Dağları, köyleri temizleye temizleye giden Türk ordusu Afrin’e yaklaştıkça, sıkışan teröristler üç yola başvuruyor:
1) Dağlarda gerilere kaçıp saklanıyorlar.
2) Afrin’e kaçıp, orada sivillerin arasına karışıyorlar.
3) Tesim oluyorlar... Teslim olanlara bakıldığında sivil kıyafet giydikleri anlaşılıyor.
İşte sözünü ettiğim sokak savaşının kritik işareti de budur.
Özgür Suriye Ordusu’nun neden ön saflarda olduğu sorusunun cevabı da burada ortaya çıkıyor.
O sokakları bilen ÖSO etkili olacaktır.
Ve görünen odur ki...
“Sokaklarda pusu kuran, tuzak bomba hazırlayan, keskin nişancı yerleştiren teröristlere karşı nasıl bir mücadele olacak...”
Şu anda böyle bir mücadele için dünyadaki en tecrübeli ordu TSK’dır...
Neden?
Çünkü 30 yılı aşkın bir süredir şehir terörüyle mücadele etmiştir.
Ve son olarak PKK’nın şehirde başlattığı “hendek terörüne” karşı inanılmaz bir titizlikle mücadele etmiş, terörü de açtığı hendeğe gömmüştür...
Bunu yaparken de teröristin amacı olan sivil ölümlerine izin vermemiştir.
Bu açıdan bakınca...
Türk ordusu Afrin’de iki önemli süreci birlikte götürecektir...
Görüntü şöyle:
Hainlerin Türkiye’ye roket yağdırdığı Darmık Dağı’nda bir Türk komandosu...
Türk bayrağını üç kez öpüp başına koyuyor.
Ve diyor ki:
“Komando taburunun Türk milletine armağanıdır...”
Elindeki bayrağı dağa dikerken bütün kalbiyle bağırıyor:
“Darmık Dağı alındı...”
Kaç kez izledim bilemiyorum.
Anlatıyorum.
Burseya Dağı’nın ele geçirildiği saatlerde...
Zeytin Dalı’nda bu defa başka bir harekâtı anlatıyorum.
Mehmetçik Afrin’e doğru dağlarda savaşıyor ya...
Adı manşetlerde olmayan bir Mehmet daha var.
Arkadaşım, gazeteci Mehmet Akarca.
Şimdi Basın Yayın Genel Müdürü.
120 yabancı gazeteciyi ve 160 bizim gazeteci çocukları cepheye götürdü.
Ve çoook güldük... Ama önce cevabın hangi ortamda verildiğini anlatmalıyım.
Beyoğlu Belediye Başkanı Misbah Demircan’ın artık bir klasik haline getirdiği “Beyoğlu sohbetleri”nin bu defaki konuğu Başbakan Binali Yıldırım’dı...
Binali Bey, en keskin mesajları bile içimizi ferahlatarak verdiği için kahkahası bol bir gece oldu. Semavi dinlerin cemaat önderlerinden yabancı misyon şeflerine, iş dünyasından sanat ve medya dünyasına kadar neredeyse herkes oradaydı.
Herkes istediğini rahatça sordu. Başbakan da her zamanki samimi üslubuyla cevap verdi.
Özetle:
- Türkiye haklı bir savaş veriyor. Terörle mücadele ediyor.
- Türkiye AB rotasından kopmuş değil...
-
“Zamanında Kıbrıs Barış harekâtında bize ambargo koyanlara söylüyorum. O günler geride kaldı.”
Erdoğan Külliye’de yaptığı o konuşmada Suriye’de büyütülen YPG tehdidini hatırlattıktan sonra özetle böyle söylemişti.
Ve o zaman kendi kendime sormuştum:
“Neden şimdi?”
İşte bugün Cumhurbaşkanı’nın o gün anlatmak istediği gerçeği yaşıyoruz...
Çünkü...
YPG/PKK terörüne karşı başlattığımız “Zeytin Dalı harekâtı”nda bizi durdurmak isteyen bir ABD var.
Ama Kıbrıs harekâtını engellemek için koyduğu silah ve malzeme ambargosunu bugün koyamıyor.
Dün saat 15.06...
CNN Türk Hassa sınırından canlı yayınlıyor.
Kara harekâtı için emir bekleyen tank birliğinden görüntüler...
Gencecik Mehmetçikler... Kahramanlar...
Güle oynaya bekliyor.
İşte tam o sırada...
Bir baktım, iki genç geldi. Askerlerin elini sıkmaya başladı.
Sonra bir yaşlı adam geldi. Sarıldı Mehmetçiklere...
“Türkiye kendi geleceği ve varlığı için kimseyi dinlemeyeceğini bütün dünyaya göstermiştir...”
Şimdi gelelim anlamsız soruya...
Daha ilk top atışıyla başladılar sormaya:
“Bu harekât nereye gider?”
“Ne kadar sürer?”
Yahu arkadaş...
Cevap belli değil mi?
- Türkiye’yi kuşatmaya çalışan PKK/PYD unsurları sınırlarımızda tehdit olmaktan çıkana kadar gider...