ŞANGHAY
ÇİNLİ GENÇLER VE ANADOLU ATEŞİ: Mustafa Erdoğan’ı bir kez daha kutlamak gerekir? Müthiş bir gösteri hazırlamışlar. O gösteriyi Çin’e taşıyan başta Bakan Kurtulmuş olmak üzere bütün bakanlık yetkililerini de kutluyorum. Harika bir etki yarattı. Çinli gençler Anadolu’dan süzülen halkoyunlarını, figürleri, müziği çığlık çığlığa alkışladı.
İpek Yolu’ndan sonra “gönül yolu” oldu...
ÇİNLİ BAKAN’DAN İLK YORUM: Gösteri sonrasında Çin Kültür ve Turizm Bakanı’na sorduk:
“Nasıl buldunuz...”
Cevap:
“Ülkenizin o güzel danslarını o kadar çarpıcı sundular ki. Çok etkilendik. Işık ve dans çok iyi olmuş. Bir tarihin bu şekilde anlatılması harika.”
GİRİŞİMCİ İLE STATÜKO ARASINDAKİ FARK:
Çin’de ilan edilen ’2018 Türkiye turizm yılı’nı yazacağım. Anadolu Ateşi’nin Pekin’deki muhteşem gösterisini yazacağım. İpek Yolu üzerine kurulan ’gönül köprüsü’nü yazacağım ama...
Gündem seçim. O yüzden bir gün erteledim.
Ve dün Şanghay’daki mükemmel geceden sonra ilk kahvaltıda Numan Bey’e Çin’i değil, Ankara’yı sorduk.
Erken seçim...
“Muhalif partilerin bazıları bu sistemden geri dönüşü istiyorlar. Ne dersiniz” dedik...
Numan Kurtulmuş her zamanki sakin üslubuyla cevap verdi:
“Milletimiz daha önce büyük bir katılımla cumhurbaşkanlığı sistemine onay verdi. Şimdi önümüzdeki dönemde siyaset, ‘Biz bu sistemi değiştireceğiz’ üzerinden değil, tam tersine yeni sistemin daha etkin nasıl çalışması gerektiği üzerine olmalı. Bunu yapan partilerin önü açılacaktır. Çıkıp da ‘Hayır biz eskiye döneceğiz’ diyen partilere millet prim vermez. Muhalefet partilerine bir dost tavsiyesi olarak söylüyorum. Kendi menfaatleri açısından eskiyi istemeleri yanlıştır. Eski dönemlere bakın. Koalisyonlardaki büyüme oranı ile tek başına iktidar dönemlerindeki büyüme oranlarına bakın.”
ABD İŞİNE BAKSIN
Biz Pekin’e doğru havalanmış olacağız.
Sonra Şangay.
Peki başlığı neden “öyle bir haber geliyor ki” diye attım?
Anlatayım...
Çin’den genellikle, füze, silah, teknoloji haberleri gelir ya.
Bu öyle değil.
Turizm Bakanlığı çok tarihi bir adım atıyor.
Çin’de ’silah, teknoloji’ değil, turizm bağlantısı kurmak için yola çıkılıyor.
“Suriye’ye yapılan bu müdahale kesinlikle haklıdır...”
Ama ben şimdi başka bir yerdeyim.
Bir siyasi çözüm olmadan bu saldırıların anlamı ne olacaktır ki.
İşte o nedenle cevabı Hababam sınıfından veriyorum.
Mahmut Hoca olsa aynen şöyle derdi:
“Otur Batı... Otur BM...
Kimyadan 10...
Ama fizikten 0.
ABD... İngiltere... Fransa...
Rusya zaten orada. Tepki veriyor.
Çin hareketleniyor...
Peki bu ülkelerin ortak özelliği nedir?
Bu ülkelerin tamamı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyesi.
Yani...
“Dünya 5’ten büyüktür” sözünün karşılığındaki devletler.
Yani...
Karadeniz’den giriş yapmış, Paşabahçe açıklarına doğru ilerleyen...
275 metrelik dev bir tanker.
Üstelik yakıt dolu.
Bir nükleer bomba gibi ilerliyor.
İşte o dakika hesaplar yapılıyor. Kılavuz kaptanlar, römork kaptanları...
Merkezle müthiş bir konuşma trafiği yaşanıyor.
Bu sırada hazırda bekleyen römorkör anında devreye giriyor.
Soru şu:
Bir cevabı var ki...
Kısa ama vicdani metrajı çok derin ve uzun bir cevap.
Hülya Hanım, şöhretin başını döndürmediği, tam tersine insani değerlerini yükselttiği bir sanatçıdır.
Dosttur. İnsandır. Duyarlıdır. Vicdan sahibidir.
Afrin’de görev yapan Mehmetçiklere moral vermek için sanatçılarla birlikte sınır boyuna gitmiştir. Ama katıldığı geziye karşı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “rezil” tanımı kalpleri kırmış, vicdanları parçalamıştır.
Hülya Hanım, “Nerelere geldik” dedi. “Artık birbirimizi anlamadan saldıracak hale geldik. Yazık değil mi?” dedi.
Gerçekten yazık.
Umarım
100 yıllık bir hazırlığın dönüm noktasıdır.
İşte şimdi yazacağım bu çocuklar...
Yani o isimsiz kahramanlar...
O 5 altın yılın gizli kahramanlarıdır.
Arkadaşlar!
Savaş yalnızca silahlı cephede olmaz..
‘Bilim cephesi’ var, ‘akıl cephesi’ var, ‘teknoloji cephesi’ var...
İşte o cephenin kahraman çocukları. Mühendisler, teknikerler, tasarımcılar, fizikçiler, bilgisayarcılar. Dünyanın teknoloji cephesinde muazzam bir savaş veriyorlar.