Ankara’da ‘acil heyetler’

Biz hendek terörüne dikkat  kesilmişken...Ankara’da bir başka büyük krizin kritik toplantıları yapılıyor.

Son bir haftadır Dışişleri Bakanlığı peş peşe çok önemli heyetleri ağırlıyor.Konu ‘acil derece’de kriz yönetimi.Heyetler Almanya’dan.

Almanya, Türkiye’ye AB yolu için her türlü olanağı açmaya hazır.Niye mi?Anlatayım.

KÖLN MEYDANI ATEŞLEDİ

Yılbaşı gecesi Köln meydanı...Her şey o gece başladı...

Afgan ve Faslı mülteciler meydanda eğlenen gençlere öyle bir saldırdılar ki...Tecavüzler... Yerlerde sürüklemeler...

Dehşet... Kan, korku... Vahşet...Müthiş bir panik...Aileler şikâyetçi oldu ama...Köln polisi bu olayı gizlemeye çalıştı.Ancak önce yerel basın yazdı.

Sonra da ülke genelinde medya ‘bu mülteci saldırısı’nı öyle bir işlemeye başladı ki...

Merkel ciddi şekilde sıkıntıya düştü.Köln meydanından ateşlenen bu ‘mülteci krizi’, Avrupa’yı sarsmaya başladı...“AB çökecek mi?” sorusu zihinlere hâkim olmaya başladı.

Mülteciler nedeniyle özellikle Almanya’da ırkçılığa eğilimli sağ partiler yükselişe geçti.İslam düşmanı fanatik görüşler gençler arasında yayıldı.

Alternatif parti, (aşırı sağ) AFD’nin oyları yüzde 0.1’lerden yüzde 11’lere kadar yükseldi.

Bu, Merkel için büyük bir alarm.İşte bu nedenle heyetler peş peşe Ankara’ya geliyor.Çünkü çare Ankara’da.Merkel’in yorumu şu:

“Bu derece büyük bir mülteci akınını kendi sınırlarımızın içinde karşılamamız mümkün değil.

O nedenle Avrupa çapında çözmeliyiz.”Ancak Avrupa’nın diğer ülkeleri bu kadar sıcak bakmıyorlar.Bu durumda schengen vizesi riske giriyor.

Bu da şu demek:“Alman Ticaret ve Sanayi Birliği bir araştırma yaptı. Buna  göre eğer sınır geçişlerinde vize başlarsa Alman ekonomisinde çok büyük bir yara açılacak.

Sınırda malların iki dakika fazla beklemesi yılda 10 milyar Euro’luk kayıp anlamına geliyor.

”Mülteci krizinin yarattığı sıkıntıları şöyle özetleyebilirim:

1- Avrupa Birliği ve schengen riske giriyor.

2- Merkel siyasi olarak zor duruma düşüyor. Irkçı eğilimli sağ partiler ve İslam düşmanlığı yükseliyor.O nedenle mülteci krizinin acilen çözülmesi gerekiyor.

Ve önceki gün Başbakan Davutoğlu başkanlığında bir toplantı yapılıyor.

Karar şu:

“Bu sorunun çözümü için kendi üzerimize düşen her şeyi yapacağız.

Türkiye’ye vize uygulamasının kalkması doğrultusunda bizden beklenen yasa ve yönetmelikler büyük bir hızla çıkarılmalıdır.” 

ÜÇÜNCÜ ÜLKEDEN GELENLERE KAPILAR KAPANDI

Ankara’da alınan bir başka karar ise şöyle:

- Bugüne kadar Suriye sınırımızdan gelen mültecilere ve başka ülkelerden gelen Suriyelilere açık kapı politikası uygulanıyordu.

Artık üçüncü ülkeden gelen Suriyelilere vize şartı getiriliyor. 

ÇÖZÜM NASIL SAĞLANACAK

Son on gündür Ankara’da yapılan görüşmelerden süzebildiğim muhtemel sonuç ya da hazırlıklara gelince:

“Avrupa Türkiye’den gelen mültecileri kontrollü bir şekilde alacak. 

Ancak Ege Denizi ve diğer yollardan kaçak geçişleri durdurmak için Türkiye elinden geleni yapacak.

”Eğer bu şartlarda bir anlaşma olursa eylül-ekim aylarında Türkiye’ye vize uygulaması son bulacak.

Ankara’da sohbet ettiğim tecrübeli bir büyükelçi aynen şöyle dedi:

“Son yirmi yıldır Türkiye AB üyeliği ve vize uygulamasının kalkmasına hiç bu kadar yakın olmamıştı.”

ESAD GERÇEĞİ

Avrupa, eğer mülteci krizinin çözümünü Türkiye’ye bir ‘vize jesti’ yapmaktan ibaret sayarsa...

Bu yeterli değildir elbette.Ortada milyonlarca insanı yerinden yurdundan eden bir Esad diktatörlüğü var.

Ortada Esad’ın Rusya ile birlikte Türkiye’nin güneydoğusunda çatışmayı körükleyen bir PYD desteği var.

Bütün bunlar kanayan yaranın öteki yakasıdır.Bunu da pazartesi detaylandıracağım.