Fatih Altaylı: Siyaset buysa kral Mahsun

Fatih ALTAYLI
Haberin Devamı

İki yiğit çıktı meydane diyeceğim ama olmayacak. Bunlara yiğit demek komik olur.

Yıllardır kim altta kim üstte oyunu oynuyorlar.

Ama pehlivanlar yüzsüz.

Altta kalan yerinmiyor, üste çıkan geriniyor.

Yine desteksiz sallıyorlar:

‘‘Az oy alan bıraksın.’’

Hayatta bırakmazlar.

Bir kılıf bulurlar yine bırakmazlar.

Bu arada Yılmaz Savaşçı bir ara toz kondurmadığı ortağı DSP'ye saldırmaya başladı.

Yılmaz agresifleşiyor. Ecevit ise umursamaz. Kibar yanıtlar veriyor Yılmaz'a.

Cesur Yürek de dehşetli.

Elazığ'a gidiyor. Hakkaten cesur. Deli cesareti.

Ama cesaret sökmüyor.

Ağar'ın taifesi kapıda yuhlamaya başlıyor Cesur'u.

Cesur şaşkın. Elazığ örgütünü fırçalıyor. Örgüt o kadar cesur olmadığı için yanıt veremiyor. Boynu bükük duruyorlar.

Koskoca Septioğlu zılgıtı yiyince susuyor kalıyor.

Cesur Yürek'in yüreği örgüte yetiyor sadece.

Mesut Yılmaz Adana'da.

Sözde halkla bütünleşmek için yolda geziyor.

Ama halkın Yılmaz'la bütünleşmek gibi bir arzusu yok ki, Yılmaz DYP'den devşirdiği başkan adayına ‘‘Burada siyaset değil, spor yapılır’’ diyor.

Zaten Mesut Yılmaz siyaseti de spor olsun diye yapıyor.

Spor olsun diye yapılınca da bu kadar oluyor.

Merkez sağda vaziyet kelek.

İkisini toplasan bir DSP, bir buçuk Fazilet yapıyor.

Üstelik de yoğurtsuz.

19 Nisan'dan sonra merkez sağa yeni lider gerekebilir.

Benim adayım Mahsun Kırmızıgül.

Meydanları o dolduruyor.

Siyaset mi?

Bu ikisi yaptıktan sonra, Mahsun kralını yapar.

Bu ülkeye yatırım yapan enayidir!

Türkiye'de belirli sektörler ciddi bir krizin içinde. Bunların başında otomotiv geliyor. Daha doğrusu otomobil geliyor.

Otomobil üreticileri düşen satışlar nedeniyle zor günler geçiriyorlar. Otomobil ithalatı ise hızla yükseliyor.

Liberal ekonomi, global ekonomi safsatalarının arkasına saklanıp, otomotiv sektörünün içinde bulunduğu krizi göz ardı etmek hainlik.

Hiçbir ülke kendisi açısından önemli sektörlerdeki krizleri göz ardı edemiyor. En büyük, en açık ekonomiler bile kendi yatırımcısını, kendi üreticisini, kendi emekçisini korumak için azami dikkati gösteriyor.

Türkiye'de ise neredeyse bir kompleks haline gelen liberallik uğruna, milyarlarca dolarlık yatırım, on binlerce kişinin işi, yüz binlerce kişinin aşı gözardı ediliyor.

Türkiye otomobilde tam bir ithalat cennetine çevriliyor.

Dünyada hiçbir ülkede bu kadar çeşitli ithalat yok.

Altyapısı bu kadar kötü ithalatçılar yok.

Ülke bir otomobil mezarlığı olma yolunda ilerliyor.

Abuk subuk markalar, saçma sapan modeller açık kapılardan fütursuzca içeri giriyor.

Dampingli fiyatlarla pazarı istila ediyorlar. Yerli üretici feryat ediyor duyan yok.

Türkiye'de eskiden solculara yöneltilen bir suçlama vardı: Servet düşmanlığı. Şimdi sağ iktidarlar servet düşmanlığı yaparak, bu ülkenin yatırımcılarını karalıyor.

Evini, otelini, servetini yurtdışında edinenler, Türkiye'ye milyarlarca dolarlık yatırım yapanları suçluyorlar.

İktidardakiler de bu karalama kampanyasının etkisiyle olsa gerek önlem almaktan kaçınıyorlar.

Avrupa'nın en büyük otomobil üreticileri olan Fransa ve İtalya, otomotiv sektörleri krize girdiği anda vergi indirimiyle ve teşviklerle sanayinin belini doğrultmaya çalışırken Türkiye'de otomotiv sektörü yüzde 40'a ulaşan vergiyle yaşamaya çalışıyor.

Taşıt vergisi yetmiyormuş gibi, nedense adı ‘‘Ek’’ olan bir başka taşıt alım vergisi uygulanıyor.

Üç kuruş ek vergi almak için sektör batağa itiliyor. Ek vergi uğruna trilyonlarca lira tutacak kurumlar vergisi yok ediliyor.

Otomotiv sektörü yıkılıyor. Duyan yok.

Marihuana reklamı

Bu Aktüel Dergisi için ‘‘Kardeşim siz uyuşturucu alışkanlığını artırmak için promosyon yapıyorsunuz’’ diye suçladığım zaman kızıyorlar.

Ama haklıyım.

Bu hafta da Marihuana'nın sağlık açısından faydalı olduğunu yazıyorlar.

Tabii işin komiği, haberi yazan vatandaşın adı:

Melih Kafa.

Anlaşılan bunlar ya kafayı bulmuşlar, ya da bizle kafa buluyorlar.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Rantiyeler, rantiyelere karşı olanlar döneminde semirmediği zaman.



Yazarın Tüm Yazıları