Biraz düşününce...
Bu soru neredeyse bir “havuz problemi” gibidir.
Yani...
Diyelim ki cumhurbaşkanı adayı yüzde 54 ile seçildi.
Ancak partisi yüzde 45’te kaldı...
İşte aradaki fark, başkanın Meclis’teki sorunudur.
Çünkü milletvekili sayısı yeterli olmazsa, başkan kararlarını uygulamakta zoranır.
Yani yürütme Meclis’teki muhalefetle sıkışır.
Yeşim’i okutan Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’yle mi?
Dünyanın 50 ülkesinden gelen sporcuları ağırlayan Antalya Valisi Münir Bey’le mi?
Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Bey’le mi?
Spor Bakanlığı’yla mı?
Yoksa...
Orada altın madalyayı alan kızımız Yeşim’le mi?
Tabii ki en başta Yeşim’le..
Ve elbette ailesiyle?
Şöyle demişti:
“Ağabey ne kadar çok siyaset var. Gazetecilik, habercilik, insan öyküsü ölüyor mu?”
“Sen ölmeden gazetecilik ölmez Sinan” demiştim.
Çok gülmüştük...
Sinan Tanyıldız öldü.
Hürriyet’in Adana temsilcisi olarak bilinirdi.
Ama bana göre daha çok gazeteciliğin ve insanlığın o masum temsilcisi olarak bilinecek.
Hürriyet’in bölge yayınları sorumluluğunu aldığımda tanışmıştık.
Üç gündür siyasi kulislere bakıyorum...
Başkan adaylarının açıklanması kadar önemli bir süreç gözleniyor...
Milletvekili listeleri.
Kim kaçıncı sıradan aday olacak?
Eski vekillerin ne kadarı kalacak?
Müthiş bir ilgi var. Beklenti var.
Niye?
Çünkü seçilen başkanın partisi eğer parlamentoda güçlü değilse...
“Yetiştirilecek çocuklarımıza ve gençlerimize verilecek eğitimin sınırı ne olursa olsun.
En önce ve her şeyden önce, Türkiye’nin bağımsızlığına, milli kişilik ve milli geleneklerine düşman olan bütün unsurlarla savaşma gereği öğretilmelidir.”
Ve...
“Milletlerarası dünyanın günümüzdeki durumuna göre böyle bir savaşın gerektirdiği ruh yapısına sahip olmayan insanlara ve bu tür insanlardan oluşmuş toplumlara, yaşama hakkı ve bağımsızlık yoktur.”
Daha ne desin genç kardeşim.
1 Mart 1922’de Ankara Ulus’taki Millet Meclisi’nde söylüyor.
Mustafa Kemal Atatürk.
Yıllardır yazıyorum.
Yani siz Kore’ye bakarken Kudüs ve Ortadoğu’da sihir deniyorlar.
Sihirbazlar öyledir ya...
Önce bir şeyi kaybederler...
Sonra sol elini gösterirken, sağ elinden kaybettikleri şeyi çıkarırlar.
Üstelik...
Biraz da ezercesine...
O şeyi de tam sizin ensenizden çıkartırlar...
Peki bizim ensemiz neresi?
Afrin’den o gece dönen komiser yardımcısı Ayhan Tekin,
bu fotoğrafta Bursa Valisi İzzettin Küçük’e şöyle diyor...
SİRENLER ARASINDA VE YÜKSEK SESLE:
“Sayın Valim,
Komiser Yardımcısı Ayhan Tekin.
Özel Harekât...
Zeytindalı Harekâtı’nı başarıyla icra edip, canını bu vatana feda etmek için yola çıkan polis özel harekât personeli, sağlıklı bir şekilde yuvaya kavuşmuştur...
Türkiye sahillerinin en güzel ve en tartışmalı kıyıları...
Kasabaları... Körfezleri... Koyları...
Ve elbette İstanbul Boğazı...
Af bu alanlarda nasıl işleyecek...
Denize sıfır bir koya villayı konduran bu aftan faydalanacak mı?
- Bu imar affı bu sahil kasabalarını da kapsıyor mu?
- Orman alanlarını kapsıyor mu?
-