Teke Tek

Fatih ALTAYLI

Erkek adam değilse, suç anada

Işılşay Saygın'ın yaptırdığı araştırmanın sonuçları korkunç.

Korkunç, çünkü ortaya çıkan gerçek bizim memleketteki erkeklerin adam olmadıklarını ortaya koyuyor.

Eşine temizlikte yardım edenlerin oranı binde 1.

Olabilecek gibi bir şey değil.

Yani adam erkek evde kendi pisliğini bile temizlemiyor...

Eşine bulaşıkta yardımcı olanların oranı da aynı... Binde 1.

Mutfak işlerinde yardım edenler biraz daha fazla... Yüzde 2.5.

O da garanti salata yapmak ya da sofrayı toplamaya yardım etmekle sınırlıdır.

Üstelik de bu sonuçlara çalışan kadınlar arasında yapılan bir ankette ulaşılmış.

Yani erkeklerin ‘‘Eşim de benim kadar çalışıp yoruluyor. Bari ona biraz yardımcı olayım’’ dediği veya demesi gereken, tahminen de kültürel düzeyi daha yüksek aile ortamlarında.

Araştırmayı kadın geneline yayarsak, sonuçların daha da iç karartıcı olacağı kesin.

Yani televizyonda izleyip, güldüğümüz Kakılmış'ın Türk kadının genel halini yansıttığını söylemek kabil.

Peki suç kimde?

Elbetteki kadınlarda.

Daha doğrusu annelerde.

Kocalarının kendilerine davranışından mustarip olan kadınlar, oğullarını aynı kocaları gibi yetiştiriyorlar.

Erkek çocuklarını, ayrıcalıklı bir sınıfa mensupmuşçasına büyütüyorlar.

Evde oğullarını oturtup, kızlarından kendilerine yardımcı olmalarını istiyorlar. Daha küçük yaşta bu şartlandırmayı, erkek çocukların beynine sokuyorlar.

Sonra onlar da büyüdükleri zaman, evde analarından aldıkları terbiyeyle eşlerine davranıyorlar.

Analar, unutmayın, oğlunuz yarın bir hemcinsinizin kocası olacak.

Aynen kayınvalidenizin oğlu gibi.

Haşırt tarife sinema

İSTANBUL'da Akmerkez adında bir alışveriş merkezi var.

Görmediyseniz bile, duymuşsunuzdur.

Şık, hatta lüks bir yer.

Buranın üç katında butikler, elektronik eşya satıcıları, mobilyacılar, mücevheratçılar, ayakkabıcılar var.

En üst katta ise restoranlar ve sinemalar.

Buradaki mağazaların pek çoğunun İstanbul'un başka yerlerinde de şubeleri ya da merkezleri var.

Örneğin Beymen'in, Vakko'nun, İGS'nin...

Bunlar, Akmerkez'deki mağazalarında ayrı, dışardaki mağazalarında ayrı fiyat uygulamıyorlar. Yalnızca onlar değil, hiçbir mağaza böyle yapmıyor.

Restoranlar da öyle. Akmerkez'deki hamburgercide fiyatlar, dışardaki şubeyle aynı.

Ancak bir tek yer var ki, o Akmerkez'e özel fiyat uyguluyor. Sinemalar.

Akmerkez'deki sinemalar, dışardaki sinemalara oranla zaman zaman yüzde elliye varan bir kazık atıyor vatandaşa.

İstanbul'un her yerinde 1 milyon lira olan bilet burada 1.5 milyonu bulabiliyor.

1.5 milyonluk bilet, 2'yi.

Neden bilinmez.

Akmerkez'de sinemaya gelen vatandaş zengin ya... Parası bol ya...

Üç kuruş için kavga etmeyecek ya.

Geçir o zaman.

Haklılar da. Kimseden gık çıkmıyor.

Onlar da geçiriyorlar.

Merak ettiğim, acaba belediyenin bu geçirmeden haberi var mı?

At sahibine göre

DİNAR Bandosu Demirel'e inat Beethoven'ın 9. Senfonisi'ni çalacakmış.

Hatırlayacaksınız Demirel, ‘‘9. Senfoni'yi Dinar Bandosu da çalar, Berlin Filarmoni de’’ demişti.

Dinar Bandosu 9. Senfoni'yi nasıl çalacak bilemiyorum.

Fakat bu karşılaştırmayı yapan Demirel'e bir hatırlatma yapmak istiyorum.

Son İspanya gezisinde Gonzales'in 14 yıllık iktidarında yaptıklarını görmüştü Süleyman Bey...

Ben de şöyle demek istiyorum.

‘‘Süleyman Demirel de başbakanlık yapar, Felipe Gonzales de...’’

NE ZAMAN ADAM OLURUZ

Örnek gösterebileceğimiz son devlet adamımızın ölümünün üzerinden 50 sene geçmediği zaman...

---