TÜRKİYE'nin siyasetteki ‘‘yeni yüz’’ü Mehmet Ali Bayar yurda geldi. Ben Bayar'ın gelişinden rahatsız olanlardan değilim.
Yenilikte fayda vardır.
Yeter ki iyice bir tanıyalım, bilelim.
Kimileri ‘‘ithal’’ diyor. Hiç katılmıyorum.
Devlet göreviyle yurtdışında bulunmak ayıp değil. Tam aksine eğer bihakkın gidildiyse liyakat gösterir.
Fakat Mehmet Ali Bayar'la ilgili ‘‘şüphelerim’’ oluştu.
Bunun nedeni ise bizzat Bayar'ın kendi sözleri.
Bayar'ın, Yavuz Donat ile yaptığı söyleşide vurguladığı bir eylemi beni rahatsız etti.
Bayar konuşmanın bir yerinde, ‘‘Cuma namazını Adapazarı'nda kılacağım’’ vurgusu yapıyor.
Bu beni çok ama çok rahatsız etti.
Yanlış anlamayın namaz kılması değil. İnanmış bir Müslümanın namaz kılmasında bir ayıp yok.
Bunu ‘‘duyurması’’ ve ‘‘siyasi programının bir parçası’’ olarak görüp göstermesi hoş değil. En azından ‘‘yeni’’ değil.
Bu Türkiye'de bildik bir siyasetin yeni ve genç bir yüzle kaldığı yerden devam etmesi anlamına mı geliyor bilmiyorum.
Ama ‘‘rahatsız’’ oldum.
Hem ‘‘namaz’’ duyurusundan, hem de havaalanındaki uzun kuyruklu el etek öpecek karşılama ekibinden.
İsim yeni, ad yeni, hamam eski tas eski olacak diye ürküyorum..
Ha tabii bir de, merak ediyorum; siyasi hayatına ‘‘Adapazarı'nda namazla’’ başlayacak olan Bayar, acaba şimdiye dek hep namaz kılar mıydı?
Namaz siyasetle birlikte mi başlıyor, yoksa Washington Merkez Camii'nde de kılınmakta mıydı?
Kayıp aganigiciler bakan heyetinde
GEÇEN hafta Hürriyet'teki bir haberde Fındık Kralı'nın 5 bankaya 40 milyon dolar borç takarak kayıplara karıştığı iddiası yer aldı. Türkiye'nin fındık ihracatının yüzde 40'ını gerçekleştiren Cevat ve Ayhan Başkan kardeşler sırra kadem basmıştı ve bankalar peşlerindeydi.
Bu haber 13 Nisan günü Hürriyet'te yer aldı.
19 Nisan Cuma günü yayınlanan Dünya Gazetesi'nde ise Başkan kardeşler birdenbire ortaya çıkıyordu. 40 milyon dolar alacaklı bankaların bulamadığı Başkan kardeşler, Devlet Bakanı Tunca Toskay ile birlikte Çin'e giden heyetteydiler. Acaba bankaların aklına Bakan Toskay'ın yakınına bakmak mı gelmemişti, yoksa işin içinde başka işler mi vardı?
Erdoğan davasında zamanaşımı yakın
TAYYİP Erdoğan'a son ortaya çıkan konuşmadan ötürü dava açmaya hazırlananlar var.
Haklılar da. Erdoğan'ın sözleri, bugünlük dönmüş olsa da, yenilir yutulur gibi değil.
Bilgisiz demagog şimdi kıvırmaya çalışsa da, ‘‘Suç ağızdan çıkmış’’.
Gereği yapılacak.
Ancak çok dikkatli olmak gerek.Tayyip Erdoğan'a dava açmaya hazırlananlar TCK'nın farklı farklı maddelerinden dava açmak niyetindeler.
Bunların bazılarında zamanaşımı süresi 10 yıl, bazılarında ise 20 yıl.
10 yıllık zamanaşımı ise mayıs ayı sonuna gelmeden doluyor.
Yani eğer zamanaşımı süresi 20 yıl olan maddeden dava açılır ve Erdoğanbu maddeye göre ceza almazsa, 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmuş olacağı için diğer maddelerden dava açılamayacak.
Bu nedenle zamanaşımı süresi 10 yıl olan maddelerden de, vakit geçmeden dava açılmalı...
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Partiler için sakıncalı olan, ülke için sakıncalıymış gibi gösterilmediği zaman.