Teke Tek

Fatih ALTAYLI
Haberin Devamı

Milliyetçinin kadim dostu, orduyla davalı

Milli Savunma Bakanlığı, Erol Evcil'in askerliği ile ilgili bilgi vermiş. Buna göre, Erol Evcil askerlik yapmamak için defalarca sahte belge tanzim etmiş.

Önce 1994 ve 1995 yıllarında askeri hastaneden bronşit raporu alarak sevkini bir yıl erteletmiş.

Daha sonra başka hastanelerden aldığı belgelerin sahte olduğu anlaşılınca askeri mahkemece gıyaben tutuklanmış ve yurtdışına kaçmış. İspanya'dan konsolosluk aracılığı ile askerliğini erteletme talebinde bulunmuş, ancak bu talep kabul edilmemiş.

Dönüşünde Şubat 1997'de tutuklanmış ve askeri cezaevine konmuş. Daha sonra tahliye edilmiş, ancak askere yine alınmamış.

Yurtdışında iken yaptığı erteleme talebi reddedilen Evcil, aynı talebi yurtiçinde yineleyince talep kabul edilmiş.

Son derece ilginç... Kaçak, sahte belge sunarak askerlik yapmamaya teşebbüsten sabıkalı, ama talebi kabul görmüş.

Bitmedi... Kasın 1997'de askerliği bir kez daha ertelenmiş. Neden, yine bronşit.

Daha sonra Askerlik Kanunu'nun 41. maddesi gereği askere alınmasına karar verilmiş.

Evcil buna itiraz etmiş, ama itiraz kabul edilmemiş.

Bu durumda normal bir vatandaş askere alınır değil mi?

Evcil yine alınmamış. Tam aksine, Erol Evcil orduyu dava etmiş. Ve askere sevk işleminin iptalini istemiş.

Ve şimdi kaçak...

İşe bak yahu!

Otomobil meraklılarına kötü haber

Sanayi Bakanlığı aldığı bir kararla, mümessil firmalar dışındaki otomobil ithalatçılarına ithalat kapısını kapatıyor.

Aslında karar yeni değil. Bu kapı geçtiğimiz haziran ayında kapatılacaktı, daha doğrusu belirli şartlara bağlanıyordu.

Mümessil olmayan ithalatçılara, yaygın servis kurma şartına bağlı olarak izin verilebilecekti.

İthalatçılar kendi imkânlarıyla ortaklaşa servisler kurdular ve buna göre Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'ndan satış sonrası hizmet yeterlilik belgesi aldılar.

Bu belgeler iki yıllıktı ve her iki yılda bir vizelenerek yenilecekti.

İthalatçılar, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'na güvendiler ve fahiş bir hata yaptılar.

Türkiye'de kimseye kolay kolay güvenmemek gerekiyordu.

Ve yurtdışından otomobil ithal etmek için yurtdışındaki üreticilerle veya bayilerle anlaşma yaptılar.

Yüzlerce otomobil için kaparo yatırdılar.

Ve yurtiçinde de müşterilerden sipariş aldılar.

Fakat Sanayi ve Ticaret Bakanlığı şimdi ani bir kararla bu belgeleri iptal ederek, distribütörler dışında kalan ithalatçıların otomobil getirmesini engelliyor.

Yurtdışında yapılan anlaşmalar, ödenen kaparolar gidecek. Yurtiçinde alınan siparişler teslim edilemeyecek.

Üstelik bu ithalatçıların getirdiği otomobillerin pek çoğu Türkiye'ye distribütörler tarafından getirilmeyen araçlar.

Özel merak, özel zevk otomobilleri.

Mesela Türkiye'de GM'nin distribütörü Genoto. Ancak ne Corvette, ne Camaro, ne Cadillac getiriyor. Bu açığı ithalatçılar kapatıyor.

Aynı şey Ford için, kimi özel yapım Mercedes'ler, BMW'ler için geçerli.

İthalatçıların getirdikleri, kişiye özel otomobiller. Bunları distribütör zaten getirmiyor.

İthalatçılar boş olan bir pazara hitap ediyor. Sıradan bir otomobil alacak olan zaten distribütöre gidiyor. İthalatçılar özel merakları tatmin ediyorlar.

Ve alan memnun, satan memnun.

Bakanlık boşuna işi karıştırıyor.

Üstelik de zırt pırt değişiklik yaparak hak zayiine neden oluyor.

Yılmaz'ın yanıtı

Turgut Yılmaz yazıma cevap yolladı. Yayınlıyorum: CEVAP 1: Mesut Yılmaz'ın babası soyadını değiştirmemiş, Soyadı Kanunu ile YILMAZ soyadını almıştır.

CEVAP 2: Bu sorudaki Yılmaz Akçal'dan kastedilen amcam İzzet Akçal ise, 1959-60 yılları arasında bakanlık yapmıştır. Bu durumda sadece 1912-1986 yılları arasında yaşamış babamın değil, benim ve ağabeyim Mesut Yılmaz'ın soyadlarının da doğumlarından bu tarihe kadar AKÇAL olması gerekmektedir. Böyle bir şeyin olmadığını görmek, nüfus kayıtlarının incelenmesi ile kolayca anlaşılabilir. Kastedilen amcamın oğlu Erol Yılmaz Akçal ise, o da Soyadı Kanunu'nun ihdasından sonra dünyaya geldiğinden konuyla ilgisi yoktur.

CEVAP 3: Soyadımız değişmemiş ve İmralı Cezaevi inşaatı ile babamın bir ilgisi olmamıştır.

CEVAP 4: Tekrar etmek gerekirse bu inşaatla babamın ilgisi yoktur.

CEVAP 5: Böyle bir ihale olmamıştır.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Adam olma umutlarımız her şeye rağmen sürdüğü zaman.



Yazarın Tüm Yazıları