Erdoğan, Sabancı'nın sözleri için
‘‘Talihsiz açıklama’’ diyor.
Allah Allah.
Bir vatandaşın, tercihini mertçe, çekinmeden, kıvırmadan açıklamasının nesi
‘‘talihsizlik’’.
Erdoğan ne yapılmasını istiyor.
AKP'yi destekleyenler bunu açıklayabilecek ve bu
‘‘talihli’’ açıklama olacak, başkasını destekleyenler bunu açıklayamayacak mı?
Olur mu böyle şey.
Bu mu
Tayyip Erdoğan'ın
‘‘demokrasisi’’.
Herkesin bir tercihi olabilir.
Bunu açıklayabilir veya saklayabilir. Bu kişiyi ilgilendirir. Ne biri ayıptır, ne de diğeri. Ayıp olan insanların tercihlerine
‘‘talihsizlik’’ demektir. Bu sözcük, değiştiğine inanmak istediğim
Tayyip Erdoğan'ın çelişkisidir.
Ben
Erdoğan'ın sözlerinden açıkçası korktum.
Sanki seçilirse bu talihsiz açıklamanın hesabını soracakmış gibi bir hava veriyor.
İnşallah yanılıyorumdur.
Tatlıses Avrupa'ya bir daha zor gider
KANAL D Haber, pazartesi akşamı bombayı patlattı.
İbrahim Tatlıses, Almanya'da bir kadına tecavüz ettiği iddiasıyla Avrupa Birliği ülkelerinde
‘‘tutuklama kararıyla’’ aranıyordu.
Haber, Kanal D Haber ekibinin titiz bir çalışmasının ürünüydü.
Tecavüz iddiası haber merkezimize geldiğinde çok da ciddiye almadık. Daha önce de
Tatlıses hakkında bu tür iddialar ortaya atılmış ancak mağdurelerin daha sonra şikáyetçi olmadığı görülmüştü.
Ancak bu kez işin pek de öyle olmadığı ortaya çıktı.
Bunun üzerine bir ekibimiz hemen Almanya'ya gitti. Polis ve mahkemede geniş bir inceleme yapıldı. Polis kayıtları, mahkeme tutanakları ve kararların birer örneği alındı.
Delillerin fotokopileri çekildi.
Ardından haber ekibimiz Türkiye'ye geldi. Bütün deliller ve kayıtlar noter aracılığıyla, yeminli tercümanlara çevirttirildi ve resmi nitelik kazandı.
Ardından
İbrahim Tatlıses'i aradık ve durumu aktarıp, menajeri vasıtasıyla, dilerse gelip suçlamalara yanıt verebileceğini söyledik. Akşam saatlerine kadar yanıt vermedi.
Daha sonra kıramayacağım, çok yakın bir dostumu araya sokarak haberin yayınını engellemek istedi.
Dostum
‘‘kolumu istese’’ verirdim. Ama haberi vermemek söz konusu olamazdı.
Kendisine
‘‘tarafsız bir bakış açısı ile yaklaştığımızı ve Tatlıses'in cevap hakkını istediği zaman kullanabileceğini’’ söyledim.
Ardından
Tatlıses'in
Cem Uzan'la birlikte sahneye çıkacağı ve bu nedenle yayına katılamayacağı bilgisi bize ulaştırıldı.
Bu gelişmelerin ardından haberi yayınladık.
Tatlıses, kendisine kaset çıkarmak için yardım istemeye gelen bir genç kadına tecavüzle suçlanıyordu.
Tatlıses, kadın odasına geldikten sonra odadakileri dışarı çıkartmış ve ardından da porno film kanalını açmıştı. Otel kayıtları o gün, o saatte
Tatlıses'in odasında porno film izlendiğini doğruluyordu. İddialara göre tecavüze uğradığı gün genç kadının regl dönemiydi ve ters ilişkiye girilmişti. Bunlar da polis ve mahkeme tutanaklarında açıkça belirtiliyordu.
Tatlıses daha sonra genç kadını tehdit etmekle ve Türkiye'de bulunan çocuğuna kötülük yapacağını söylemekle de itham ediliyordu.
Şimdi
Tatlıses AB ülkelerine gidemiyor. Gidip kendini aklayamazsa, 20 yıl boyunca da gidemeyecek. Yani
Cem Uzan Avrupa'da da sahneye çıkacaksa, kendine yeni bir uvertür bulması gerekecek.
Tatlıses'in bütün bunlarla ilgili söyleceği bir şey var ise Kanal D Haber'in kapısı ona da açık.
İstiyorsa gelsin.
Erdoğan'ın kostümü
TAYYİP Erdoğan'ın giydiği kostümün markası ile ilgili kafamda oluşan soruları cumartesi günü yazmıştım.
Erdoğan'ın ekibinden iki ayrı telefon geldi. Her ikisi de
Erdoğan'ın giydiği kostümün yerli malı olduğunu, beğenime teşekkür ettiklerini söyleyerek ilettiler. Her şeyin titiz bir çalışma ürünü olduğu yolundaki tespitimin de doğru olduğunu söylediler.
Erdoğan'ın kostümünün markasını da verdiler.
Ben bugün yarın o dükkána gidip, aynı köstümden bakacağım.
Bulursam da alacağım.
Sonra da markasını vereceğim.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Afrika yerlileri için mucize olan kibritin, Avrupalı káşifler için basit bir icat olduğunu anlayabildiğimiz zaman.
Özür
DÜNKÜ yazılarımda
‘‘Opinion Leader’’ ve
‘‘Positioning’’ gibi iki yabancı terim vardı.
Yabancı sözcükleri pek kullanmam bilirsiniz. Kullanınca da altına Türkçesini mutlaka yazarım. Bu kez unutmuşum. Opinion leader,
‘‘fikir önderi’’, positioning ise
‘‘konumlama’’ anlamındadır.