Siz herkesi kendiniz gibi mi zannedersiniz?

BİRKAÇ ay önceydi galiba. Sabah Gazetesi her gün ‘‘Enerji’’ konulu başlıklarla çıkıyordu.

‘‘Enerji Bakanlığı'nda şu oldu’’, ‘‘Enerji Bakanlığı'nda bu oldu’’...

Ben de keyifle okuyordum.

Tam o günlerde beni Ankara'dan bir gazeteci dostum aradı.

‘‘Fatih, Sabah'ın bu enerji haberlerinin arkasında ne var biliyor musun?’’ diye sordu.

‘‘Yolsuzluklar var’’ dedim.

Güldü. ‘‘Her zamanki gibi iyi niyetlisin. Bazen salak derecesinde iyi oluyorsun’’ dedi ve anlattı. Sabah'ın Mavi Akım ve Enerji Bakanlığı ile ilgili manşetlerinin arkasında Sabah'ın yeni ortağının Enerji Bakanlığı ile ilgili sorunları yatıyormuş. Daha önce Özelleştirme'den Çayırhan Termik Santralı'nı alan Turgay Ciner bu konuların üzerine gidilmesini istemiş.

Dostum, Sabah'ta çalışan bazı gazetecilerin Enerji Bakanlığı'nı tehdit ettiğini bile söyledi.

‘‘Belgen, konuşan bir bürokrat var mı?’’ diye sordum.

Yoktu. Korkuyorlardı.

‘‘Eeeeee’’ dedim.

‘‘E'si bu’’ dedi.

‘‘Peki yazılan yolsuzluk haberleri yalan mı?’’ diye sordum.

‘‘Abartılı. Biraz manipüle edilmiş diyebiliriz’’ dedi.

‘‘Yalan mı?’’ diye tekrarladım.

Benim için önemli olan haberin doğru olup olmadığıydı. Bir pislik, bir rezillik haber yapılıyorsa bu gazetecilikti. Ülke yararına bir iş yapılıyorsa bu gazetecilikti.

Turgay Ciner'in durumu bir başka haber olabilirdi ama haber ödeştirilmezdi. Açıkçası bu haberlerin yapılış gerekçesi ile ilgili olarak Sabah'a çatmak hiç içimden gelmedi.

Fakat anlaşılan Sabah'ta habere böyle bakılmıyor. Devletten kaçırılan mallarla çalıntı bir basın imparatorluğu kurduğunuz zaman böyle olamıyorsunuz anlaşılan.

Aah, Ergun Babahan ah...

SABAH'ın devlet kaynaklarını hortumlamayı öğrendiği yıllarda Sabah'ın künyesinde en tepelerdeydin. Ama müthiş becerinle o pisliğin dışındaymış gibi bir intiba uyandırmayı becerdin. Şimde de, sanki o günlerde Sabah'ta Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı sen değilmişsin gibi katrilyonlarca lira borcu devletin kucağına bırakıp, kendine bir milat bulmuşsun. Gerisine biz karışmayız diyorsun.

Ama hálá o günlerde alınan makinelerle gazete basıyor, o paralarla alınan ekipmanlarla gazete hazırlıyorsun. Sizin kullandığınız ve üzerinden trilyonlarca lira kazandığınız o makinelerin parasını bu ülkenin gariban vatandaşları ödüyor. Ve sen eskiden kalma alışkanlıklarınla gidip Ankara'da iş takibi yapıyormuşsun.

Meclis Başkan Yardımcısı Kapusuz ile görüşmüşsün. Sen ne görüştüğünü açıklamıyorsun ama Kapusuz ‘‘ATV ile ilgili konuştuk’’ demiş. Bence fazlası da vardır ama Kapusuz ATV'yi basın kuruluşu olarak gördüğü için seni korumak maksadıyla sedece onu söylemiş. Bravo sana Ergun. Sabah'ın yayın yönetmenisin ama sadece Sabah'ın değil ATV'nin devletten mal kaçırma operasyonunu da sen yönetiyorsun galiba.

Bu mu senin gazetecilik dediğin!

Adanalılar

GALATASARAY, Gaziantep'ten 3 puan aldı ama ne alış. Maçtan sonra Milliyet'in Galatasaray yazarı Halil Özer'le konuştum.

‘‘Ben oturduğum yerde sıcaktan nefes alamıyordum. Futbolcular ne yapsın’’ dedi.

Gerçekten de, o sıcakta ve o saatte maç oynatmak akıl işi değildi. Ama oynattılar. İşin garibi, Galatasaray'ı bu hafta daha da erken bir saatte oynatacaklar. Galatasaray'ı Gaziantep'te ipten alan adam Hasan'dı. Berbat bir 60 dakikadan sonra son 30 dakika oynamaya karar verdi ve takımı ipten aldı. Üç hareketle iki gol attı, bir kırmızı kart gösterilmesine vesile oldu. Hasan bu yıl geçen yıldan farklı görünüyor. Bu farkın nedeni ise Fatih Terim. Terim iki hafta önce Hasan'la bir konuşma yaptı.

‘‘Evladım, senin gibi futbolcu yok. Ama kendini yanlış oynatıyorsun. Senin gibi çalım atabilen başka birisi bu ligde yok. Ama sen çalımlarını boşa atıyorsun. Bir sağa dönüyorsun, bir sola. Şu çalımlarını ileri doğru at. Faullerden şikáyetçisin. Madem öyle, o zaman topla doğrudan ileri git. Ceza alanına dal. Orada faul falan yapamazlar. Yaparlarsa da penaltı olur. Bundan sonra yan yan değil, dikine oynayacaksın’’ dedi.

Bu konuşmanın ardından Hasan bir CSKA, bir Gaziantep maçı oynadı. Aynen ‘‘Hocasının’’, hemşerisinin dediği gibi. Terim'in elinde Hasan yeniden doğuyor. Darısı Galatasaray'ın başına.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

BDDK yönetimi, hortumculardan kaç lira tahsil edebildiğini göğsünü gere gere açıklayabildiği zaman.
Yazarın Tüm Yazıları