Uzan, TV'den ihale peşinde mevcut yasa engelliyor mu?

RTÜK Yasası Meclis'ten geçerse, televizyon sahipleri ihaleleri alacakmış.

‘‘Öcü’’ bu.

Peki RTÜK Yasası'nın bugünkü haliyle televizyon patronları ihale alamıyor mu?

Tam aksine, pazar günü bu konuda bir ibret öyküsü Star Televizyonu'ndaki ‘‘Kırmızı Çanak’’ programında yayınlandı.

Kim olduğunu bilmediğim ‘‘hafif kilolu’’ bir genç çocuk, karşısında Cem Uzan.

Cem Uzan,
kendine ait televizyonda bağıra bağıra GAP bölgesindeki baraj inşaatlarına talip olduklarını açıkladı.

Şaka değil. Ilısu Barajı'nın yapımını hemen istiyorlar.

Eeee, hani RTÜK Yasası çıkarsa televizyon sahipleri, ihaleleri paylaşırdı.

Bugün yasa henüz çıkmış değil ama Cem Uzan ihaleyi almak istediğini açıkça söylüyor.

Peki engel var mı, yok.

Star 1, Star 2 ve Star 3 (Kanal 6) televizyonlarının sahibi olan aile, televizyonu aracılığıyla ihale peşinde.

Bir grup bağırıyor: ‘‘RTÜK Yasası çıkarsa ihaleler televizyon sahiplerine gider.’’

Yalan!..

Tam aksine, kimin arkasında kim var, kimin eli kimin cebinde asıl o zaman ortaya çıkar.

Bu nedenle RTÜK Yasası'na karşı bir hava oluşturulmaya çalışılıyor. RTÜK Yasası, televizyon sahiplerini bugünkünden daha fazla ‘‘hak sahibi’’ yapacak değil.

Tam aksine ‘‘netlik’’ kazandıracak.

İnternetle ilgili ‘‘saçma sapan’’ kısıtlamalar dışında bu yasanın Türkiye'ye getirdiği, götürdüğünden fazladır.

Ve eskisinden kat kat daha iyidir.

HBB tipi bakan


DEVLET Bakanı Yılmaz Karakoyunlu'nun özelleştirmeden TRT'ye, arabeskten Klasik Türk Musikisi'ne, senaristlikten eleştirmenliğe, bestekárlıktan tiyatroculuğa, romancılıktan güftekárlığa ve daha aklıma sığmayan binlerce ‘‘melekesine’’ yönelik hayli yoğun eleştiriler geliyor. Opera rejisörlüğü yapan bir okurum da, Karakoyunlu'ya yazdığı mektuba aracılık etmemi istemiş. Elçiye zeval olmaz. İlettiği fikirlere katılsa bile:

‘‘Ben bu zatıálinin mesleğinin ne olduğunu anlamak isterim. Siyasetçi ise çökmekte olan sistemi ayakta tutmaya çalışsın.

2000 yılının aralık ayında İstanbul'da kendisine
‘Siz müzisyen misiniz?' diye sorduğumda bana ‘Hayır değilim' yanıtını vermişti.

Bu durumda müzik olaylarına neden müdahale ettiğini sormuştum.

‘Haklısınız, bu benim alanım değil' demişti.

Şimdi yine müzisyen olarak ortalarda.

Emin olunuz ki,
Shakespeare bile onun kadar dáhi değildi.

TRT'den sorumlu bakan iken, Türk düşmanlığı yapılan filmini TRT'de gösterip Türkiye'yi karıştırdı.

Kadim Azeri halk şarkısı Sarı Gelin'i Ermeni şarkısı ilan ederek politika yaptı.

Bir milletin şarkısı, bilmeden başka bir millete nasıl mal edilir anlamadım.

Yetmedi, şimdi de
Orhan Gencebay'a taş atıyor.

Ben bir Türk müziği hayranıyım ama
Gencebay'ın şarkılarını ve kişiliğini de seviyorum.

Eğitimim klasik müzik üzerinedir ama güzel olan her şeyi sevebilirim.

Sevmiyorsam da çamur atmam. Müzik her insanın estetik anlayışı, zevki, etnik kökeni ve kültürüyle bağlantılıdır. Ve sevmek, beğenmek de bir kültürdür Sayın Bakan.

Her şey bir yana, Sayın Bakan'ın bu kadar farklı yelpazelerde
‘ahkám kesebilmesi' ilginçtir.

Biz vatandaş olarak merak ediyoruz.

Bu mümtaz şahsiyetin
‘gerçek uzmanlık alanı' nedir?’’

Sayın Bakan bize bildirirse, ben de size iletirim.

NOT: HBB ‘‘Herşeyi bilen bakan’’ın kısaltılmışıdır.

Her yerimiz eğri


TARIM Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp, sürekli olarak ‘‘dış mihrak’’ gösteriyor ama tarıma darbeyi iç mihraklar vuruyor.

Geçenlerde yüksek miktarda üretim ve ihracat yapan bir büyük şirketin yetkilisiyle konuştum.

‘‘Olay baştan sona rezalet. Nereden tutsanız elinizde kalır’’ dedi. Yurtdışına satış yaptığı için üretimini her aşamada kontrol eden bu büyük üretici, seralarında hormonsuz döllenme yapmak için yurtdışından bu döllenmede kullandığı arılardan ithal eder.

Arılar, meyve çiçekleri arasında tohumlama işlemi yapmaktadır.

Ancak zaten çok kısa ömrü olan arılar gümrükte o kadar uzun süre bekletilir ve bunlarla ilgili muayeneler o kadar savsaklanır ki, arıların tamamı gümrükte can verir.

Arılar gümrükte can verince, seradaki ürün de döllenemez ve telef olur.

Bu kafalarla Türkiye de biraz zor adam olur!

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?


Pantolonumuzu emanet etmeyeceğimiz adamlara ülkemizi emanet etmediğimiz zaman.
Yazarın Tüm Yazıları