doğru bakarsanız, İsrail bayrağını görürsünüz. Hemen sonra Rusya. Sonra İran. Rusya İsrail’le İran arasında bir tampon gibi duruyor.

Ve şimdi soruyorum:

- Bölgeye bu şekilde yerleşen “Hegemonik devletler” barış ister mi?

Elbette hayır.

Yalnızca kendi çıkarlarına yönelik bir “düşük düzeyli çatışma” ortamını tercih ediyorlar.

İşte Türkiye’nin Suriye ile normalleşme çabası.

Türkiye’nin Suriye ile “normalleşme manevrası” öyle bir diplomatik trafiğe neden oluyor ki; Moskova-Washington-Ankara-Şam-Tahran-Bağdat...

Hatta Çin...

Fazla detaya girmeden başlıklar halinde verirsem, diplomatik trafiğin özeti şu:

- Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Esad’la buluşma” çağrısı.

- Erdoğan’ın Putin’le görüşmesi.

- Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’la görüşmesi.

- Esad’ın Moskova’da Putin’le görüşmesi. Görüşme içeriğinin Ankara-Şam yakınlaşması olduğunun açıklanması.

- Türkiye ile Rusya’nın Suriye’de M4 karayolunda yeniden denetimlere başlayacağının bildirilmesi.

Haberin Devamı

- Rus istihbaratının Ankara’de toplantıya gelmesi. Erdoğan-Esad görüşmesinin detaylarının belirlenmesi.

VE ABD DEVREDE

Şurası açıktır ki; Ankara ile Şam yönetimi arasında bir yakınlaşmanın, en kritik konusu Suriye’nin kuzeyinde ABD korumasındaki PKK/YPG terör bölgesinin ne olacağıdır.

İşte bu noktada “diplomatik trafiğe” ABD de katılıyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı Suriye Bölgesel Platformu Direktörü Nicholas Granger Suriye muhalefetiyle bir dizi toplantıya katılıyor.

Çok ilginçtir ki; Granger, Suriye Geçici Hükümeti Başbakanı Abdurrahman Mustafa ile buluştuktan sonra geçici hükümetin bakanlar kurulu toplantısına da katılıyor.

Ve Mustafa şu açıklamayı yapıyor: “Bakanlar, uygulanan ve uygulanmaya devam eden hükümet projeleri ve gelecek planları hakkında sunumlar yaptı. Ulusal ordunun yapılanması ve uluslararası insani hukuka ve insan haklarına bağlı profesyonel subaylar yetiştirecek askeri akademinin kurulması konusunda hükümetin gerçekleştirdiği önemli reformlar da görüşüldü.”

Haberin Devamı

Şu ayrıntıya dikkat: “İnsan haklarına bağlı profesyonel subaylar yetiştirecek askeri akademinin kurulması...”

Bir de geçici hükümetin bakanları ABD temsilcisine sunumlar yapıyor.

Acaba diyorum; ABD Ankara-Şam yakınlaşmasına karşılık, PKK/YPG’ye destek mi arıyor?

Gördüğünüz gibi tam bir kaos. Bir tarafta Rusya... Diğer tarafta ABD...  Ve hemen sınırımızda bir “terör koridoru inşası”.

Ve daha güneyde, Lübnan, İsrail, Golan hattında daha da kızışan savaş.

Bölgedeki savaş ortamını iyice ısıtıyor. Ateş çemberi dediğim de işte budur.

O yüzden soruyorum:

- Bu ateş çemberinden kolay kolay barış çıkar mı?

Diplomasi barışa ulaşır mı?

Yine aynı cevaba geliyoruz:

Haberin Devamı

- Hegemonik devletler barışı engelliyor.

İçinde bulunduğumuz bu ateş çemberine, bu kanlı haritaya; İşte bu pencereden bakmaya devam edeceğim.

3’üncü dünya savaşı tartışmaları arasında; Bakalım daha neler göreceğiz.

Yazarın Tüm Yazıları