Teke Tek

Fatih ALTAYLI
Haberin Devamı

Kayıp konteynerler nerede?

Yürekli savcılar lazım ama savcılara da bir takım bilgiler, bir takım ihbarlar ve belgeler gerek.

Önce suç ortaya çıkacak ki, savcılar bunların üstüne cesaretle gidebilsinler. Suçlar gizlenir, hasıraltı edilirse savcıların işi zor. Hele hele bu suçları, suçluları gizleyen devlet içinde yerleşmiş çete uzantıları olursa iş daha da zor.

Bu ülkede Yüce Divan'lık olan bakanların çoğu gümrük yolsuzluklarının kurbanı oldular. Ama bunca çete işleri konuşulurken, gümrüklerden hiç ses seda gelmiyor.

Bu durum pek normal değil. Çünkü karaparanın kazanılmasında da, girip çıkmasında da gümrükler önemli.

Bugünden itibaren gümrüklerle ilgili dosyayı açmaya başlıyoruz. Tamamı belgeli.

Tamamı kanıtlanabilir.

İlk olarak İstanbul Haydarpaşa Gümrüğü ile ilgili ilginç bir soruyu hem Sayın Bakan Serdaroğlu'na, hem de diğer ilgililere soralım:

‘‘İstanbul Haydarpaşa Gümrüğü'nden bu güne kadar kaç konteyner kayboldu?’’

Hatta tarih verelim: ‘‘1993 yılından, 1997 yılına kadar kaç konteyner kayboldu?’’

Soru kadar yanıtı da basit. Haydarpaşa Gümrüğü'nden yukarıda belirttiğim tarihler arasında kaybolan konteyner sayısı tam tamına 153.

Evet 153.

İçinde ne olduğu bilinmeyen, gümrük sahasına indirilmiş tam 153 konteynır kayıp. Bunların içinde silah mı var, eroin mi var, ne var bilinmiyor! Bilinen tek şey bu konteynerlerin ortadan yok olduğu. Daha doğrusu sahte belgelerle gümrükten çekilerek ortadan kaldırıldığı.

Aslında olay bilinmeyen bir şey değil.

Çünkü 6.3.1996 günü Haydarpaşa Gümrük Muhafaza Müdürü olan Halil Güngör bu kayıp konteynerleri fark etmiş ve soruşturma başlatarak durumu belgelemiş.

Ancak olay hemen örtbas edilmiş ve Halil Güngör mükafat olarak Habur'a gönderilmiş.

Bu arada bu konteynerlerden biri gümrükten çekilirken, onayı veren memur yakalanmış ve şu an yargıda. Ama olay orada kalmış. Soruşturma derinleştirilmemiş.

Olay karışık. Kafanızı karıştırmamak için her gün biraz yazacağım.

Ancak bütün bu olaylar olurken, hiç değişmeden yerinde duran biri var.

Gümrük Muhafaza Genel Müdürü Şahin Sezer.

Şahin Sezer'in bütün bu olan bitenden haberi olmaması mümkün değil.

Onun ve yakın dostlarının ilişkilerini de bir başka yazıya bırakalım..

Bakan Rıfat Serdaroğlu'nun, kendi dönemiyle ilgili olmayan bu konuya hassasiyet göstereceğini umarak...

Bankazedeler unutuldu!

Zor duruma düştüğü için devlet kontrolüne geçen Bankekspres'te parası bulunan vatandaşlar şanslı.

Çünkü çok değil, 4 yıl önce aynı durumla karşı karşıya kalan yurttaşlarımızın durumları hiç de iç açıcı değil.

1994 krizinde batan Marmarabank ve İmpexbank'ta parası olanlar şimdikiler kadar şanslı değillerdi.

Hepsinin milyarlarca lirası bu bankalarda yok oldu.

Devletin basiretsizliği yüzünden kepenk indiren bu bankalarda parasını yitiren yüz binlerce kişiye bugüne kadar hiç kimse el uzatmadı.

Kimse sorunlarını dinlemedi, kimse haklarını almaları yolunda bir tek adım atmadı.

Devletin vatandaşları arasında böyle bir ayrım yapması kabul edilebilir gibi bir şey değil.

Mesut Yılmaz hükümetinin, bankazedeler olarak adlandırılan bu kesimin sorunlarını da çözmeye çalışması şarttır.

Maçlar seyircisiz oynansın!

Fenerbahçe-Galatasaray maçında olduğu gibi, Beşiktaş-Fenerbahçe maçında da çirkinlikler vardı.

Yine iki takımın taraftarları taşlı, sopalı, bıçaklı kavgalara tutuştular.

Maçtan önce ve sonra Beyoğlu'nun ara sokaklarında kan gövdeyi götürdü, sözde taraftarlar birbirlerini kovaladılar.

Kulüp yönetimleri ve başta Futbol Federasyonu bu işe acil bir çözüm bulmak zorunda.

Özellikle federasyona ağır görev düşüyor.

Gerekirse, lig maçlarını seyircisiz oynatmaya kadar gitmeli federasyon.

Çünkü takımlara verilen para cezaları kulüpleri etkiliyor ama sözde taraftarların ruhu bile duymuyor bu cezaları.

Ancak 5 maç seyircisiz oynama cezası taraftarı da etkileyecektir.

Belki o zaman akılları başlarına gelir.

Filipescu'ya Galatasaray ceza versin

galatasarlı Filipescu'nun sahada yaptığı çirkinlikler en fanatik Galatasaraylıları bile çileden çıkaracak raddeye geldi.

Sanki Cantona veya Gascoigne... Saha içinde aynı çamurluk.

Tekme, tokat, tükürük.

Mahalle maçlarında yapılacak rezillikler. Filipescu bunları yapan tek oyuncu değil elbet. Başkaları da var ama Filipescu Galatasaraylı ve yaptıkları Galatasaray'a yakışmıyor..

Bu nedenle de Galatasaraylılar, Galatasaray yönetiminin bu oyuncuya sıkı bir ceza vermesini bekliyorlar.

Hem de en ağırından.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Siyasi partilerimiz, Siyasi Partiler Yasası'nı değiştirmeyi kabul ettikleri zaman.



Yazarın Tüm Yazıları