Kaç dakika sonra Suriye’nin Cerablus’undasın?
Ya da Hatay’ın Altınözü’nden bir güvercin uçur.
Kaç dakika sonra İdlib’e konar?
Karayoluyla Reyhanlı’dan 1.5 saat.
Toplasan 60 kilometre.
Menbiç farklı mı? Afrin uzak mı?
Niye soruyorum bu soruları.
Sınır kavramını tartışmak için.
Ticaret hiç olmasın.
Kavganın, savaşın uzağından.
Kalp gözünden.
Aşk mesafesinden.
Annemin rahmetinden.
Dedemin rahlesinden.
Babamın tedrisatından.
Sevmenin saltanatından.
Dönemin Spor Bakanı Çağatay Kılıç davet etmişti. Samsun’un hizmette sınır tanımayan Belediye Başkanı Yusuf Ziya Bey muazzam bir golf sahası yaptırmıştı.
Elbette Çağatay Bey’in desteğiyle.
Karadeniz’de bir ilk.
Kuzey fiyortlarındaki gibi golfe uygun iklimiyle Karadeniz’de bir renkti.
Golf olunca Mevlüt Çavuşoğlu olmadan olur mu?
O gün Samsun’da aslında yalnızca bir golf sahasının açılışı yoktu.
Türkiye’yi ufuklarına doğru yükseltmek isteyen bir vizyonun Samsun’daki töreni vardı.
Mevlüt
“Fatih bu inanılmaz bir rekor oldu. Bak ben seni ilk kez bir rekor için arıyorum. Alperen yüksek atlamada 2.30 atladı. Bu dünya çapında bir derecedir.”
Ertesi gün baktım.
Gazetelerin birinci sayfalarında futbol transfer haberleri var...
Ama Alperen Acet yok.
Kendimi de eleştiriyorum.
Bu başarıları neden görmüyoruz?
Aşkın Tuna Türk atletizminin efsanevi isimlerindendir.
Aynı zamanda aile büyüğümüzdür.
Eberhard Schultz başarılı bir avukattır. Aldığı davalar genellikle devletle meselesi olan insanların Avrupa mahkemelerinde temsil edilmesidir.
Kısa sürede büyüyen aşk ve dostluk iyice köklenir... Ve bir gün
Azize, Eberhard’ı Türkiye’ye götürmek ister. Biletler alınır. Atlarlar uçağa. Türkiye...
Ama havaalanında polis kontrolünde bir şok...
Polis Azize’nin pasaportunu damgalar. Azize geçer.
Eberhard pasaportu uzatır.
Polis bilgisayara gösterir.
O da ne...
Önce onu görmek lazım.
Gördünüz mü?
21 yaşındaki Rezzan...
Gönüllü olarak gösterilerde yaralananları tedavi ediyordu...
Hiçbir beklentisi olmadan. O bembeyaz önlüğü ve o pırıl pırıl bakışlarıyla...
Ona herkes “melek” diyordu.
Ve bir gösteride İsrail’den bir keskin nişancı... Dürbünündeki her hedefi eledi...
Sosyal medyada herkes...
Kim kime ne oy verecek diye tartışırken...
Seçim, oy, mühür dedim de...
Onlar geldi birden...
Gönüllerinden gelen o tertemiz mühürle...
Tek seçimleri olan vatan sevdası... Memleket meselesi için...
“Üzerlerinde yüreklerinden başka mühür taşımadan” gidiyorlar.
Ufukta belirsiz ihanet çetelerine karşı yürüyorlar.
“Halkbank’a şu kadar milyar dolar ceza kesildi” balonuyla yükselen dolardan kimler kazanç sağladı?
Nasıl bir al-sat oldu?
Kimler yüksekten satıp düşükten aldı?
Sosyal medyaya bu “balonu kim” pompaladı?
“Evet, dolar üzerinden bir dolap dönüyor”...
Bu yazdıklarımı, bilgisine güvendiğim bazı isimlerin ekonomi kulislerinde yaptığı “sessiz yorumlar”dan damıttım.
Açılımı da şöyle:
“