Paylaş
1. Konu Kafkaslar ve Azerbaycan’a gelince Bakan Akar ilginç bir bilgiyi paylaşıyor:
“Azerbaycan toprakları 30 sene işgal altında kalıyor. Kimse bir şey yapmıyor. 44 günlük harekâtın ardından Minsk Grubu eş başkanları, Aliyev’in karşısına geliyorlar. Aliyev ‘Sizi ben mi çağırdım, 30 sene neredeydiniz?’ diyor. Önemli olan Sayın Cumhurbaşkanımızın etkisiyle Sayın Aliyev’in uzattığı barış elinin tutulması. Bunun en büyük yararı da Ermenistan’a olacak. Azerbaycan-Ermenistan, Azerbaycan-Türkiye ve sonrasında 6’lı ilişkiler Kafkasya’da istikrarın sağlanması, şu anki hedef o.”
SORU: Ermenistan’a ne oldu da, uzatılan eli tuttu?
CEVAP: “Bu işin çıkmaz sokak olduğunu; barışa, istikrara dönmek gerektiğini kabul ederek bu yola girdi. Dileğimiz, barış elinin tutulmasıyla Kafkasya’da istikrar, huzur ortamının ortaya çıkması. Zengazur ve Laçin koridoru ile tartışmaların çözüleceğine inanıyoruz.”
2- KUTLAMALARI, TAHRİK İÇİN AĞZIMIZIN İÇİNDEKİ ADALARDA YAPIYORLAR
VE bir başka konu, yıllardır gündemden düşmeyen Türkiye ile Yunanistan ilişkileri...
Bakan Akar, Yunanistan’ın adaları silahlandırdığını hatırlatarak şöyle diyor:
“Lozan Anlaşması’nda 23 ada var, bunlar silahlandırılamaz diyor. Bunun 16’sı silahlanmış. Bunu söyleyince adamlar, bizi tehdit ettiler diyor. Silahlandırmışsın, yanlış yapmışsın. Sonra kalkıp tahrik diyorlar. Kutlamayı Sakız, Sisam, Koyun adasında yapıyor, ağzımızın içinde. Bu provokasyon. Bunlar tahrik değil de nedir? Barışçıl yol ve yöntemlerle konuşalım, görüşelim dedik. Dışişlerinin istişari görüşmeleri var, diğer tarafta NATO’da ayrıştırma görüşmeleri var. Adamlar toplantıya gelmiyor. Bir de savunma bakanlıkları arasında güven ve güven arttırıcı önlemler toplantıları var. Bunların üç toplantısını yaptık, dördüncü görüşme için Yunan komşularımızı bekliyoruz. Uluslararası hukuk diyoruz, iyi komşuluk ilişkileri diyoruz, diyalog diyoruz. Provokatif eylem, söylem ve hareketlerle bir yere varamayacaklarını görmeleri lazım. Ne tarihte, ne günümüzde herhangi bir adanın karasuları 6 mil, hava sahası 10 mil diye bir şey yok. Harp okulu yüzme standardı 2 bin metre. Meis 1950 metre mesafede. Bu kadar yakın bir yer. 10 kilometrekarelik bu adaya 40 bin kilometrekarelik deniz yetki sahası istiyor. Bir taraftan da yeni ittifak çalışmaları yapıyor. Zaten ittifaktayız, neyi arıyorsun?”
SORU: Rafale satışı Türkiye’ye sorun olur mu? Denge Yunanistan’a çevrilmiş olur mu?
CEVAP: “Yunanistan’da bazı ülkelerin de teşvikiyle bir silahlanma hevesi var. Dinamik bir ortam. Çok olasılık var. Biz işimizi takip ediyoruz. Ama bunların beyhude çabalar olduğunu hep söylüyoruz.”
SORU: F-4’lerin envanterden çıkarılma süresi geri mi atıldı?
CEVAP: “Kullanılmaya devam ediliyor. Uçan vasıtaların yaşı olmaz: A’den Z’ye parçaları değiştiriliyor. Zamanı geldiğinde gerekli onarım, yenileme çalışmaları uçuş emniyeti esas alınarak üreticilerle koordineli olarak yürütülüyor.”
3- LİBYA’DA SON DURUM
BAKAN Akar, Libya’daki son gelişmeleri de şöyle özetliyor:
“Seçime odaklandı herkes, olmadı. Yakından takip ediyoruz. Serrac, 5 ülke ve NATO’ya mektup yazarak yardım istedi, tek olumlu yanıtı Cumhurbaşkanımız verdi. Yaşananların ardından siyasal çözüm ortamı doğdu. O dönemde kimse ortalarda yoktu. Bu işler bittikten sonra herkes Trablus’a gelmeye başladı. Türkiye’yi orada tanıyanlar son derece saygı duyuyor. Biz ‘Libya, Libyalılarındır’ diyor, barış ve huzur içinde bir Libya’nın teşekkülünü istiyoruz. Konuşmalarımız, görüşmelerimiz devam ediyor.”
Evet, 3 günlük Balkan gezisinin son durağında Milli Savunma Bakanı Akar’la yaptığımız sohbet neredeyse bir yıl değerlendirmesi oluyor.
Herkese, barış ve huzur içinde bir yıl diliyorum...
Paylaş